TR EN

Dil Seçin

Ara

Prof. Dr. Osman Çakmak İle Söyleşi Yaptık: Yaratılış Kongreleri ve Etkileri

Prof. Dr. Osman Çakmak İle Söyleşi Yaptık: Yaratılış Kongreleri ve Etkileri

VI. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi 20-23 Ekim 2022 tarihlerinde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde gerçekleştirildi. Kongrenin başlangıcından bu yana katılan ve kongreye destek veren birisi olarak Prof. Dr. Osman Çakmak ile kongrenin amaç ve etkileri hakkında konuştuk.

Söyleşi iki bölüm oldu. Söyleşinin ikinci bölümünde, Osman Çakmak hocanın kongre için hazırladığı kendi sunumu hakkında konuştuk. Bu söyleşide, Müslümanları Orta Çağ'da bilimde zirve yapan, onları bilimin öncüleri ve bilimin kurucuları haline getiren sırrı konuştuk. Müslümanların bilimde motivasyon ve şevk kaynakları neydi? Daha sonra bu şevk ve motivasyon nasıl ve hangi sebeplerde ortadan kalktı? Bu ve benzeri sorulara cevap aradık.Bu kapsamlı söyleşide “bilim ve teknolojide kaybettiğimiz şevk ve motivasyonu tekrar nasıl kazanabiliriz?” sorusu anahtar konuyu teşkil ediyor.  

 

S- Hocam, önce kongre hakkında teknik bilgileri alarak konuya giriş yapalım. Kongrede hangi konular ele alındı? 

Kongre yetkililerinin (Prof. Dr. Fevzi Gökçe ve Prof. Dr. Murat Ünal) verdiği bilgilere göre Kongreye 10 farklı ülkeden 200 katılımcı müracaat etti. 112 sunum kabul edildi. Toplantıda %20 oranında da online katılım oldu. Kongre şu başlıklar altındaki konularda tebliğ kabul etti: ‘Yaratıcıyı Tanıma ve Anlama’, ‘Fen Bilimleri Işığında Yaratılış’, ‘Din Bilimleri Işığında Yaratılış’, ‘Sosyal Bilimleri Işığında Yaratılış’, ‘Evrimci Görüşün Çıkmazları’, ‘Deizm Görüşünün Çıkmazları’, ‘Ders Kitapları Müfredatı ve Yaratılış’, ‘Yazılı, Görsel, Sosyal Medya ve Yaratılış’. (Kongre programı için linke bakılabilir: 1666121434_VI_ULUSLARARASI_YARATILIS_KONGRE_PROGRAMI_2022..pdf (yyu.edu.tr)

 

S- Bu kongreler ne zaman ve ne amaçla başladı? Böylece bu kongrelerin özelliğini ve amaçlarını da öğrenmiş olalım.

Bu sene altıncısı düzenlenen Yaratılış Kongrelerine başlangıcından bu yana katılmaktayım. Bu kongrelerin temeli 2013 yılında yapılan ‘Eğitimde Paradigma Çalıştayı’ toplantılarında alınan kararların bir sonucu olarak başlandığını söyleyebilirim. Çalıştay gerçekten de önemli çalışmalara ve yeni projelere başlangıç oldu.

Ama tabi ki bu toplantıların öncesi de var. Hemen şunu belirtelim ki asıl konu bilim din ayrılığına çözüm bulmak özellikle bilimin ateizme ve materyalizme alet edilmesinin önüne geçilmesi konusu. Bu konuda başta Bediüzzaman Said Nursi olmak üzere Türkiye’de yetkin aydınlarımız göz nuru dökmüş ve çalışmışlardır. Hatta Malezya’da bu amaçla Üniversite bile kurulmuş. Eğitim kurumlarında bilimle din ayrılığına ve bilimle dinin iki ayrı cephe gibi sunulmasının önüne geçilmesi için çare üretilmesi konusu daha önceki toplantılara dayanıyor. Bazı istişari kararlar ve arayışlar olduğunu bu hususta dernek ve çalışma grupları teşkil edildiğini de hatırlıyorum. Özellikle Adem Tatlı hoca etrafındaki bir grup öğretmen ve akademisyenler bu çalışmaların odağında idi. Bu kararlarda orta ve yükseköğretimde tevhidî bakışla ile kitaplar hazırlanması yolunda görevler verildiğini ve bazı mevzi çalışmalar yapıldığını hatırlıyorum. Hatta bu çalışmalardan birisinde ben de bulundum. Filipinlerin güneyindeki Özerk Müslüman bölgesinde milli eğitim bakanlığının Türkiye’den din dersi kitabı talebi vardı. Bu kitap yazım komisyonunda ben de bulundum. Kitap Türkçe adı ile “İslam 1: İman esasları” İngilizce olarak hazırlandı. Özerk bölgede halihazırda 73 tane yüksek öğrenim kurumu ve 100.000 den fazla öğrenci var. (kitabın tanıtımına dair bir link: http://youtu.be/KQxiJFnlbzQ)

