TR EN

Dil Seçin

Ara

Bağışıklık Sistemimiz Bozulursa

Bağışıklık Sistemimiz Bozulursa

Bağışıklık sistemi, vücudumuzda olmaması gereken zararlı mikroplar ve diğer ajanlarla savaşır. Ancak bazen ters giden metabolik yollar sonucu kendi dokusunu sanki bir tehditmiş gibi algılar ve sağlıklı dokuya saldırır. Bunun sonucunda eklemlerde iltihaplanmaya ve sinirlerde, kaslarda, deride ve vücudun diğer kısımlarında hasara sebep olabilir. 

 

Bağışıklık Sisteminin Bu Etkisi Nereden Kaynaklanır?

Bilimsel çalışmalar, bağışıklık sisteminde herhangi bir bozukluğun olabilmesi için iki şeyin olması gerektiğini göstermektedir: İlk olarak, ebeveynlerin birinden hastalık genleri alma ihtimali. İkincisi ise, bulunulan ortamdan bir virüs veya benzer bir ajan tarafından tetiklenme olayı. Erkeklerden daha fazla kadınlarda bu rahatsızlıkların görülmesi, araştırmacılarda bu hastalıklarda bazı hormonların rol oynayabileceği düşüncesini uyandırmıştır.

 

Romatoid Artrit (Eklem Romatizması)

Bu bağışıklık sistemi bozukluğu, eklemleri etkiler ve şişlik ve ağrıya neden olur. Zamanla iltihaplanma kıkırdaklara ve kemiklere zarar verebilir ve onları hareket ettiremeyecek duruma gelebilir. Bu hastalık ayrıca kalp ve akciğerlerde sorunlara neden olabilir. İlaçlar, semptomları azaltmaya yardımcı olabilir ve hastalığı yavaşlatabilir. Son zamanlarda alternatif tıp çalışmalarında, zencefilin öksürük, soğuk algınlığı ve nezle tedavisinde yararlı etkileri muhtemelen bitkinin bağışıklık artırıcı özellikleriyle bağlantılı olduğu bulunmuş ve bağışıklık sistemi hastalıklarını tedavi etmek için tedaviye yardımcı ajan olarak değişik zencefil ekstreleri çoklukla kullanılmıştır. Ayrıca hastalığın tahribatını azaltmak için glikoz amino glikanlar (glukozamin) ve kondroitin sülfatlar da kullanılmıştır.

 

Ankilozan Spondilit (Eklem Tutulması)

Bu hastalık türü çoğunlukla omurgayı etkiler, fakat aynı zamanda göğüs, boyun, kalçalar ve dizlerde de olabilir. Ağrı, sertlik ve tutulmalara sebep olabilir. Bu hastalıkta; kemikler birleşerek, bu bölgelerin hareket etme yeteneği azalır ve organ sağlığını ciddi şekilde etkiler. Tedavi, bağışık baskılayıcı ve steroid yapısındaki ilaçlarla birlikte belirli esneme ve egzersizler ile yapılır. Erken dönemlerde hastalığın ilerleme hızını azaltmak için glikoz amino glikanlar (glukozamin) ve kondroitin sülfatlar da kullanılabilir. Hasarlı eklemleri değiştirmek için ameliyata da ihtiyaç olabilir.

 

Tip 1 Diyabet (Şeker Hastalığı)

Bu, genellikle çocuklarda veya gençlerde görüldüğü için Genç Diyabeti olarak bilinir. Bağışıklık sistemi, pankreastan salgılanan insülin hormonunu sentezleyen hücreleri öldürdüğünde ortaya çıkar. Tip 1’de, her zaman yüksek kan glukoz oranına sahip olabiliriz, bunu ancak kan şekeri seviyemizi izleyerek ve ihtiyacımız olan insülini alarak kan glikozunu yönetebiliriz. Bu hastalığın tedavisinde kan şeker düzeyini düşürücü ilaçlar ve insülin kullanıldığı gibi, kan şeker seviyesini düşürmeye yardımcı olarak üzüm çekirdeği (antosiyanidinler) ve zeytin yaprağı (oleuropoin) gibi ajanları bulunduran ekstreler çoklukla kullanılırlar.

 

Multiple Skleroz (MS) (Çoklu Beyin Hasarı)

Multiple Skleroz (MS) hastalarında, vücudun savunması tekler ve merkezî sinir sistemine zarar veren iltihaplara neden olur. Beyinden, vücudun diğer bölgelerine sinir sinyalleri taşıyan ağ boyunca bir bozulma olur. Bu da ağrıya, hareket ve denge sorunlarına ve güçsüzlüğe neden olur. İlaçlar belirtileri azaltmaya yardımcı olabilir ve hastalığı yavaşlatabilir. Ayrıca zerdeçal, zencefil, deve dikeni ve sarı kantaron gibi bazı bitki ekstreleri; yüksek GABA-T, ksantin oksidaz ve lipit peroksit seviyelerini düşürdüklerinden, beyin hasarını azaltmaya yardımcı olarak kullanılırlar.

