TR EN

Dil Seçin

Ara

İncir Çekirdeği

TABİAT

Bir adam.. Elinde kullanılmış, artık bir çöp olmuş plastik bir bardak. Gözüme takıldı. Eliyle buruşturduğu bu çöpü denize atacak. Göz göze geldik. Konuşmadan sadece bakıştık. Belki birkaç saniyelik bu bakışmadan sonra o kişi, elindekini denize atmaktan vazgeçti. Ancak özgürlüğü kısıtlanmış bir çocuk edasıyla arkasını dönüp, hemen yakınındaki bir yere o plastik bardağı sıkıştırdı gitti. Denizi kirletmemişti ama, vapuru kirletmekten de vazgeçmemişti.

Arkasından bakarken düşündüm: Acaba bu kişi, kendi evinin böyle sorumsuzca kirletilmesine razı olur muydu? Hiç şüphe yok ki hayır. Elbette dünyayı böyle güzel yaratan, tertemiz tutan yaratanımız da, tabiatın sahipsiz zannedilip böyle kirletilmesine razı olmaz. Yüce Kelâmında, en küçük iyiliğin ve en küçük kötülüğün karşılıksız kalmayacağını bizlere hatırlatmıyor mu kâinatın sahibi?

Galiba bunu unutan insan, dünyanın her şeyi ve her hâliyle bir sınanma yeri olduğunu da unutuyor.

 

***

 

NASİP

İnsan en güzelini ister ama, önünde bulduğu nasibidir.

 

***

 

DUA

Dua araç değil amaçtır. İnsanın isteyeceği hiçbir şey, Allah’a ettiği duasından daha değerli değildir.

Dua bir görev değil ihtiyaçtır. İnsan, kendisini Rabbinden daha çok anlayan hiç kimseyi bulamaz çünkü.

Birisi, “dua ediyorum da kabul olmuyor” diyorsa, burada problem, Allah’ta değil, dua edendedir. Yarım ağızla ettiği duaya kendisi dahi inanmayan, değer vermeyen insan, o duanın kabul edilmesini nasıl umabilir?

Dua, birtakım sihirli kelimeleri sırasıyla söylemek de değildir. Bazen, ihtiyacını hissederek şefkatli Rabbinden istemek; bazen de insanın yegâne dostu olan Allah ile dertleşmesidir dua.

Aslında insan, duasının değerini bilse, herhalde, Allah’tan bir şey istemek için dua etmeyecek; dua etmek için, bir şeyler istemeyi bahane yapacaktır...

Sevgilisiyle görüşmeye fırsatlar kollayan bir aşık gibi...

 

***

 

ADAM OLMAK

Önce adam ol; sonra çalışır, nasip olursa büyük adam olursun... Büyük adam olmanın yolu, adam olmaktan geçiyor.