TR EN

Dil Seçin

Ara

Son Fırsat / Dostluk Öyküsü

Son Fırsat / Dostluk Öyküsü

Son bir fırsat isteyen iki idam mahkûmunun bu istekleri bir şartla kabul edildi: Mahkûmlara, sehpa yerine, güvenip çağıracakları bir kişinin omuzlarına basacakları söylendi. Hangisinin çağırdığı kişi daha çok dayanırsa o kurtulacaktı.

Ve mahkûmlar çağırdıkları kişilerin omuzlarına çıkarılıp ve boyunlarına ipler geçirildi.

Mahkûmlardan biri güçlü kuvvetli birini çağırdığı halde, diğeri kendisinden bile cılız olan birisini çağırmıştı.

Kral danışmanına sordu: “Sence önce kim yıkılacak? Güçlü olan mı, yoksa şu cılız olan mı?”

Danışman tereddütsüz cevap verdi:

“Güçlü olan çok sürmez yıkılır efendim. Diğer cılız olan ise ölse de yıkılmaz, onun omuzlarına basan mahkum kurtulacaktır.”

Dakikalar ilerledikçe mahkûmları tutmak da zorlaşıyordu. İki saati geçmişti ki, güçlü adam yıkılıverdi. Ve onun omuzlarına basan mahkûm da darağacında can verdi. 

Kral şaşırmıştı. Danışmanına merakla sordu, “Nasıl oldu da şu cılız adamın pes etmeyeceğini bildin?”

Danışman, “İki mahkûm darağacına çıkarılmadan önce onları gördüm efendim” dedi, “Cılız olanı arkadaşının yanına varınca uzun uzun sarıldılar. Ağlayıp gözyaşı döktüler. Sonra o cılız adam yeminler etti ölsem de yıkılmam diye. Gerçek birer arkadaş oldukları belliydi. Diğeri ise çağırdığı o güçlü adamla bir kese altına anlaştı; o güçlü adamı parasıyla tutmuştu… Oysa gördüğünüz gibi sevgi, menfaatten çok daha güçlüdür. Seven bir dost, hayatından vazgeçer ama dostunu bırakmaz.”