TR EN

Dil Seçin

Ara

Kur’an Kelimesindeki Tevafuklar / Kur’an Allah’ın Mucize Kelamıdır

Kur’an Kelimesindeki Tevafuklar / Kur’an Allah’ın Mucize Kelamıdır

Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğunu gösteren en parlak delillerden biri onun sonsuz ilmin nakışlarını gösteren iç dizaynıdır. Fazla bir ilme ihtiyaç duymadan kavrayabileceğimiz bu i’caz yönünü bazı canlı örneklerle seri yazılar halinde açıklamaya çalışacağız.

Ancak, tevafuk penceresinden gösterilecek bu i’caz parıltılarını anlatmadan önce zihne gelebilecek bazı sorulara cevap vermekte fayda olduğunu düşünüyoruz. Konunun uzatılmaması için soruları değil, yalnız cevaplarını kısaca asrın söz sahibi Bediüzzaman Said Nursi’den öğrenmeye çalışacağız:

 

TEVAFUK NEDİR?

Lügat anlamı itibariyle tevafuk: iki veya daha fazla şeyler arasında belli bir amaca hizmet eden bilinçli bir denk getirmedir. 

“Hizmet ettiği gaye itibariyle tevafuk ittifaka işarettir; ittifak ise ittihada emaredir; ittihad vahdete alamettir; vahdet ise, tevhide işarettir. Tevhid ise, Kur’an’ın dört esasından en büyük esasıdır.” (Nursi, Mektubat, 381)

 

KUR'AN'DAKİ TEVAFUKLARIN İLMÎ DEĞERİ:

“İşte tertib-i Kur’an irşad-ı Nebevî ile, münteşir ve matbu’ Kur’an’lar da ilham-ı İlahî ile olduğundan; Kur’an-ı Hakîm’in nakşında ve o hattında, bir nevi alâmet-i i’caz işareti var.” (Mektubat, 183)

“Kur’an ise, sair kelâmlar gibi kışırlı, kemikli ve şuuru hususî ve cüz’î değildir. Belki Kur’an, umum işaratıyla ve eczasıyla ayn-ı şuurdur, kışırsızdır; fuzulî, lüzumsuz maddeleri yoktur. Âlem-i gaybın tercümanıdır.” (Şualar, 685-686)

 

KADİR GECESİNİN TESPİTİ:

Âlimlerin cumhuruna göre Kur’an kadir gecesinde inmiştir. Kadir Gecesi ise, Ramazan ayının 26. gününü 27. gününe bağlayan gece olduğu ümmetçe kabul edilmiştir. Unutulmamalıdır ki, Kadir Gecesinin Ramazan’ın 27. gecesi olduğu kesin olsa da bu gecenin hangi gece olduğunun tespiti meçhuldür. Dolayısıyla bu gecenin gaybîliği/bilinmezliği yine devam etmektedir.

 

KUR'AN KELİMESİ VE KADİR GECESİ

Niçin Ramazanın diğer günleri değil de 26. günün gecesi beklenmiş ve Kur’an’ın ilk ayetleri orada indirilmiştir. Bunun gözle görülen bir hikmeti Kur’an kelimesinin sayısal şifresinin 26. sayıda kodlanmış olmasıdır. “Bütün hikmetli işlerin tefrik edildiği o gece”nin kendisi de hikmet dolu Kur’an-ı Hakîm’e hikmet koduyla ev sahipliği yapmıştır. 

Çünkü ardışık sayı sistemine göre, 1’den 26’ya kadarki sayıların toplamı: 351’dir. Kur’an kelimesinin ebced değeri de 351’dir. 351 sayısı; 13x27’dir. Bu tevafuk, Ramazan’ın 26. gününü 27. gününe bağlayan gecenin tayininde büyük rol oynamıştır. Bu sırlı tevafuk Kur’an’ın semavî kimliğinin de bir göstergesidir.

Bu tespiti (26 rakamı ile 351 sayısı arasındaki ilişkiye dikkat çeken),  Kur’an’dan açıkça veya zımnen söz edildiği yerde gösterilen bazı tevafukları şöyle sırlamak mümkündür:

 

a) Bakara, 26:

Kur’an kelimesi, Kur’an’da ilk defa, Bakara suresinde 26 numaralı ayette zikredilmiştir.

