TR EN

Dil Seçin

Ara

İyilik Tarih Olmaz

İyilik Tarih Olmaz

Karla kaplı yolda yürüyen bir adam, dalları yoğun kardan dolayı yere eğilen ağacı fark ediyor. Ağaca yaklaşıyor, yardım bekleyen bir eli tutar gibi şefkatle yere eğilen dalları tutuyor. Dalları usulca silkeliyor. Karlar yere dökülüyor. Hafifleyen dallar eğildiği yerden doğruluyor. Adam etrafına bakınıyor. Bakışlarında mutluluğun ışıltısı, yüzünde derin bir hoşnutluğun parıltısı var. 

Rivayet edilir ki: Bir adam yolda giderken çok susadı. Bir kuyu buldu ve içine indi; su içip dışarı çıktığında bir de ne görsün; bir köpek, dili dışarıda soluyor ve susuzluktan nemli toprağı yalamakta. Adam, kendi kendine “bu köpek de tıpkı benim gibi pek susamış” diyerek hemen kuyuya indi, mestini su ile doldurdu ve ağzıyla tutarak yukarıya çıktı ve köpeğe su verdi. Onun bu hareketinden Allah hoşnut oldu ve adamı bağışladı. (Buhârî, Müsâkât 9; Müslim, Selâm 153)

Üzerine yağan kardan dolayı dalları yere eğilen ağaç, kendisine yapılanın bir iyilik olduğunun farkında olmayacak; susuzluktan soluyan köpek, bir mest içerinde kendisine uzatılan suyun derin anlamını bilmeyecek; fakat dalları silkeleyen ve köpeği sulayan adam, yaptığı şeyin bir iyilik, müspet bir hareket olduğunun bilincinde olacaktır hep.

İyilik, öncelikle iyilik yapanı sarıp sarmalar, kucaklar. İyilik önce iyilik yapanın içini ısıtır, göğsüne ve gönlüne ferahlık verir. İyilik, sahibini teskin eder; onu külli bir iyilik düşüncesine dayanan, sonsuz bir merhametten doğan hayata bağlar. İyilik, hem iyilik yapanı hem kendisine iyilik yapılanı mutmain kılar.

Hiç kimse görmese de bilmese de yapılan iyilik zayi olmaz. İyilik, tarih olmaz, maziye karışmaz. Herkese hakkının verileceği kıyamet günü adalet terazileri kurulduğunda, hardal tanesi ağırlığında bile olsa, bir kayanın içinde saklı da olsa, göklerin veya yerin herhangi bir noktasında bile bulunsa, en ince şeylerden haberdar olan Allah onu çıkarıp mizana koyacaktır. İyilik sahipsiz ve savunmasız değildir. İbrahim Tenekeci şöyle der: “Sen iyiliği savunmasız sanırsın. Onun koruyucusu Allah’tır.”

İyilik bir niteliktir; nicelik değildir asla. Küçüğü büyüğü olmayandır. Bu yüzden, “Yarım bir hurma parçası ile de olsa cehennem ateşini savın; küçük bir tebessüm sadakadır; yoldaki dikeni, taşı kaldırmak bir sadakadır,” diye buyurmuştur Hz. Peygamberimiz (s.a.s).