Üç afacan kardeş, sıcak bir öğleden sonrasının tadını çıkarmak için, evlerinin arka bahçesinde hırsız-polisçilik oynuyorlardı. İstemediği halde annelerini de zorla bu oyuna katmışlardı. Oysa, zavallı kadın, bütün gün ev temizliği ile uğraşmış, bir yandan da akşama gelecek misafirler için türlü türlü yemekler hazırlamıştı. Biraz dinlenmek için, bahçeye çıktığında ise, çocuklara yakalanmıştı. Çocuklar annelerinin oyuna katılması konusunda o kadar çok ısrar etmişlerdi ki, canından çok sevdiği yavrularını bu durumda bile, kırması imkânsızdı.
Oyun sırasında çocuklardan bir tanesi oyuncak tabancasıyla annesine güya vurdu ve:
“Baam! Anne sen öldün.” dedi.
Bunun üzerine kadın yere serildi ve uzun bir süre yerinden kalkmadı. Onları penceresinden izleyen komşu kadın, biraz telâşlı bir şekilde hemen koşup yanlarına geldi.
Komşu kadın üzerine doğru eğilince, üç afacanın bitkin annesi tek gözünü açtı ve:
“Şşş… Sakın beni ele verme… Biraz dinlenebilmek için elime geçen tek şans bu” dedi.
(Zafer Dergisi arşivinden)