TR EN

Dil Seçin

Ara

Yükün Arı İse... / Bir Hatıra

Yükün Arı İse... / Bir Hatıra

Karadeniz’in bir köyünde yaşayan yaşlı bir karı-kocanın, üç beş tane de koyunları ve bir ineği varmış. Bunlar her bahar hayvanlarını alır, yaylaya giderlermiş… Ömürleri böyle, yazın yaylada kışın köyde geçermiş.

Fakat o senenin sonbaharında yayla dönüşü hayvanlarını satmışlar. Çünkü artık bakacak güçleri yokmuş…

Ancak baharla beraber yayla zamanı gelince, nene tutturmuş “yaylaya gidelim!” diye.

Dede ise; “Hanım, hayvansız yaylaya gidilmez! Konu komşu bize güler!” dese de nene diretmiş, “Bir kovan arımız var ya onları alır gideriz!”

Dede bakmış ki kaçar yol yok, hazırlık yapmış, kovanı kapatmış. Ertesi sabah da namazdan sonra kovanı sırtına bağlayıp düşmüşler yola.

Yol uzun, ikisi de yaşlı; yavaş yavaş yürümüşler yaylaya.

Öğlene doğru güneş kızışmış, arılar da kovanda duramaz olmuş. Kovanın daracık deliklerinden tek tük kaçak yapan arılar, dedenin yüzünü gözünü şişirmişler. Ama dede azmetmiş yaylaya ulaşmışlar…

Komşuları halini görünce merakla, “Yahu dede! Bu ne hal böyle?..” diye sorunca, dede o haline rağmen espriyle cevap vermiş:

“Oğul; evde reis karın ise, yükün de arın ise, işte halin böyle olur.”