TR EN

Dil Seçin

Ara

Temimdâri’nin Kandili

İlk Müslümanlar, Medine’de yaptıkları ilk mescitte, namazlarını, Resulûllah’ın arkasında kılıyorlardı. Akşam ve yatsı namazları karanlığa denk geldiğinden, o vakitlerde mescidi aydınlatmak için, kuru yaprakları tutuşturuyorlardı. Ancak çoğu zaman, ateş sönüyor ve namazlarını karanlıkta kılmak zorunda kalıyorlardı.

O sıralarda, ticaret için çevre ülkelere giden Temimdâri, Şam ve Halep civarından, Mescide asmak niyetiyle bir yağ kandili getirmişti.

Nitekim geldiği günün akşamı, kimsenin haberi olmadan, içine yağ doldurduğu kandili yaktı ve henüz kimse gelmeden, mescid tavanına astı. Gelenler, hayretle ortada yanan bu kandili seyrediyorlardı. Acaba Hristiyanlardan getirilen böyle bir şey için, Resulûllah ne buyuracaktı?

Allah’ın Resulü mescide gelip, ortada yanan kandili görünce tebessüm ederek:

Bunu kim getirdi?” diye sordu.

Temimdâri” diye cevap verilince de şöyle buyurdu:

Sen bizim mescidimizi nurlandırdın, Allah da seni nurlandırsın.”

İlk defa bir gece namazını aydınlıkta kılıp dualar edildikten sonra, Peygamberimiz, Temimdâri’ye bu sefer de şöyle dedi:

Bize öyle bir iyilik ettin ki, bu iyiliğine karşılık bir kızım olsaydı, vallahi onu sana verir, seni kendime damat edinirdim!”