Zaman kum taneleri gibi savururken ömrümüzü,
Birisi lazım, müjde verecek ebedî ömrümüzü.
Birisi lazım yolunu gösterecek.
...
Gaflet geceler kadar sarmışken kalbimizi,
Göstermiyorken ne hakkı, ne bâtılı, ne yaşı, ne kuruyu…
Birisi lazım…
Birisi lazım, güneşin ışığını taşır gibi vahyin nurunu getirecek…
Birisi lazım, ben kimim ne için yaşıyorum, ne için ölüyorum bildirecek.
Birisi lazım, korktuklarımı bilecek, umduklarımı anlayacak,
Birisi lazım, bana hayatı anlatacak!
…
Bu dünyaya geldim; getiren var. Akıl vermiş; demek bana bir sözü var.
Birisi lazım…
Birisi lazım ki, sözünün eri olsun; o sözün nebisi olsun.
…
Birisi lazım, körelmiş gözüme fer, kalbime umut, hayatıma hayat getirecek…
Birisi lazım, yanan kalbimi sükûnete erdirecek Rabbimi bildirecek.
Ama o öyle birisi olmalı ki,
dualarıma cevap vermeye gücü yeten Rabbimi bildirsin.
O öyle olmalı ki, korktuklarımdan emin edecek, umduklarıma kavuşturacak Rabbimi bildirecek, sevdirecek birisi olsun.
Birisi lazım ki, hayatı hayat edecek birisi olsun.
…
Sen lazımdın ki geldin yâ Resulallah (asm).
Sen lazımdın insana, insanlığa…
İyi ki geldin, şükür ki geldin yâ Resulallah (asm).
…
Haydi şimdi yönelelim Kur’an’a, Allah’ın Elçisine (asm).
Okuyalım, öğrenelim hakkı ve bâtılı, şirki ve imanı.. Tanıyalım Rabbimizi ve Peygamberimizi…
Bilelim hayat ne imiş; öğrenelim, anlayalım.
Çünkü zaman hicret zamanıdır… Değişmek, gelişmek zamanıdır…
Koşar adım heyecanla yönelelim Efendimize (asm); yönelelim hasret dolu kalbimizle Rabbimize…
Şimdi hicret zamanıdır; Allah için sevmeye ve Allah için sevmemeye…
Fırsat varken şimdi hicret zamanıdır…
Ama unutmamalı, kendimizden başlamalı hicret…
Önce kendimize gelmeli, sonra Allah’a (cc) yönelmeli.
Unutmamalı ki, kendine hicret etmeyen, Rabbine hicret edemez.