 

İltihaplı Bağırsak Hastalığı (IBD)

Crohn hastalığı ve ülseratif kolit (UC), İltihaplı Bağırsak Hastalığı türleridir. Vücudun savunma sistemi, bağırsaklara saldırarak; iltihaplanmaya, karın ağrısına ve kanamaya sebep olur. Crohn hastalığı, genellikle ince bağırsağın son kısmında ve kolonda meydana gelirken, UC kolonun astarındadır. Tedavi için, anti-inflamatuar ilaçlar, antibiyotikler ve bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanılır. Ameliyat da başka bir seçenektir. Genellikle bu ilaçlar, hastalıkların bazı belirtilerini ve komplikasyonlarının iyileşmesinde yardımcı olabilir, ancak vücutta IBD’ye neden olan altta yatan iltihaplanmayı ortadan kaldıramaz. Alternatif tedavide ise, zerdeçal ve karahindiba ekstreleri iltihaplı bağırsak hastalığının önlenmesinde ve tedavisinde yardımcı olarak kullanılmaktadır.

 

Lupus

Bu hastalık vücudun birçok bölgesini aynı anda etkileyebilir. Semptomlar eklem ağrısı, ışığa duyarlılık, böbrek sorunları ve çok yorgun olma şeklinde ortaya çıkar. Ayrıca yanaklarda ve burunda kızarıklıklar olabilir. Steroid olmayan iltihap giderici ilaçlar (NSAID’ler) ve steroidler kendini daha iyi hissetmeye yardımcı olabilir ve hastalığı modifiye eden antiromatizmal ilaçlar kötüleşmeyi önleyebilir. Belirtiler gerçekten kötüyse, bağışıklık baskılayıcı ilaçlar veya kemoterapi uygulanabilir.

 

Addison Hastalığı

Adrenal bezler, böbreklerimizin üzerinde yer alır. Bağışıklık sistemi, onlara saldırıp zarar verdiğinde, bu organlar adrenal hormonlarını yeterince üretemezler. Bu durumda, vücudumuz yiyecekleri yakıta dönüştürmek ve kan basıncını sabit tutmak gibi önemli hayati faaliyetlerde sorun yaşayabilir. Addison hastalığı, yorgunluk ve etraflarındaki alanlardan daha koyu olan cilt lekelerini içerebilir. Bunu tedavi etmek için, üretilemeyen hormonları yerine koymak için ilaç desteğine ihtiyaç vardır.

 

Hashimoto Hastalığı

Tiroid bezi, gereken hormonları yeterince üretemezse, kronik lenfositik tiroidit olarak da adlandırılan bu hastalık ortaya çıkar. Kilo alma, normalden daha yorgun olma, soğuğa karşı hassas olma ve saçların dökülmesi gibi belirtilere neden olabilir. Boğazın ön tarafının şiştiği veya yüzün şiş olduğu görülebilir. İlaçlar, bu hormonların yerini alabilir ve semptomları hafifletebilir.

 

Sedef Hastalığı

Bu hastalık, vücudun savunması iltihaplanmayı tetiklediğinde ve cilt hücrelerinin çok hızlı büyümesi ile başlar. Bu da, kaşıntılı veya ağrılı kalın kırmızı lekelere neden olur. Belirtileri hafifleten kremler, ultraviyole ışık veya bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlarla tedavi edilebilir. Hastalar üzerinde yapılan çok sayıda bilimsel çalışma ile zerdeçal ekstresi kullanımının da egzama, deri sertleşmesi, sedef hastalığı ve cilt kanseri gibi çeşitli cilt hastalıklarında tedaviye yardımcı olduğu gösterilmiştir.

Bu ve bunun gibi bağışıklık sistemi hastalıklarının çoğu devamlı olan ve büyük oranda yüzde yüz tedavisi mümkün olmayan hastalıklardır ve bu yönüyle bizleri ümitsizliğe düşürebilir. Halbuki manevi tarafı ve bize kazandırdıkları düşünülürse, hastalıklar bize tamamen dert değil, belki bir nevi dermandır. Çünkü ömür bir sermayedir, gidiyor. Meyvesi bulunmazsa hayat boşu boşuna gider. Hem rahat ve gafletle olsa pek çabuk gidiyor. Hastalık ise, bizim ömür sermayemizi büyük kârlarla meyveli hale getiriyor. Hem hastalık, ömrümüzün çabuk geçmesine fırsat vermiyor, tutuyor, uzun ediyor. Bu bakış açısıyla hastalıkları sadık bir dost olarak görüp, bizim için sayısız kazançlara sebep olduğunu düşünmek ve daha ağır hastaları hatırlayıp halimiz için Allah’a şükretmek durumundayız. Maddi ve manevi sağlıklı bir hayat dileklerimle...