TR EN

Dil Seçin

Ara

Yaralı Askerlerini Tedavi Eden Karıncalar

Yaralı Askerlerini Tedavi Eden Karıncalar

Bir araştırmada, böyle savaşlarda yara alan Matabele karıncalarına ne olduğu incelendi. Fakat büyük bir sürprizle karşılaşıldı: Sıhhiyeci karıncalar!..

Afrikalı Matabele karıncaları, gece gündüz devam eden bir dizi ölümcül baskınlar için yer altındaki yuvalarından yola çıkıyorlar. Savaş kendi bölgelerinde  devam ediyor. Düşmanları ise, beslenme bölgelerinde toplanan beyaz karınca askerlerinin savaş birlikleri.

Pek çok karınca bu şiddetli çarpışmalardan dönemiyor. Bazıları ise çok kötü yaralar alıyor. Çünkü termitlerin çeneleri uzuvları koparacak kadar güçlü.

Bu araştırmada, böyle savaşlarda yara alan Matabele karıncalarına ne olduğu incelendi. Fakat büyük bir sürprizle karşılaşıldı: Sıhhiyeci karıncalar!..

Evet bu canlılarda daha önce hiç belgelenmemiş olan eşsiz bir davranış keşfedildi. Matabele karıncaları, yaralanan karıncalara acil tedavi uyguluyorlardı. Elbette bu tıbbi yardım, insanların acil servisleri gibi olmasa da iş görüyor.

Yara pansumanı. (Erik T. Frank/Würzburg Üniversitesi)

 

Sıhhiyeci Karıncalar Nasıl Yardım Ediyorlar?

Hasta bakıcı karıncalar, yaralanan karıncaların yaralarını yoğun şekilde yalıyorlar. Çok ilginçtir ki, karıncaların küçük dilleriyle gerçekleştirdiği bu yalama seansları, bir seferde birkaç dakikadan bir saate kadar sürebiliyor. Ve üstelik yaralı karıncaların hayatlarını kurtarma konusunda inanılmaz bir başarı gerçekleşiyor.

Almanya Würzburg Üniversitesinde çalışan mirmekologların (karınca bilimciler) yaptığı gözlemlerde, yaralı karıncaların yaklaşık %90’ı tedaviden sonra iyileşti. Tedavi edilmeyen karıncalarda ise beş karıncadan dördü hayatını kaybetti.

Bu tedavi uygulamasını araştırma ekibinden Erik T. Frank şöyle açıklıyor: “Bizim varsayımımıza göre bunu, yaraları temizlemek için yapıyorlar. Hatta belki de salyalarıyla antimikrobiyal madde uygulayarak, bakteri veya mantar enfeksiyonu tehlikesini azaltıyorlar.”

Böyle pansuman uygulaması, hayvanlar âleminde görülebiliyor. Hatta karıncaların yaralı savaşçılara yardım etmesinin tek örneği bu değil. Bir yıl önceki araştırmada Frank, bir başka Megaponera analis türünden karıncalarda da, böyle hayat kurtaran uygulamanın eşsiz bir örneğini kaydetmişti. Karıncaların, termitlerle yapılan kavgalarda ayaklarını kaybeden yaralı arkadaşlarını yuvaya taşıdıklarını gözlemlemişti.

İşaretlenmiş yaralı Matabele karıncaları.

Peki karıncalar, yaralı karıncaları nasıl buluyor ve yardım ediyorlar? Karıncalar yaralandıkları zaman, arkadaşlarını çeken ve onların kurtarma duygularını harekete geçiren, adeta “imdat sinyali” hükmünde kimyasal bir madde salgılıyorlar.

 

En Büyük Fedakârlık

İşin daha ilginç bir yönü de var; kurtarılamayacak kadar ağır yaralı olan karıncaların, gönüllü yardımcılardan gelen kurtarma çabalarına karşı direndikleri görülüyor.

Hafif yaralanan karıncalar, sakin ve hareketsiz şekilde yatıp yuvaya taşınmayı beklerken; ağır yara almış, mesela altı bacağından beş tanesini kaybeden bir karınca, adeta faydası olmayacak bir yardımı reddediyormuş gibi çılgın şekilde kıvranıyor.

Frank, National Geographic’e bununla ilgili diyor ki: “İnsanlarda, aciliyet sıralamasının gerekli olduğu durumlarda, kime yardım edileceği kararını doktor veriyor. Bu, yukarıdan aşağıya doğru ayarlanmış bir düzen. Karıncalarda ise durum tam tersi.” Yani kime yardım edileceğinin kararını bizzat karınca veriyor gibi. Ümitsiz vaka ise yardımı kabul etmiyor.

Yaralıyı taşıyorlar. (Erik T. Frank/Würzburg Üniversitesi)

 

Yaptıkları Şey Hakkında Bir Bilgiye ve İdrake Sahip Olmadan Nasıl Yapıyorlar?

Karıncaların organize hareket ederek hayatta kalmak, bir tehditle karşılaştıklarında planlı savunma yapmak veya genel olarak bilemediğimiz faydalı amaçlara yönelik bir araya gelişleri elbette ilk defa görülmüyor. Ancak karıncaların savaş meydanında sergilediği bu akıllıca ve şefkatli davranışlar, insandaki gibi düşünme ve duygulara benzetilebilse de, Frank’a göre bunu yapmak pek doğru değil. Bunun gerekçesini ise, The Guardian gazetesine şöyle açıklıyor:

“Karınca toplumu hakkındaki en etkileyici şeylerden biri, yaptıkları şey hakkında herhangi bir bilgiye veya idrake sahip olmadıkları halde, çok karmaşık ve gelişmiş davranışlar sergileyebilmeleri. Bunu çok basit kurallar ile yapıyorlar… Mesela karıncaların yaralıları aciliyetlerine göre sıralamasında ölçü şöyle: Eğer ayağa kalkabiliyorsa, hâlâ iş görebilir demektir.”

Evet, akılsız ve şuursuz oldukları halde akıllıca işler yapmaları gösteriyor ki, bu canlılar kendi başlarına hareket etmiyorlar, yani yönlendiriliyorlar. Biz buna kısaca sevk-i ilahi ile yapıyorlar diyelim.

 

Kaynak:

https://popsci.com.tr/kizgin-savasci-karincalar-yarali-askerlerini-tedavi-ediyorlar/