TR EN

Dil Seçin

Ara

Annemizden Aldığımız Hediye / Enerji Kaynağımız Mitokondri

Annemizden Aldığımız Hediye / Enerji Kaynağımız Mitokondri

Bu yazımda şefkat kahramanları olan annelerimizle aramızdaki özel biyolojik bağa dikkat çekmek istiyorum.

Bildiğiniz gibi Mayıs aynın ikinci pazarı Anneler günü. Bu vesileyle ben de; haklarını hiçbir zaman ödeyemeyeceğimiz annelerimizin bizler için çok değerli annelerimizin Anneler Günü’nü en kalbi duygularımla kutluyorum. Bu ayki yazımda da şefkat kahramanları olan annelerimizle aramızdaki özel biyolojik bağa dikkat çekmek istiyorum.

 

Mikro Enerji Santrali: Mitokondri

Enerji, her alanda insan için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Bulunduğumuz yerden kalkıp yürümemiz, ayakta durmamız, nefes almamız, gözlerinizi açıp kapamamız kısacası bedenimizdeki her hareket için enerjiye ihtiyacımız vardır. Fabrikalar için gerekli enerji ihtiyacı nasıl enerji santralleri tarafından sağlanıyorsa, vücudumuzun ihtiyacı olan bu enerji de hücre içindeki mikro enerji santralleri olan “mitokondri” isimli organellerden sağlanır.

 

Mitokondrilerimizin Hepsini Annemizden Alırız

Bildiğiniz gibi, biyolojik yapımıza ait tüm genetik bilgimizin yarısını annemizden diğer yarısını da babamızdan alırız. Ancak bunun bir istisnası vardır. Mitokondrilerimizin hepsini annemizden alırız. Bunun sebebi; yumurta hücresi içine döllemek üzere giren spermlerin sadece çekirdeklerinin yumurta ile kaynaşması ve kuyruk kısımlarının yumurtaya girmemesidir. Bu ne demektir? Spermlerin yumurtaya ulaşması için çok hızlı kuyruk çırpmalarını temin eden mitokondriler, spermin kuyruk bölgesine yerleştirilmiştir. Döllenme anında kuyruk kısmı yumurtanın içine girmeyip dışarıda kaldığından, yumurta içine babadan mitokondri girmez. Dolayısıyla da yeni yavrunun mitokondrilerinin hepsi annesinden gelmiş olur.

 

Mitokondri Olmadan Enerji Üretilemez

Mitokondri olmaksızın hücreler, yapmaları gereken işlerin hiçbirini gerçekleştiremezler: Mitokondri olmadan kas hücreleri hareket edemez, karaciğer hücreleri kanı temizleyemez, beyin hücreleri de sinyal gönderemezler…

Mitokondri denilen bu santrallerdeki enerji üretimi esnasında son derece karmaşık kimyasal olaylar meydana gelir. Bu santrallerde, besinlerden elde edilen kimyasal enerjiler, hücrenin kullanabileceği enerji paketlerine dönüştürülür. Bu paketlere ATP adı verilir. İşte hücre içinde hayatın devamını sağlayan bütün olaylar, mitokondrilerde üretilen bu kullanıma hazır enerji paketleri sayesinde gerçekleşir. Bu kimyasal mucizeler, milimetrenin 100’de biri kadar olan hücrenin içinde, yani hayal gücümüzün dahi alamayacağı küçüklükte bir alanda meydana gelmektedir.

 

Evrende İki Önemli Prensip: Maksimum İktisat Prensibi ve İhtiyaca Cevap Prensibi

Bu noktada kâinatın her yerinde câri olan iki önemli prensipten de bahsetmek gerekir: “Maksimum İktisat Prensibi” ve “İhtiyaca Cevap Prensibi.”

Allah’ın yarattığı hiçbir şeyde en küçük bir israf göremeyiz. Her varlığa ihtiyacına göre uygun organlar veren; bir hücreyi bile gereksiz ve başıboş yaratmayan Rabbimiz, her hücrenin içinde onun ihtiyacı olan enerjiyi temin edecek kadar mitokondri de yaratır. Bir hücrede mitokondri sayısı 100 ila 1000 arasında değişebilir. Bununla birlikte, fazla enerji kullanan organın hücrelerine çok sayıda, daha az enerji gereken hücrelere ise daha az sayıda mitokondri yerleştirilir. Eğer her hücrede sadece bir tane mitokondri olsaydı, bırakın hareket etmeyi, hiç kımıldamadan yatsak bile vücuttaki faaliyetlerin gerçekleşmesi için gerekli enerjiyi bile sağlayamazdık.

Evladının varlığı için kendi varlığından feragat ederek dünyanın en kutsi vazifesini yerine getiren, varlıklarıyla hayatımıza anlam katan, enerjimizin ana kaynağı baş tacı annelerimize sağlık, esenlik ve mutluluklar dilerim.