Öpme Kültürü
Öpme tek başına bir ‘sevgi ve saygı’ göstergesi olmakla birlikte farklı kültürlerde farklı anlamlar içermektedir.
Ara
Öpme tek başına bir ‘sevgi ve saygı’ göstergesi olmakla birlikte farklı kültürlerde farklı anlamlar içermektedir.
Gösterge, genel olarak bir başka şeyin yerini alabilecek veya kendi dışında bir şeyi gösteren şey olarak tarif edilir. Daha geniş bir tanımla, gösterge, insanların birbirleriyle anlaşmak amacıyla kullandıkları işaret, sembol, konuşma ve davranış dilleri olarak açıklanabilir.
Öpme tek başına bir ‘sevgi ve saygı’ göstergesi olmakla birlikte farklı kültürlerde farklı anlamlar içermektedir.
El, ayak, yüz, göz, baş, boyun, alın ve diz öpmek gibi insanlar arasında farklı anlamlar içeren öpme göstergeleri vardır. Ayrıca insanların, insanlar dışında canlı veya cansız nesneleri de öptükleri görülmektedir. Örneğin evcil hayvan, ekmek, kutsal kitap, etek, bayrak, toprak veya eşik öpmek gibi…
Göstergebilim açısından ele alındığında öpme; sevgi ve yakınlığın yanı sıra, değer verme, özlem, veda, minnet, kutsallık ve saygı ifadeleri de içerir.
İlk insanlardan itibaren gelişen öpme kültürü, toplumsal yapı içerisinde bireysel bir hareket olmaktan çıkmış ve toplumsal kodların gelişmesini sağlamıştır. Dinlerin de etkisi ile öpmeye, kutsallık ritüeli de dahil olmuştur.
Öpme kültürünün toplumsal kabulü her millette farklı özellikler göstermektedir. Bazı toplumlarda öpmek sevgi, saygı ve kutsallık göstergesi olarak kabul edilirken bazı toplumlarda bir tabu veya negatif davranış göstergesi olarak da görülebilmektedir.
Eskiden çocuklar kavga edip küstüğünde, aile büyükleri hadi birbirinizi öpün ve barışın derlerdi. Bir barışın göstergesi olarak bunu duymayan çocuk yoktur.
Anne ve babanın o güven veren şefkatli öpüşüyle onların sevgisi algılanır. Çocuğunuza sarıldığınızda ona duyduğunuz sonsuz sevginin, şefkatin göstergesi olan öpme, sevginin, aşkın, güvenin ve barışın sembolü olmuştur.
Ekmek pek çok milletin kültüründe kutsallık içermektedir. İnsanın nimete ve dolayısı ile Allah’a bir şükran, minnet ve saygı göstergesidir. Bir çeşit nimetin ardında Rahmet-i ilahiyenin elini öpmektir.
El ve göz öpmek Türk kültüründe bir gelenek olarak bulunan ve bazı Asya toplumlarında da var olan bir adettir. Anne, baba, öğretmen, lider, ağabey, akraba büyükleri gibi insanların elleri, bayramlarda ve ziyaret edildiklerinde bir saygı göstergesi olarak öpülür. Ayrıca küçükler de gözlerinden öpülür. Müslüman ülke topluluklarının çoğunda var olan bu gelenek aslında direkt olarak dinle bağıntılı bir gösterge değildir.
Tebrik etmek, kutlamak ve bir başarı karşısında onurlandırmak için insanlar genellikle büyük konumdaki kişiler tarafından alnından öpülür.
Ayak ve etek öpmek saygı, hürmet ve sadakat göstergesi sayılmakla birlikte, minnet ve zillet göstergesi olarak da kabul edilebilmektedir. Hatta “düşmanın çizmesini öpmek” deyimi bu tür bir zilletin ve aşağılanmanın sembolü olmuştur.
İnsanların birinci dereceden yakını olmayan insanları öpmesi pek çok toplumda yadırganmakta ve bir çeşit taciz olarak kabul edilmektedir.
Genellikle küçük çocuklar düştüğünde veya bir yeri incindiğinde anne veya baba tarafından “öpeyim geçsin” sözü ve davranışı bütün Anadolu’da yaygındır. İncinen yer öpülerek bebek veya çocuk teselli edilir. Bazen de tersi bir durumda, yetişkin birisine birşey olduğunda küçük çocuklar aynı davranışı onlara gösterirler.
Her dinde kutsal sayılan şeyler öpülür. Müslümanlar, Kâabe veya kutsal taş Hacer-ül Esved’i öpmektedirler. Hıristiyanlar haç öpmekte, Budistler de Buda heykelciği öpmektedir. Tarih içerisinden günümüze kadar gelen bu ritüeller kutsal öpme göstergeleridir. Kutsal bir kitaba inanan bütün toplumlarda kutsal kitabı öpme ritüeli vardır. Bu öpme saygı, sevgi, inanışındaki samimiyet veya bir korku göstergesi olabilir. Örneğin kitap çarpar veya mushaf çarpsın gibi inanışların benzeri her dinde olabilir.
Vatanından ve ana yurdundan sürülen veya ayrı kalan bir kişi, yurduna geri döndüğü özlem ve hasret göstergesi olarak toprağı öper. Bu ritüelde vatan toprağına bir üstün değer atfetme göstergesi de vardır.
Dünyanın pek çok ülkesinde bayrak kutsal kabul edilerek öpülmektedir. Hatta öpme kültürünün hemen hemen hiç gelişmediği Afrika kabilelerinde bile bağımsızlık sembolü olan bayrak öpülmektedir.
Bir inanış biçimi ve göstergesi olarak bazı insanlar türbe, dergâh vs. gibi dinî özellikler taşıyan bazı mekânların kapı eşiklerini öperler. Bunlardan yardım uman ve belki de kökenleri eski şaman kültürüne kadar uzanan bu ritüelde de kutsallaştırma göstergesi vardır.
Kitaplarımı okuduğunu ve çok istifade ettiğini söyleyen bir Din Kültürü ve Ahlâk…
Eski Türklerde daha çok tek ağaçlar ve bunlardan da çam ve benzeri…
İnsanın insanı pek az dinler hale geldiği bir dünyada, psikoterapi, eşsiz bir insani karşılaşma imkânı sunar. Terapi odası,…