İlgili ayetin meali şöyledir: 

“Allah (gerçeği açıklamak için) bir sivrisineği, hatta onun ötesinde olan bir şeyi misal getirmekten çekinmez. İman edenler onun Rablerinden gelen gerçek olduğunu bilirler. Kâfirler ise “Allah böyle misal vermekle ne kastediyor?” derler. Allah bu misal ile birçoklarını şaşırtır, yine onunla birçoklarını yola getirir; ancak bununla fasıklardan başkasını şaşırtmaz.”

Görüldüğü üzere Kur’an’da ilk defa 26 numaralı ayette Kur’an kelimesi zikredilmiştir. Kur’an’dan söz edilmesinin 26 numaralı ayetteki tevafuku şöyledir: Ardışık sayı sistemine göre, 1’den 26’ya kadarki sayıların toplamı: 351’dir. Kur’an kelimesinin ebced değeri de 351’dir. Böylece Bakara suresinin 1. ayetinden 26. ayetine kadarki ayetlere yer verilmiş ve bu sayıların toplamı olan 351 sayısına tekabül eden Kur’an kelimesine yer verilmesi elbette tesadüf olamaz.

 

b) Enam, 19:

Enam suresinin 19. ayeti, Mekke’de inen Kur’an ayetlerinin 26.’sıdır (Fatiha: 7. ve bu ayette Mekkî surelerin tertip sırasına göre ilk defa Kur’an kelimesine yer verilmiş ve onun bir vahiy olduğunun altı çizilmiştir. Ayetin ilgili ifadesinin meali şöyledir: “De ki: ‘Şahit olarak hangi şey daha büyüktür?’ De ki: ‘Allah!’ Benimle sizin aranızda O, şahit olarak yeter. Şu Kur’ân bana sizi ve kendisine ulaşan herkesi uyarmam için vahyolundu.” (Enam, 6/19)

 

c) Şuara Suresi:

Kur’an’ın 26. suresi Şuara suresidir. Bu surenin son ayeti, Kur’an’ın 3159. ayetidir. Bu sayı, Kur’an kelimesinin ebced değeri olan 351’in dokuz katıdır. 

 

d) Neml Suresi:

Bu sureden sonra gelen 27. sure olan Neml suresinin ilk ayetinde “Bunlar Kur’an ayetleridir” mealindeki ifadeye yer verilmek suretiyle, şimdiye kadar geçen ayetlerin sayısı ile Kur’an kelimesinin matematik değeri arasındaki ilişkiye işaret edilmiştir.

 

e) Kamer Suresi:

Başında şifreli harfler bulunmayan sureler sistemine göre, Kamer Suresi Kur’an’ın 26. suresidir. Bu surede defalarca “Kur’an” kelimesi kullanılmıştır. Başka hiçbir surede yer almayan “Andolsun biz Kur’an’ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mu?” mealindeki ayet burada dört defa (17-22-32-40) tekrarlanmıştır. Bu da 26 sayısıyla Kur’an kelimesi arasındaki sayısal ilişkinin bir işareti olarak kabul edilmelidir.

 

f) Rahman Suresi:

Kamer suresinin arakasından gelen ve bu sistemde 27. sırada olan Rahman Suresinin başında da “Rahman Kur’an’ı öğretti” mealindeki ayete yer verilmiş ve adeta Kur’an’ın, Ramazanın 26. gününü 27. gününe bağlayan gecede indirilip öğretildiğine işaret edilmiştir.

“Rahman Kur’an’ı öğretti” mealindeki ayetle başlayan Rahman suresinde kullanılan kelimelerin sayısı: 351’dir. Bu sayı “Kur’an” kelimesinin ebced değeridir. 

 

g) Kaf Suresi:

Başında şifre bulunan ve Mekke’de inen Mukattaat surelerinin 26.’sı KAF suresidir. Bu surenin şifreli olan harfi “Kur’an” kelimesinin ilk harfi olduğu gibi, surenin ilk ayeti Kur’an’a yemin ile başlamıştır. Surenin ilk ayeti gibi son ayeti de “Kur’an” kelimesini ihtiva etmektedir. Bu sistemdeki 27. sure ise Kalem/Nun suresidir. Dikkat çeken bir husus da 26. surenin başında “Kur’an” kelimesinin ilk harfi “KAF” harfi bulunduğu gibi, 27. sure de “Kur’an” kelimesinin son harfi olan “Nun” harfi ile başlamıştır. Bu surenin ilk ayetinde Kur’an’ı yazan “Kalem ve satırlarının yazarlarına” dikkat çekilmiş, son ayetinde de “Kur’an’ın âlemlere bir öğüt olduğu”na vurgu yapılmıştır. 

