Bizler bedenimiz canlı tutulup çalıştırıldığı için görebiliyor, işitebiliyor, koku alabiliyor, yediklerimizi hazmedebiliyor, yürüyor, konuşuyor, düşünüyor ve daha binlerce fonksiyonları yerine getirip yaşatılıyoruz. Peki bütün bunların olabilmesi için vücudumuzda neler ve nasıl çalıştırılıyor? Bu yazımızda bizim yaşamamız için geri planda çalıştırılan enzimleri inceleyeceğiz.
Enzimler, canlılarda gerçekleşen kimyasal olayları hızlandıran çok küçük canlı yapılardır. Canlılardaki her bir reaksiyonun maddesi (substratı) özel, enerji kaynağı özel ve her bir reaksiyonu hızlandıran (katalizleyen) enzimi özeldir. Bu canlı katalizörler olan enzimlerin, büyük bir kısmı proteinden yapılmıştır. Proteinler ise polipeptid zincirleri denilen birimlerden meydana gelmişlerdir. Bu zincirlerden oluşan sarmal yapılar, tabakalar ve katlanmalar ile proteinler oluşturulur. Bu oluşumlar her bir canlı için farklıdır. Çünkü her bir canlının DNA’sı farklıdır. Nasıl bir usta, proje halindeki binayı özene bezene inşa ederek, büyük bir sanat eseri ortaya çıkarır. Öyle de Cenab-ı Hak, her canlının DNA’sında yazdığı kader programına göre, protein yapılarını Ehad isminin tecellisiyle özel bir şekilde inşa eder ve benzersiz olarak yaratır.
Enzimlerin protein bölgesi dışındaki çok küçük bir kısmını ise koenzim yapıları oluşturur. Bu yapılar organik bir grup veya metal iyonu bulunduran çok küçük bölgelerdir. Bunlar küçük gruplardan oluşmalarına rağmen, fonksiyon olarak olmazsa olmaz yapılardır. Adeta kendinden çok büyük yükleri taşıyan karıncalar gibi, bu küçücük gruplara kendi cirminden çok büyük işler yüklenmiştir. Katalizin merkezi bu bölgedir ve hatta bu yüzden bu bölgeye “Aktif Bölge” denilmiştir. Dikkat çekici bir yönü de şudur ki; bütün canlılarda aynı işlevi gören aktif bölgeler, aynı kimyasal bileşiklerden yapılmışlardır. Bu ise aynı Sanatkârın sanatı oduklarını gösterir ve Vahid isminden haber vermektedir. Çünkü Yaratıcı en büyük canlılarda hangi sanatları yapmış ise en küçük canlılarda da aynılarını yapmıştır. Yani yaratma ve sanat fiilinde küçük-büyük ayrımı yoktur.
Enzimin aktif bölgesi, enzimin etkileyeceği madde (substrat) ile de uyum içerisinde dizayn edilmiştir. Aktif bölge kilit şeklinde ise, substrat bu kilidin anahtarı şeklinde yapılmıştır. Anahtar, nasıl kapıyı açarsa, substrat da enzimin aktif bölgesine bağlandığında canlılardaki kimyasal reaksiyonlar başlamaktadır. Bu ise gösterir ki; substrat denen maddeleri yaratan kim ise, ona uygun enzimleri ve enzimlerin üzerinde çalıştığı canlıları yaratan da O’dur. O ise ilmini, sanatını, kudretini ve rahmetini göstermek için hayatı yaratan ve böyle devam ettiren Hayy-ı Kayyum’dur.
Enzimleri harika ve çok önemli yapan şey, canlılardaki reaksiyonları süper bir şekilde hızlandırmaya sebep yapılmalarıdır. Enzimlerin çalıştırılmaları sayesinde canlılardaki kimyasal olaylar o kadar hızlı gerçekleşirler ki; sanki bir işte uzmanlaşmış ve meleke kazanmış bir usta için “Dokunur dokunmaz işler oluyor.” denildiği gibi bir anda reaksiyonların gerçekleşmesi sağlanır. Enzimler bu yönleri ile mevcut kimyasal katalizörlerle kıyaslanamayacak kadar hızlıdırlar. Allah’ın onları bu özelliklerle yaratması ve iş gördürmesi de görebilenler için başlı başına bir mucizedir.
Enzimlerin çalışma hızları, turnover sayısı ile ölçülür. Bu sayı, 1 saniyede ürüne dönüştürülen substratın mol sayısıdır. Mesela, vücudumuzda yakılan besinlerden oluşan karbondioksit (CO2) gazının, vücut dışına atılmasını sağlayan karbonik anhidraz enzimi (carbonic anhydrase CA) bu enzimlerden bir tanesidir. Bu enzimin turnover sayısı 600.000 s-1’dir. Bu da 1 saniyede 600.000 mol CO2’in (3,6x1029 adet CO2 molekülünün) hücrelerden kana geçmesi demektir. Kan dolaşımı ile akciğere getirilen bu zehirli gaz; akciğerlerden dışarı atılır ve Rabbimizin büyük nimeti sayesinde kan temizlenmiş olur.
Yoksa sadece bu olay bile bu kadar hızlı gerçekleşmeseydi; insanların sobadan zehirlendiği gibi, vücudumuzda toplanan karbon dioksit gazı ile zehirlenip boğulacaktık. Çünkü metabolizma artığımız olan CO2 gazı hücrelerimizden atılamayacak ve zehirlenerek hayatımızı kaybedecektik. İşte Rabbimiz her nefeste bize nimetini, keremini ve korumasını böylece gösteriyor.
Aynen bunun gibi, bilinen iki binden fazla farklı tür enzim, Rahmet-i İlahiye ile canlıların hizmetinde her an çalıştırılıyor… Bizi yaratıp hayat veren Allah’ın (cc) o enzimleri çalıştırmasıyla çok kısa sürede görebiliyor, sesleri işitebiliyor, kokuları alabiliyor, zehirlerden korunabiliyor, neslimizi devam ettirebiliyor ve daha binlerce fonksiyonları yerine getirip yaşatılıyoruz.
Son sözümüz; enzimleri bu özellikleriyle yaratan ve milyonlarcasını bizim hizmetimizde böyle koşturan Alîm, Kadîr ve Rahîm olan Allah’a (cc) bildiğimiz ve bilmediğimiz herbir nimeti için sonsuz şükürler olsun.
Kaynaklar:
• Biyokimya, E.E. Keha ve Ö.İ. Küfrevioğlu, Aktif Yayınevi, 2007.
• Biyokimya, R.C. Champe, R.A. Harvey,Nobel Tıp Kitabevleri, 1997.
• Lehninger Biyokimyanın İlkeleri, D.L. Nelson, M.M. Cox, Palme Yayıncılık, 2005