TR EN

Dil Seçin

Ara

İncir Çekirdeği

KANAATİN VERDİĞİ GÜÇ

Bazılarının yanlış kanaatlerinin aksine kanaat, insanı frenleyen değil, çalışmak için taze güç takviyesi yapan bir duygudur.

Kanaat çalışmanın sonunda devreye giren bir duygudur ve eline geçene razı olmak, kazandığından hoşnut olup şükretmektir. Az ile yetinmek değildir.

Hatta çabaları sonuçsuz kalan bir insan, şikayet ve karamsarlık yerine kanaat etse, “şimdilik nasibim bu imiş, çalışır nasibimse fazlasını da kazanırım” diye düşünür. Ve kanaatten aldığı güçle yeniden ve sıfırdan, taze bir heyecanla çalışmaya başlayabiliyor.

 

***

 

MUTLULUKLAR DÜNYASI

Varlıklara bak:

Mutlu olmasa kuşlar böyle güzel ötebilir mi?

Sular isteksiz olsa, böyle çağıldayabilir mi?

Sevgi dolu olmasa güneş, içimizi ısıtabilir mi?

Her şey Allah’ın rahmetinin birer aynası… Tüm güzelliklerin ve hayırların kaynağı olan o rahmet, her şeyde kendisini farklı olarak gösteriyor.

 

***

 

BAŞARILI OLMAK

Başarı nedir?

Daima en mükemmele ulaşmak mı? Bunun yolu öğrenmekten geçer; fakat öğrenmeyi de yaptığımız hatalara borçluyuz.

Başarının yolu, insanın hatalarından çıkardığı derslerden kurulur. Başarı, başarısızlığı da kabul etmeyi ister.

Hayat böyledir; kalp de bir atar bir durur. Göz de kapanır ve açılır.

Güneş batmasa, taze günler bizim için doğar mı?..

Bir ayağın önde ise diğeri geridedir; yanlışlarımız gerideki adımımızdır. Bize geriden destek olurlar.

İnsan bir iki olumsuzluğa bakarak, kendisine başarısız damgasını vurmamalı. Belki nice güzelliklere, o düştüğü hallerden öğrendikleri ile kavuşacak, kim bilir…

 

***

 

DUYGULARIMIZ

Rabbimiz bir şeyi ihsan etmeden önce, o şeyi isteme duygusunu ihsan ediyor. İştah olmasa, lezzetin ne cazibesi, ne de anlamı kalırdı. Yani nimetler kadar, nimetlerle ilgili duygular da büyük birer lütuf.

İnsan güzel bir yemek istiyor ve ardından malzemeler, tarifler, süslemeler vs derken, ona ulaşmanın yollarını da hazırlıyor. Fakat hayvanlara böyle duygular verilmemiş; şöyle ağzıma lâyık bir ot hazırlayıp yiyeyim diyemiyor, ne bulursa onu yiyor.

Âlemlerin Rabbi, ağacın gövdesinden binlerce dal çıkardığı gibi; bize verdiği kalpten de ağacın dallanması gibi binlerce duyguyu çıkarıyor.

 

***

 

BAKIŞ AÇILARI

Her şeyi kötü olarak görürsek, bunca kötü şeyin içinde mutluluk mu olur?

Başka yönlerden bakarsa insan, başka şekilde görür.

İnsanlar dünyadan hayatlarına taşıdıklarıyla baş başa kalırlar. Ya da insanın mutlu ve mutsuz olması kendisinin elindedir.

Mesela kar yağışını felâket olarak görürsek, başımıza bir felâket gelmiş gibi ıstırap duyarız. Oysa farklı baksak, meselâ çok kar yağdı ve bugün işe gidemedik ama, işe gitseydik—belki de evrenin hiçbir yerinde göremeyeceğimiz—böyle bir manzara da seyredemeyecektik.

 

***

 

YAŞAMA DAİR BİR FORMÜL

Hayat, yemek yapmaya benzer. İçine her şeyi katarsak çekilmez olur.

Mutfakta her şey vardır ama, bütün malzemeleri kullanır mıyız? Hayatta da her şeyin bir yeri vardır. Seçici davranmalıyız. Güzel bir yemek istiyorsak bunun yolu budur.

 

***

 

ZULÜM DEVAM ETMEZ

Bu imtihan dünyası da bir nevi okul gibi. Bir öğrenci, okul malına veya diğer öğrencilere zarar verse cezasını hemen görür. Ama okula devam etmese ya da derslerine çalışmasa, cezasını sene sonunda karnesinde görür.

 “Zulüm devam etmez, küfür devam eder” sözünü okuduğumda düşündüm. İnsan da dünyada yaptığı haksızlıkların karşılığını bir şekilde görür. Fakat küfür, insanın sınanmasıyla ilgili olduğu ve karşılığı da imtihandan sonra verileceği için, devam eder, dünyada karşılığı verilmez.

Bundan dolayı, imansızlıkta inat edenlere, şımaranlara bakıp, insanların başıboş bırakıldığını zannetmemek gerek.