TR EN

Dil Seçin

Ara

Satır Arkası

Satır Arkası

Her zaman insanlar benimle aynı fikirde olsa, hatalı olduğumu düşünürdüm.

— Oscar Wilde

 

***

 

İYİLİK VE KÖTÜLÜĞÜN KARŞILIĞI

Bir hadis-i şerif şöyledir:

"Allah iyilikleri de, kötülükleri de yazar. Kim bir iyiliğe niyet eder, ama onu yapamazsa, Allah ona tam bir iyilik yazar. İyiliğe niyet eder ve onu yaparsa, Yüce Allah ona on mislinden yedi yüz misline, hattâ çok daha fazlasına kadar sevap yazar. Eğer bir kimse bir kötülüğe niyet eder, fakat onu yapmazsa, Allah ona da tam bir sevap yazar. Kötülüğe niyet edip de onu yaparsa, Allah ona bir günah yazar." (Müslim, İman: 207)

Hadisten de anlaşılacağı gibi, bir iyiliğe karşılık on sevap, Allah katındaki ödüllerin alt sınırını teşkil etmektedir. Bu hadiste de geçtiği gibi, Allah'ın yedi yüz ve daha fazla misliyle ödüllendireceği iyilikler de vardır. Gerçekten de Allah, lütuf ve keremi pek bol olan bir rahmet sahibidir.

 

***

 

ALLAH'A YÖNELMEK

Hidayet ve dalalet, birbirine zıt kavramlardır. Hidayet, yola gelmek; dalalet ise yoldan çıkmaktır. Yüce Allah şöyle buyurur: "Kim Allah'a inanırsa, Allah onun kalbine hidayet verir. Allah her şeyi bilendir." (Teğabün, 11)

Allah'a inanana Allah çıkış yollarını gösterir. Ne yapacağını bilmeyen bir kalp, tam bir teveccühle Allah'a yöneldiğinde, ilahî ilhama mazhar olur, bir çıkış yolu bulur.

(Doç. Dr. Şadi Eren, Kalp Ülkesi)

 

***

 

HAYATIN ANLAMI İBADETLERLE ANLAŞILIR

Rabia Christine Brodbeck, 18 yıl Londra'da modern dans dersleri aldıktan sonra New York'ta bir sufi merkezinde İslamiyet'le tanıştı. "Ruhun Özlemi/Sonsuz Kulluk" kitabında ibadet konusunu işliyor: "İbadetler olmazsa müminin hayatı temelsiz, duvarsız, penceresiz ve çatısız bir eve döner. İbadetsiz hayat değerini ve anlamını yitirir." diyen yazar, İslam'ın özünün kulluk olduğunu ve kulluğun da ibadetlerde ifadesini bulduğunu vurguluyor. Kitap en temelde namaz, oruç, hac ve zekatın insan ruhundaki yansımalarına ayna tutuyor.

 

***

 

Erkek, hanımıyla çocuk gibi olmalı; ama evin idaresinde adam gibi olmalı.

— Hz. Ömer (ra)

 

***

 

Önce doğru bilinmeli. Doğru bilinirse, yanlış de bilinir. Ama önce yanlış bilinirse, doğruya ulaşılamaz.

— Farabi

 

***

 

PEYGAMBERE SALÂT VE SELÂM

Hz. Peygambere yapılan dualar (salavat) da Ona manevi bir destektir ve bu cümleden sayılır. Fakat destek emri sadece dil desteğine indirgenemez. Ayette emredildiği gibi fiilî destek olmak durumundadır. Ona yapılacak fiilî destek, Onunla aynı zamanda yaşayanlar için zaten bellidir. Bizim gibi, Onunla aynı zamanı paylaşmayanlar için ise, Onun misyonunu desteklemek ve örnekliğini yaşatmak anlamına gelir. Onun getirdiği vahye ve o vahyi hayata koyuş tarzına verilecek her destek, Ona yapılmış gerçek bit "salât" ve "selâm" olacaktır.

 

***

 

PUTUNU KIRIP MÜSLÜMAN OLDU

Put Kırıcı Hareketin kökenlerini araştırmak için Ortadoğu'ya gelen gazeteci, kırabileceği en büyük putun ne olduğunu anladığı an kırmakta hiç tereddüt etmedi ve Müslüman oldu.

"Bu araştırma benim için yeni bir anlam kazandı, manevi kişiliğimin bir parçası oldu." diyen yazar Parçalanmış İmgeler adlı eserinde, Peygamber yolundan trajik sapmaların İslam Dünyası'nı nasıl şekillendirdiğini araştırıyor.

"Dünyada hiçbir gelişme tesadüf değildir ama itiraf edeyim ki böyle bir noktaya gelinebileceğini tahmin edemedim. Şunu söyleyebilirim ki bu günlerde dünyadaki tüm putlar devriliyor."

"Putlar zamanla temsil edildikleri kutsalın, varlığın kendisi sanılıyor. Başta onların yardımıyla bir kutsala tapılırken zamanla insanlar o kutsalla putu aynılaştırıyor ve puta tapmaya başlıyorlar." diyorsunuz. Günümüzde de putların temsil ettiği olguların dışlanıp sadece putlara tapılır hale gelindiğini fark ettiğiniz için mi böyle bir araştırmaya girdiniz?

"Erken Hristiyanlık döneminde Hz. İsa'nın resimleri Hz. İsa'yı hatırlatsın, Allah'a ibadete yöneltsin diye yapılıyordu. Fakat zamanla suretler, Hz. İsa'nın yerini aldı. Zamanla insanlar o resme bakıp Allah'a ibadet etmeyi hatırlamak yerine, o resme ibadet edip, ondan bir şeyler istemeye yöneldiler. Bu, Hristiyanlığın öz ruhunu zedeleyen bir faaliyet oldu.

Günümüzde, Batı'da bu tavrı; para, mevki, güç, siyaset ya da insanın kendine tapınması şeklinde görebiliyoruz. Putlara tapma eğilimi Laik Batı toplumunun artık genlerine işlemiş. Bir resim, bir heykel şeklinde şekillenmiş putları alaşağı etmek kolaydır fakat içinizdeki putu kırmak o kadar kolay değildir. Bir insanın içindeki putperest ruhu, heyecanı ya da inancı yıkması hiç kolay değildir. O yüzden bugün Batı insanının kırması gereken en büyük put kendisidir.