TR EN

Dil Seçin

Ara

Zaman Ne Kadar Hızlı Geçiyor?

Zaman Ne Kadar Hızlı Geçiyor?

Muhtemelen siz de aynı düşüncedesiniz. Mesela bugün Cuma ve bir önceki Cuma günü olanlar sanki birkaç gün önce yaşanmış gibi. Yanılmıyorsunuz; zaman gerçekten hızlı geçiyor. Ahir zamandayız ve zaman kısalıyor.

Muhtemelen siz de aynı düşüncedesiniz. Mesela bugün Cuma ve bir önceki Cuma günü olanlar sanki birkaç gün önce yaşanmış gibi. Yanılmıyorsunuz; zaman gerçekten hızlı geçiyor. Ahir zamandayız ve zaman kısalıyor. 

 

Peki zaman nedir?

Zaman, bir anı başka bir anla kıyasladığımızda ortaya çıkan algı ve tamamen algılayana bağlı, yani izafi/göreceli bir kavram. Penceremizden caddeye baktığımızda, görüş alanımıza giren ilk araç ile ikinci aracı gördüğümüz an arasında bir süre olduğunu düşünüyor ve arada geçen süreye zaman diyoruz. İkinci aracı gördüğümüz anda, ilk aracın bilgisi zihnimizdeki bir bilgidir; o bilgiyi yaşadığımız anla kıyaslayarak zaman algısını elde ediyoruz.

Arkadaşlarımızla oturup, sohbet ettiğimizi düşünelim. Ne kadar süre birlikte olduğumuz konusunda, herkes farklı bir zaman süresinden söz edecektir. O halde zamanın akış hızıyla ilgili bilgi, algılayana göre değişiyor.

Zaman, algılayana bağlı göreceli bir kavram ancak günümüzde zamanın kısaldığı konusunda herkes aynı görüşte. Bu durum, Peygamberimizin (asm) hadislerinde haber verdiği bir olay olduğu gibi aynı zamanda bilimsel bir gerçek de.

Peygamberimiz (asm) birçok hadisiyle ahir zamanda zamanın kısalacağına işaret ediyor: “Zaman (dilimleri) (birbirine) yaklaşmadıkça (hızlanmadıkça) kıyamet kopmaz. Öyle ki bir sene bir ay; bir ay bir hafta; bir hafta bir gün; bir gün bir saat; bir saat ise bir ateş korunun yanıp sönmesi kadar kısa olur.” (Kenzu’l-Ummal, h. no: 38504)

Ahir zaman Peygamberi, ahir zamanın herhangi bir bölümünde “zamanın yaklaşmasının/hızlanmasının” varlığına dikkat çekiyor. Hadis-i şerifteki bu ifade, “Schumann Rezonansı” teorisinin gösterdiği zaman hızının artışı ve dolayısı ile zamanın kısalmasına işaret ediyor olabilir.

Aşağıda biraz daha detaylandıracağım Schumann Rezonansının artması, küresel faktörler, dünyanın ağırlık merkezinin değişmesi ve diğer sebeplerden dolayı dünyanın dönüş hızı artıyor. 24 saat süren bir gün de giderek kısalıyor. Bunun anlamı saatteki yelkovan ve akrebin giderek daha hızlı dönmesi.

 

Schumann Rezonansı Nedir? 

Dünyanın yüzeyi ve atmosferimizin son savunma hattı olan iyonosfer tabakası arasında 55 km’lik bir boşluk bulunuyor ve bu boşluk rezonans özelliği taşıyor. (Rezonans, bir nesnenin en doğal olarak titreşmeyi istediği frekans olarak tanımlanabilir.) Schumann Rezonansı ilk defa 1952’de fizikçi Winfried Otto Schumann tarafından açıklanan, 1957’de de Schumann ve Konig tarafından kanıtlanmış olan yeryüzü ile atmosferdeki en fazla enerji yüküne sahip olan iyonosfer tabakası arasında meydana gelen doğal titreşime deniliyor. Kısaca dünyanın zemin temel frekansı ya da nabzına verilen isimdir bu.

Dünya’nın zemin temel frekansı, ya da “kalp atışı” (Schumann Rezonansı, SR olarak adlandırılıyor) hızla artıyor. Coğrafi bölgelere göre değişkenlik göstermesine rağmen, onlarca yıldır toplam ölçüm 7.8 devir/saniye’yi gösteriyordu.

Bu değerin sabit olduğu düşünülüyordu ve global askeri haberleşme sistemi bu frekans üzerine geliştirilmişti. Son raporlara göre, 1980’den itibaren hızla artış gösteren bu değer, bugün yaklaşık 11 devir. Bu oranın 13 devire ulaştığında duracağı iddia ediliyor.

Ayrıca saniyede 1000′in üstünde olan yıldırım ve şimşek çakmalarının da saniyede 2000′e çıktığı tespit edilmiş. Aynı zamanda iyonosfer tabakasından yeryüzüne akan elektrik enerjisi de toplam olarak eskisinin iki katına çıkmış. 

“2012′ye Doğru İnsanın Uyanışı” başlıklı bir makalede Schumann Rezonansının 12 Hertze yükselmesinin insanın beyin dalgalarında değişme ve gelişmelere neden olacağı ve böylece insanların uykulu halden uyandırılarak bilinçli hale geleceği tezi ileri sürülüyor. 

Bilim, bu “kalp atışı” oranının neden yükseldiğini ya da yükselişe sebep olanın ne olduğunu net ve kesin delilleriyle açıklayamıyor… 

Bizler dönüp geriye baktığımızda, yaşadığımız her günün ne kadar da çabuk geçtiğini düşünüyoruz. Yaşayacağımız günler de aynı hızla geçecek unutmayalım. Ki yavaş da geçse dünya hayatımız belirlenmiş olan bir zamanda son bulacak... 

Kuşkusuz dünya, Allah’ın geçici bir misafirhanesidir. O, her şeyi belli bir hikmet çerçevesinde yapar… Merhametlilerin en merhametlisi Allah (cc), zaman hızlı ya da yavaş geçiyor olsa da elbette her insana, öğüt alıp düşünmesine yetecek bir ömür veriyor. 

“…Artık dileyen Rabbine bir yol bulabilir.” (İnsan Suresi, 29)