 

S- Demek ki bu tür kitaplar tüm İslam âlemi için de bir ihtiyaç? 

Bugün tüm dünyada bilime materyalist bilimin seküler dilin hâkim olduğunu söyleyebiliriz. Malum bir din şeklinde yayılan bu sekülerimiz ya da materyalizmin üçlü bir tanrı anlayışı var. Tabiat, tesadüf ve sebepler. Bir tür teslis inancı bu. Bilimin apaçık inançsızlığa alet edildiğini fark edenler arayışa geçiyorlar.

Bizde olduğu kadar İslam ülkelerinde de ciddi bir arayış var. Yakın bir zamandaki bir hatıramdan söze edeyim bu vesile ile. Halen Said Yüce Bey’in başkanı olduğu İstanbul İlim Kültür Vakfı başkanlığı nezdinde Müslüman ülkelerden gelen rektör, eğitim bakanı ve ileri gelenler ile bir toplantı vardı. Ben de davet edilmiştim. Materyalizme alet edilmeyen ders kitabı ihtiyacı ve müfredat baş gündem maddeleri idi. Ülkemizde bir grup bilim adamı ile ders kitabı üzerine yaptığımız çalışmalarından söz ettik. Yaratılış Kongresi ve benzer faaliyetleri anlattık. Gelişmelerden çok memnun oldular ve bu tür çalışmaların tüm İslam âleminin ihtiyacı olduğunu ifade ettiler. Tam da 18 Mart günü idi. Lise Biyoloji kitabı matbaadan yeni çıkmış, elimize yeni ulaşmıştı. Kitabı takdim ettik. Matbaadan çıkış tarihinin Çanakkale Zaferi gününe tevafuk etmesini de hayra işaret olarak telakki ettik tabi.

 

S- Sözünü ettiğiniz o çalıştaydan kısaca söz edebilir miyiz? 

Elbette. Toplantıyı başkanlığını yaptığımız ve kurucusu olduğumuz ‘Türkiye Akademisyenler Platformu’ organize etmişti. Eğitimde Paradigma Dönüşümü adlı çalıştaya (8-9 Şubat 2013) Üsküdar Üniversitesi ev sahipliği yapmış ve Tuzla Belediyesi destek vermişti. Bu ilk kapsamlı toplantıya vesile oldukları için Üsküdar Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan Hoca ve Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı ve Belediye Başkan Yardımcısı Turgut Özcan’a ne kadar teşekkür etsek az. Zira bu çalıştayla çoğu katılımcıların ifade ettiği gibi “tarihi bir görev ifa edildi.”

 

S- Nedir o tarihi görev?

Anlatmaya çalışayım. Bu çalıştayın en dikkat çekici yönü yayıncılık ve eğitimle ilgili tarafları ilk defa böylesine kapsamlı bir şekilde bir araya getirmesiydi. Çalıştaya 250’yi aşkın kayıtlı katılımcıların büyük çoğunluğunu eğitim ve yayıncılıkta öncü çalışmaları olan öğretmen ve öğretim üyeleri teşkil etmişti. Eğitim ve Fen Bilimci uzmanlar yanında, üst düzey Milli Eğitim Bakanlık yetkilileri kadar, sivil toplum kuruluşları da katılmıştı. Yerli ve milli örnek ve model vasfı taşıyan eğitim örnek/model faaliyetlerde bulunan ve yayıncılık yapan kurum temsilcileri katılmıştı. Böylece ülkemizin potansiyelleri ortaya konulmuştu. Yurt dışından da katılımlar olmuş, Amerika’daki ‘Ev okulu Modelini’ konu ile ilgili yetkili uzmanından dinlemiştik. Keza bilimin İslamileşmesi konusunda çalışmalarda bulunan Malezya’daki İslam Üniversitesinin çalışmalarında bu konunun öncü isminden dinlemiştik. Karma eğitime dair çalışma grubu raporunu meydana getirmişti. Nurettin Topçu’nun ortaya koyduğu model için de ayrı bir çalışma grubu rapor oluşturmuştu. (Bu çalıştaya dair bir değerlendirme yazısına şu linkten ulaşılabilir: “ÇALIŞTAY TARİHİ BİR GÖREV YAPTI ! – Osman Çakmak (osmancakmak.net)”

