TR EN

Dil Seçin

Ara

Şemâil / Şiir

Ne uzun, ne kısa kararında boy

Soyu İbrahim’den, ne asil bir soy!

Saçları hoş, siyah dalgalı bir koy

Kemâlini giydir, beni benden soy

 

Âlemlere rahmet cemalin göster

Bu kul varlığından soyunmak ister

 

Ay, güneşten güzel söbüce yüzün

Nurundan ışığı vardır gündüzün 

Solmaz bir gül rengin ne kış, ne güzün

 Tecelli ediyor yüzünde özün 

 

Hasretim, yanarım yüzünü göster 

Kölen bu devletle avunmak ister.

 

Simsiyah gözlerin âhû misalin

Daim Hakk’a bekar her an visalin

Beyazı ölçüsü gözde kemalin

 

Kaşların sûreti gökte hilalin

Razıyım rüyada yüzünü göster

Âşık mâşûkuna can sunmak ister

 

Duyular mükemmel dişleri inci

Kokusuna tutkun yaşlısı genci

Yürürken koşmadan önde birinci

Kapına gelmiş bir garip dilenci

 

Açıver ne olur yüzünü göster

Garip, ayağına kapanmak ister

 

Yukarıdan aşağıya heybetle iniş

Yürüyüşünde var hep bu görünüş

Âdetin baktığın tarafa dönüş

Bize nasip olsun hayırlı bir düş

 

Kerem et ne olur yüzünü göster

Kim böyle bir düşten uyanmak ister 

Nübüvvet mührünün sırtında yeri

Mühürlemiş Rabbim eşsiz değeri

 

Görmesinde eşit ön ileri, geri

İpek mi, hayat mı bu nasıl deri

Bir dokunabilsem yüzünü göster

Kölen seyre dalıp bir görmek ister 

 

Ümmetin üstüne titreyen sensin

Müjdeci, uyarıcı, gel diyen sensin

Kulunu Allaha sevdiren sensin

Geceyi gündüze çeviren sensin

 

Ey Hakk’ın şahidi yüzünü göster

Kul şehadetinle tanınmak ister

 

En güzel, en üstün ahlâk senindir

Cömertlikle kemâl elhak senindir

Şefaatte en son durak senindir

Mi’raç senin, Refref, Burak senindir

 

Sen gördün, bize de cemalin göster

Pervane şemine hep yanmak ister.