Güzel bir kelebek henüz tırtılken, dallarında dolaştığı çınar ağacından, kelebeklerin bir günlük ömrü olduğunu duymuştu. Bu yüzden kozasında beklerken, bir günde neler yapacağını düşünmek için bol vakit bulmuştu.
Kozasından çıkar çıkmaz çınar ağacının en büyük dalına kondu.
Ağaç onu görünce:
“Çok güzel olmuşsun arkadaşım” dedi. “Haydi uç! Ve vaktini çok güzel değerlendir!”
Kelebek, gününün büyük kısmını en güzel ve rengârenk çiçeklere konarak geçirdi. Masmavi bir derenin kenarında balıkları seyretti. Güzel desenlerini, derenin yanında piknik yapan insanlara göstermeyi ihmal etmedi.
Ama zaman su gibi akıyordu. Güneş batmasına yakın, kelebek yine çınar ağacına döndü.
“Neden geldin?” diye sordu çınar ağacı. “Biraz daha gezip dolaşsaydın ya!”
“Yok!” dedi, güzel kelebek. “Cennete gitmeden önce, en iyi dostumun yanında olmak istemiştim.”
Bir süre daha sohbet ettiler.
Ve cenneti hayal eden kelebek uykuya daldı…