TR EN

Dil Seçin

Ara

Nereden Nereye...

Nereden Nereye...

Ayna, gösteren demek… Yokluk da bir ayna; varlığı, varlığın değerini gösteriyor. Bundandır ki, pekçok şeyin asıl değerini yokluklarında anlayabiliyoruz.

Öyleyse şimdi geriye saralım, ayet-i kerimenin işaretiyle birkaç örnek şeye bakalım. Onların bir ilk hallerine, bir de getirildikleri olgun ve mükemmel hallerini görelim. Ve bunları böyle halden hale çevirip, mükemmel yapan Âlemler Rabbine bu vesileyle tüm kalbimizle bir hamd, bir tesbih edelim; yani, kudretinin ve ilminin her şeyi kuşattığını, her türlü acizliklerden uzak olduğunu kendi çapımızda bilelim.

 

DÜNYA İNŞAATI

İnşaatı süren bir evde yaşamaya ne dersiniz? Bir yandan beton dökülürken, duvarlar örülüyor, sıva yapılıyor ve siz böyle bir evde yaşamınızı sürdürüyorsunuz. Siz yemek yapmaya çalışırken dolaplar yapılıyor, ailecek oturduğunuzda bir yandan da badana yapılıyor… Uzatmaya gerek yok; çünkü bu şartlarda yaşamak imkânsızdır.

Aslında dünyanın da yaratılış aşamalarına baktığımızda, herşeyi en uygun şekilde ve en uygun zamanda yaratarak hikmetini, Hakîm olduğunu gösteren Allah (cc), dünyayı da bizim yaşayabileceğimiz hale getirdikten sonra bizi yaratmış.

Başlangıçta dönen bir gaz ve toz kütlesi iken, bir ateş topuna, sonra soğutulup yer kabuğunun ve atmosferin yaratılmasıyla yaşanacak bir dünya hazırlamış Rabbimiz.

“Sizi yaratmak mı daha zor, göğü mü? Allah onu bina etti. Boyunu yükseltti, düzene koydu. Gecesini kararttı, gündüzünü çıkardı. Ondan sonra yeri yayıp döşedi. Ondan suyunu ve otlağını çıkardı. Dağları yerlerine dikti. Bütün bunları, sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için yaptı.” (Naziat suresi, 27-33)

Yerin atomları adedince hamd ve şükürler olsun.

  

***

 

BİR HÜCREDEN İNSANA

“O insan, daha önce hiçbir şey değilken onu yarattığımızı düşünmüyor mu?” (Meryem suresi, 67)

“Allah, sizi annelerinizin karnından hiçbir şey bilmez halde çıkardı ve şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.” (Nahl suresi, 78)

“Sizi önce topraktan, sonra bir ‘nutfe’den, sonra bir ‘aleka’dan yaratan, sonra da olgunluk çağına ve nihayet ihtiyarlığa erişmeniz için bebek olarak çıkaran O’dur. Kiminiz bundan önce öldürülür; kiminiz de, aklınızı kullanırsınız diye, belirlenmiş bir vakte erişecek kadar yaşatılır.” (Mü’min suresi, 67)

“Oysa O sizi halden hale geçirerek yarattı.” (Nuh suresi, 14)

Bizi yoklukta bırakmayan, taş yapmayan, bitki yapmayan, hayvan yapmayan; insan yaratıp iman nurunu veren; bize kendimizi ve kendini bilecek akıl ve kalp veren Rabbimize sonsuz şükürler olsun.

  

***

 

ÇİÇEKTEN MEYVEYE

Bir çiçekten meyveye kadar onlarca sanat eseri sergiler Allah (cc). Çiçeklerin harika renk, koku ve şekillerinin ardından, taç yapraklar halden hale taşınır. Hepsi de görülesi eserlerdir.

Gerçi bu halleriyle yenmezler, bazıları acı bazıları ise ekşidir; damağımıza değil, gözümüze ve kalbimize hitap ederler. Rabbimiz rahmetiyle onları olgunlaştırır da tatlanırlar, yenmesi zevkli hale gelirler.

Ancak bizler hep yenecek hale geldiklerinde bakarız, değer veririz. Ayette ise, “…Onların meyvesine, bir meyve vermeye başlarken, bir de olgunlaştıktan sonra bakın. İşte bütün bunlarda iman eden bir topluluk için âyetler vardır.” (En’am suresi, 99) buyurularak, her safhada onları incelememiz emrediliyor. Değil mi; ya o olgunlaşmamış halleriyle kalsalardı onları nasıl yiyebilirdik? Yarattığı tüm meyveler adedince şükürler olsun Rabbimize.

  

***

 

YUMURTADAN KUŞA

Bir yumurtadan ne yaparsınız? Evet onu terbiye eder ve güzel bir omlet yaparsınız. Bir de şunlara bakın ki, Allah (cc), yumurtaları terbiye eder ve onlardan canlılar yaratır.

Dünkü küçük bir yumurta, bugün güzeller güzeli bir kuş olarak havalarda uçurulur. Yumurtada olmayan tüyler, gözler, gaga vs. ona takılır ve seyrine doyum olmaz o sevimli canlılarla yeryüzü sergisi şenlenir.

Ne güzeldir o Âlemler Rabbi’nin sanatı ki; bu ayetlerini gösterip bizleri kudretine, ilmine ve rahmetine şahitler yapar. “Gökyüzünün boşluğunda Allah’ın emrine uyarak uçan kuşları görmüyorlar mı? Onları havada tutan Allah’tan başkası değildir. İman eden bir topluluk için bunda ayetler vardır.” (Nahl suresi, 79)