 

h) Kur’an’ın 351. Ayeti:

Kur’an’ın baştan itibaren 351. ayeti, Âl-i İmran Suresinin 58. ayetidir. Bu ayette Kur’an’dan söz edilmektedir: “Resûlüm! Bu söylenenleri biz sana âyetlerden ve hikmet dolu Kur’an’dan okuyoruz.” Kur’an kelimesinin ebced değerine uygun olan 351. ayette Kur’an’dan söz edilmesi, elbette tesadüfi olamaz. Özellikle sonsuz ilim sahibi olan Allah’ın kelamında hiç olmaz.

 

ı) Ahkâf Suresi:

Genel olarak başında şifre bulunan mukattaat surelerinin 27. suresi Ahkâf Suresidir. Bu surenin 15. ayeti bu sistemde 2626. sıradadır. Ayetin son kelimesi olan “Mine’l-Müslimin” ifadesinin ebced değeri 351’dir. Bu da 26 sayısı ile 351 sayısı arasındaki ilişkiyi pekiştiren güzel bir tevafuktur.

 

KADİR SURESİNDE GÖRÜLEN TEVAFUKLAR:

Kur’an’ın nüzulünden bahseden bu surenin harfleri, Kur’an surelerinin sayısı kadar olup 114’tür.

Bu surede 28 harften yalnız 23 hece harfi kullanılmıştır ki, 23 yıllık Kur’an’ın iniş süresine uygundur.

Kelimelerinin sayısı—yazılım yönüyle—Kur’an’ın cüz sayısına uygun olup, 30’dur. Bu sayı aynı zamanda Kur’an’ın iniş ayı unvanı alan Ramazan ayının 30 gününe de uygundur.

Kadir Gecesine işaret eden “Hiye/O” zamiri, surenin 27. kelimesidir. Bu da Kadir Gecesinin Ramazan aynın 27. gecesi olduğuna delalet etmektedir.

Kadir Gecesi anlamına gelen “Leyletü’l-Kadr” terkibinde dokuz harf bulunmakta ve bu terkip, surede üç defa tekrarlanmaktadır. 3x9=27. Bu da Kadir Gecesinin Ramazan’ın 27. gecesinde olduğuna işaret etmektedir. 

 

İBN ABBAS'IN KADİR GECESİNİ TEVAFUKLA DEĞERLENDİRMESİ

Abdullah b. Abbas anlatıyor: Hz. Ömer bir kısım sahabilerle Kadir Gecesini müzakere ediyorlardı. Bazı kimseler bu konuda duydukları bilgileri aktarmaya çalıştılar. Hz. Ömer bana bakarak “Sen niye konuşmuyorsun, sakın yaşının küçüklüğü seni konuşmaktan alıkoymasın” dedi. 

Bunun üzerine ben şunları söyledim: “Ey Müminlerin emiri! Şüphesiz Allah vitrdir/bir tektir, vitri/tek olan şeyleri sever. Bu sebepledir ki, dünyanın/haftalık günleri 7’dir; insanların yaratılış safhaları 7’dir; üstümüzdeki gök tabakalarının sayısı 7’dir; altımızdaki yerküresinin tabakaları da 7’dir; Mesani/Fatiha suresinin ayet sayısı 7’dir; Kur’an’da kendileriyle evlenmenin yasak olduğu akrabaların sayısı7’dir; Kur’an’da miras taksimatıyla ilgili belirlenen payların sayısı 7’dir; secdeye giderken bizimle birlikte secde etmesi gereken organlarımızın sayısı 7’dir; Hz. Peygamber (s.a.v) Kâbe’nin etrafında dolaşırken yaptığı tavafların sayısı 7’dir; Safa ile Merve arasında yaptığı sa’y sayısı 7’dir; şeytanı taşlamada attığı taşların sayısı 7’dir. Kur’an’da zikredilen bu 7’lerle ilgili tablolara tevafuk ettiği için Kadir Gecesinin de Ramazan ayının sonlarında yer alan 7’de (27. gecede) olduğunu düşünüyorum, en iyisini elbette Allah bilir.”(Suyutî, Ed-Durru’l-Me’sur, 8/578)