TR EN

Dil Seçin

Ara

‘İnsan’ Kelimesi

İnsan kelimesindeki her bir harf, tek başına bir mânâ ifade etmediği halde, bir intizam ile bir araya geldiklerinde bir kelime meydana geliyor. Bir harfin dahi kâtipsiz olamayacağı apaçık olduğundan, elbetteki bu beş harfi bu tarz ile bir araya getiren birisi olacaktır. Zira, bu harfler birbirini tanımadıkları, bilmedikleri ve bir araya gelmeyi düşünemeyecekleri gibi, her bir harf de İNSAN kelimesinden ve onun ifade ettiği mânâdan bihâberdir.

İşte bütün bu özellikler, bu kelimenin mutlaka hem harfleri, hem de kelimeyi bilen biri tarafından yazıldığını göstermektedir.

İNSAN kelimesi yerine şimdi de bir insanın şahsını düşünelim. İNSAN kelimesi beş harften teşekkül ettiği gibi, bir insan da kâinattaki bütün unsurlardan yazılmıştır. Bu unsurlardan her biri, kelimedeki harfler kadar şuursuz ve cahil olduklarına ve hiçbirisi insaniyet mânâsından haberdar olmadıklarına göre, elbette ki bu madde harflerinden bu hayat sahibi kelimeyi yazan bir Hakîm-i Zülkemâl vardır.

Tek başına kalmış bir İ” veya S” harfiyle İNSAN yazmanın mümkün olmaması misâli, kâinatta da var olan İlahi hikmetin gereğince, tek bir unsurdan İNSAN yazılmamaktadır.

İNSAN kelimesindeki her bir harf, birçok noktalardan meydana geldiği gibi bir insanın her bir azası da milyarlarca hücreden teşekkül etmiştir. Bu mânâda, insanın kafasını bir harf, kollarını, gövdesini ve ayaklarını da birer harf olarak düşündüğümüzde, her bir insan bu büyük harflerle yazılmış bir kelime hükmünü alır.

İNSAN kelimesinde N” harfi başa “İ” harfi ise sona konulduğunda bu kelimeye artık İNSAN denilemeyeceği gibi, bir insanın da başı ayaklarıyla yer değiştirirse ona İNSAN demek mümkün değildir. Aynı şekilde, “İ” harfinin S” harfiyle yer değiştirmesi halinde de mânâ bozulduğu gibi baş gövdenin yerini, gövde de başın yerini aldığı takdirde İNSAN’ın mânâsı kalmayacaktır.

Büyük harfler üzerinden verdiğimiz bu misâlleri, her bir azayı meydana getiren esas rükünler, meselâ elin parmakları veya gözün beyaz ve siyah kısımları için düşünebileceğimiz gibi, bir hücrenin yapısı için de tatbik edebiliriz. Bu durumda el, göz ve hücre de ayrı birer kelime olarak düşünülecektir.

İşte, her bir harfinde binlerce kitap bulunan bu hayat sahibi İNSAN kelimesinin de elbetteki âlim ve hakîm bir kâtibi ve nakkaşı olacaktır.