Çalıştay çeşitli toplantı türlerinden meydana gelen bir paket programdı esasen. Amaç, eğitim ve bilim dünyamızda süregiden kopya ve taklitçiliğe dur demek ve eğitimi kendi ekseninde kimliğe ve medeniyet duruşuna sahip kılmaktı. Bu toplantılarda eğitimde kendi referans sistemlerimizin kurulmaya başlanması ve ders kitaplarının ve eğitim materyallerinin kendi medeniyet anlayışımızla yeniden yazılması için imkânların bir araya getirilmesi ihtiyacı ortak ve öncelikli arzu idi. (İlgili toplantılara dair haber ve değerlendirme linkleri söyleşi sonundadır)

Bu çalıştayın arkasından bir dizi çalıştay türü istişari toplantılar başladı. Bu toplantılarda alınan kararlardan birisi de yaratılış kongrelerinin başlamasına dair tavsiye kararları idi.

 

S- Peki, sonrasında ne oldu? Kongreler nasıl başlatıldı, iş oraya nasıl gitti?

Zaman zaman medyada evrim ve yaratılışla ilgili açık oturumlar yapılmaktadır. Harran Üniversitesi’nde dekan ve biyoloji bölümü başkanı Prof. Dr. Hasan Akan’ın (2016 yılı) ilahiyatçılar ve Milli Eğitim Müdürlüğü ile birlikte tertiplediği bir panel programına davet edilmiştim. Oradaki bir toplantıda yaratılışla ilgili müracaat edebilecek eserlerin bulunup bulunmadığı gündeme gelmiş; böyle bir müracaat kaynağının olmadığı görülmüştü. Bu çalıştaylar aynı zamanda geleceğe yönelik faaliyetler için istişari nitelik taşıyordu. Topyekûn bilim adamlarını, üniversiteleri, çalışmaların içine katmak gerekiyordu. Külliyetli miktarda bilimsel kaynak hâsıl etme yolunun, milletlerarası yaratılış kongreleri düzenlemek olduğu kararına varıldı.

Üsküdar Üniversitesi ile Harran Üniversitesi böyle bir kongreye ev sahipliği yapabileceklerini bildirdiler. İlk kongre 2017 yılında Harran Üniversitesi’nde yapıldı.

Bu kongrelerin ikincisi Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde, üçüncüsü Iğdır Üniversitesi’nde, dört ve beşincisi Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde, altıncısı da Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin ev sahipliğinde yapıldı. 

Burada Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kazım Uysal, Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Bilimlerin Işığında Yaratılış Kongrelerine sahip çıkan öncü rektörlerimiz arasında bulunuyorlar. Kendilerine ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. 

Erzurum’da üniversite bünyesinde bir grup akademisyen Bilimlerin Işığında Yaratılış Derneğini hayata geçirdiler. Ayrıca bir akademik dergi yayına girdi. Web siteleri teşkil edildi. 

Ülkemizde bu konuyu öteden beri ele alan özellikle eski Millî Eğitim Bakanı Sayın Vehbi Dinçerler döneminden itibaren Yaratılış konularının ders kitaplarına girmesinde öncü rolü olan bir isim var: Prof. Dr. Âdem Tatlı hoca. Başından beri bu tür çalışmalarda öncü olmaya devam etmektedir. 

 

Eğitimde Paradigma Dönüşümü Çalıştayına dair haber linkleri: 

Eğitimde Paradigma Dönüşümü (Panel ve Çalıştay) - Üsküdar Üni (uskudar.edu.tr) (Program)

Eğitimde Paradigma Dönüşümü Çalıştayı düzenledi - Üsküdar Üni (uskudar.edu.tr)

T.C. Tuzla Belediyesi Resmi Web Sitesi : Eğitimde Paradigma Dönüşümü Çalıştayı Tuzla’da Gerçekleştirildi

Eğitimde Paradigma Dönüşümü Sempozyumu (risalehaber.com)

Aydınlar, bakan Avcı’yı karma eğitim araştırmalarını ciddiye almaya çağı - Yeni Akit