TR EN

Dil Seçin

Ara

''Bugünkü Aklım Olsaydı''

''Bugünkü Aklım Olsaydı''

— Bugünkü aklın olsaydı, hayatını nasıl yaşardın sence?

— Anlatmak uzun sürer ama, daha iyi olurdu kesinlikle.

— Oysa doğru cevap şuydu: aynı hayatı yaşardın.

— Ne ilgisi var? Kesinlikle katılmıyorum.

— “Bugünkü aklım” dediğin bilinç düzeyine, o yaşadıklarınla geldin, unutma. Onları yaşamasaydın bugünkü aklın olmazdı ki.

— Emin misiniz?

— Hayıflandığın günlere hayalen dön istersen. O kritik dönemlerde, yine o günlerdeki aklınla karar verecektin ve aynı tercihleri yapacaktın. O tercihlerin hepsi senindi zaten, başkasının değil.

— Öyle değil. Mesela istemediğim biriyle zorla evlendirdiler beni.

— Ne dediler ki ‘zorla’ evlendin?

— Çok baskı yaptılar. Onunla evlenmezsem beni evlâtlıktan reddedeceklerini bile söylediler.

— Demek ki iki şık arasında seçim yaptın. Evlatlıktan reddedilme veya o kişi ile evlenme. Sen de ikinci şıkkı işaretledin. Evlilik defterine imzayı sen attın. Değil mi?

— Herhalde.

— Yani senin tercihindi.

— Keşke başka türlü davransaymışım.

— O zaman sen, sen olmazdın ki. Başka biri olurdun. Senin hayat seyrin içinde sen tercihlerini böyle yaptın. Bugünkü aklına varman için bu yolu izledin.

— Şimdi ne yapacağım peki?

— Tebrik ederim. Doğru soru bu işte: “Şimdi ne yapacağım?” Geçmişteki tercihlerine takılman anlamsız ve faydasız. Zamanı döndüremezsin ki. “Evet, hepsini ben yaptım. O günkü şartlar onu gerektiriyordu.” deyip, esas bundan sonra ne yapacağına bakmalısın.

Üstelik böyle geçmişte yaşayıp gereksiz hesaplaşmalar yapmak, ‘keşke…’ diye diye efkârlanmak, esas düşünmen gerekeni ikinci plâna atıyor. Yani “bugün ne yapman gerektiği” konusunu.

Oysa bundan sonrası senin elinde. Ve “bugünkü aklın” da sende. Meydan senin.

— Ama...

— Yoksa bugünkü aklın, “Kendine acı. Hayata küs. Ömrünü şikâyet ederek geçir…” mi diyor?