ÖVGÜ VE TAKDİR
Bir resim sergisini gezdiğimizde, o eserlerdeki tüm güzellikleri, o eserlerin sahibi olan sanatkâra veriyoruz. Ya da birisinin evine misafir olduğumuzda, o evle ilgili her güzellikten dolayı, ev sahibini övüyoruz.
Tevhid, ‘birlemek’ demek. Resim sergisini gezdiğimizde, bütün methimizi başkalarına değil, sadece o sanatkâra verip, övgümüzü birlediğimiz gibi... Misafir olduğumuz evdeki güzelliklerden dolayı, övgümüzü başkalarına değil, ev sahibine verip birlediğimiz gibi...
Şirk, ‘ortak koşmak, ortak kabul etmek’ demek. Tevhidin, yani birlemenin zıttını yapmak. Sergideki güzelliklerden dolayı yaptığımız övgüyü, sanatkârın yanında başkalarına da yöneltmek... Misafir olduğumuz evdeki güzelliklerden dolayı, ev sahibinin yanında başkalarını da övmek, yüceltmek...
Her şeyiyle dayayıp döşediğimiz evimize, birisini davet ettiğimizde, ya da çalışıp ortaya koyduğumuz eserlerimizin sergisine birisi geldiğinde, evimizdeki ve sergimizdeki güzelliklerden, inceliklerden dolayı övgüsünü, methini, bize değil de başkasına yöneltse, ne kadar kabul edilemez bir şey yapmış olur.
Allah ise, bizim, eserimize ya da evimize sahip olduğumuz gibi, eserlerine sonradan sahip olmuş değil. Allah, yaratandır. Allah, her şeyin yaratanı, hayat vereni, yaşatanı olarak sahibidir.
İnsanlar, Allah’ın eserlerinden ibaret olan dünya galerisini geziyorlar. Burada gördükleri tüm güzelliklerden, mükemmelliklerden dolayı, övgülerini ve takdirlerini, ya onların tek yaratanı olan Allah’a verip tevhid ehli olacaklar. Ya da, Allah’ın eserlerinden dolayı başka şeyleri övecek, onları o güzelliklerin gerçek sahibi zannedecekler. Böylece Allah’ın ilmini, kudretini, iradesini ve sıfatlarını, Allah’ın yarattığı şeylere ait zannederek yanılacaklar.
GÜZEL-CAHİL-HASTA
- Rızkı verenin Allah olduğunu bilerek, işini en güzel şekilde yapmaya gayret ederek çalışmak güzeldir. Herkesin geçimi için çalışmak, para kazanmak zorunda olduğunu unutmak cahilliktir. Rızkı verenin Allah olduğunu unutmak, müşteri komşusuna gidince, kendi müşterisini çaldığını zannetmek ve komşusunu rakip ya da düşman bellemek ise hastalıktır.
- Dürüstçe hem dünyası, hem de ahireti için çalışmak güzeldir. Dünyanın geçici olduğunu unutmak cahilliktir. Dünyayı ebedî zannetmek ise bir hastalıktır.
- Dünya ve ahiretini düşünerek, iyi kötü, faydalı zararlı şeyleri ayırmak güzeldir. İyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan ayıramamak cahilliktir. Kendisine zarar verecek şeylere körü körüne bağlanmak ise hastalıktır.
-İman edip, gereğini yapmak güzeldir. Bilmemek ve bilmediğinin de farkında olmamak cahilliktir. Yanlışı doğru zannetmek ise hastalıktır.