Tarih boyu peygamberleri; gönderildikleri toplumların ‘kardeşleri’1 olarak nitelendiren Kur’an, adeta sorunların çözümünü ‘kardeşlik’ ilkesine bağlar. Kur’an ‘kardeşlik’ olgusuna dikkat çekerek aslında bize kendilerine ilahi davet gönderilen toplum ya da bireyi ötekileştirmemeyi ve “sıcak ve içten bir dost”2 adayı olarak değerlendirmeyi öğretir.
Kur’an, tüm inananları birbirinin kardeşleri olarak nitelendirir3 ve bu söylemiyle evrensel barışı tesis için en mükemmel ilkeye dikkat çekmiş olur. Bu ilkesiyle insan olmanın gereği olan ‘kardeşlik’ kavramına da özel bir mana ve sorumluluk yükler.
Kardeşlik sadece bir söylem değil, hakkaniyete ve adalete dayanan bir eylemin adı olmalıdır. İslam sadece mazlumu değil, zalimi de, zulmüne mani olunması gereken bir kardeş olarak nitelendirir.4
Gerçek kardeşlik; Adem’in oğullarından hayırlı ve değerlisi olan Habil gibi elini kana bulamamaktır. Yusuf peygamber misali gerektiğinde diğer kardeşleri bağışlayabilmektir, Harun’un (as) Musa’ya (as) destek olduğu gibi kardeşe destek olmaktır… “Beni görmeden inanan kardeşlerimi özlüyorum.” diyen Hz Muhammed’in özlediği kardeşler olabilmektir.
Değerli kardeşlerim! Kardeşlik sömürmek değil, din kardeşini kendi nefsine tercih edebilmektir.5 Kardeşlik öldürmek değil, eğer gerekiyorsa ölmeyi tercih etmektir. Kardeşlik yükü başkasının omuzlarına atmak değil, yükü bölüşmektir. Maalesef günümüz dünyası kardeşliği menfaate ve bencilliğe zebun etmiştir. Kardeşliği; düşeni ateşten kurtarmak yerine, “düşene bir tekmede sen vur” ilkesine kurban vermiştir. Maalesef hayatımızda imanî değerler zayıfladıkça, kardeş kardeşini yalan dünyanın sahte menfaatlerine yem etmektedir. Oysaki kardeşlik ahlâkının iflası, insanlığın iflası anlamına gelmektedir.
İslam’ın en önemli doktrinlerinden biri olan kardeşlik ilkesi; ‘ensar’ ve ‘muhacir’ arasında hayata geçirilerek ölümsüz örnekler arasında yerini almıştır. İnsanlık bugün aynı kardeşlik duygusuna ve kardeşlik hukukunun inşasına her zamankinden daha muhtaç durumdadır. Şu anda aynı safta yan yana omuz omuza saf tutan son peygamberin ümmeti olan değerli kardeşlerim, bizler dünya insanlığına kardeşlik ahlâkı ve sorumluluğunu göstermekle vazifeli olduğumuzu unutmamalıyız. Rabbimiz buyurur ki: “Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.”6
Kaynaklar:
1. Şuara, 26/106, 124, 142, 161.
2. Fussilet, 41/24.
3. Hucurât, 49/10.
4. Buharî, Mezalim 4.
5. Haşr, 59/9.
6. Hucurât, 49/10