TR EN

Dil Seçin

Ara

Uzaktan Seyret ve Sakın Koklama / Dünyanın Dev Çiçekleri

Uzaktan Seyret ve Sakın Koklama / Dünyanın Dev Çiçekleri

Yeryüzündeki tüm canlılarda olduğu gibi, burada anlatılan Kadavra Çiçeklerini bu özellikleri ile yaratıp, bulundukları ortama uyumlu hale getiren, hiç kuşkusuz ki her şeyi eksiksiz yaratan Allah’tır. Biz insanlara düşen ise, yeryüzünde buna benzer yaratılış mucizelerini görüp onları yaratanı hatırlayıp, sergilediği sanatlı eserlerini takdir etmektir.

 

Rafflesia “Kadavra Çiçeği”

Dünyanın en büyük çiçeğine sahip olan “Rafflesia” tropikal ormanlarda yaşayan dev bir bitkidir. Java dilinde bu bitkiye bereket çiçeği anlamında “bunga patma” denilmektedir. Bazı kayıtlarda bu bitkiye leş kokusuna benzer kokması nedeniyle “kadavra çiçeği” ya da “ceset nilüferi” adı verilmektedir.

Bu bitki, 1818 yılında Sir Thomas Stamford Raffles ve Dr Joseph Arnold tarafından Endonezya Yağmur Ormanlarında kayda alınmıştır. Ömrü yalnızca 2 hafta olan bu bitki Dünyada sadece Endonezya’nın Sumatra ve Borneo adaları ve Tayland’daki Khao Sok Milli Parkı’nda görülür.

Rafflesia, bir hafta içinde çiçek açıp ikinci haftada ömrünü tamamladıktan sonra çürüyüp ölür. Bu nedenle çok az araştırmacı bu çiçekle karşılaşabilme imkânı bulabilmiştir. Genişliği 1 metreye kadar olan Rafflesia’nın ağırlığı ise 11 kilograma kadar ulaşabilir. Bu boyutları ile dünyanın en büyük çiçeği unvanını almıştır.

 

Rafflesia Parazit Bir Bitkidir

Rafflesia bitkisinin enteresan bir özelliği daha vardır: Bu bitkinin yaprak ve dalları bulunmadığından fotosentez yapamazlar yani kendi besinlerini yapma kabiliyetleri yoktur. İhtiyaç duyduğu besinlerini üzerinde parazit olarak yaşadıkları ağaçlardan sağlarlar.

 

Amorphophallus Titanum: “Ceset Çiçeği”

Bir diğer dev çiçek, Endonezyalılar tarafından “Leş Çiçeği” olarak adlandırılan Amorphophallus Titanum, 40 yılda ancak 2-3 kez çiçek açmasıyla biliniyor. Rafflesia’da olduğu gibi bu çiçeğin de insanlar için kötü bir kokusu vardır. Çiçek açtıktan sonra hızla büyüyen ve boyu 3 metreye kadar çıkan bu bitki, 19 kilogram ağırlığa kadar ulaşabiliyor.

 

Dev Çiçeklerin Üreme Stratejileri ve Sinekler

Bu dev çiçekler kendilerine bahşedilen özel bir biyokimyasal reaksiyon ile çevrelerine ısı ve sülfür ağırlıklı kötü bir koku yayarlar. Bu çiçeklerin üremesi ve neslinin devamı, salgıladığı bu ısı ve çok kuvvetli leş kokusu sayesinde olur. Çevreye yayılan kötü koku ve ısı birçok et sineğini kendine doğru çeker. Çiçeklere gelen sinekler yumurtalarını bırakır. Yumurtadan çıkan kurtçuklar da kısa zamanda sinek haline dönüşüp içinde bulundukları bu çiçeklerde beslenmeye başlarlar. Beslenme esnasında erkek çiçeğin içerisinde dolaşan sineklerin tüylü ayaklarına polenler yapışır. Buradan başka bir dişi çiçeğe giden sinekler, ayaklarına bulaşan bu polenleri dişi çiçeğe ulaştırır ve bu şekilde tozlaşmaya sebep olurlar. Âlemler Rabbi her iki canlıyı da birbirinden habersizce birbirine hizmet ettirmektedir.

 

Yaratılanlara Bakarken İbret Almak

Yeryüzündeki tüm canlılarda olduğu gibi, burada anlatılan Kadavra Çiçeklerini bu özellikleri ile yaratıp, bulundukları ortama uyumlu hale getiren, hiç kuşkusuz ki her şeyi eksiksiz yaratan Allah’tır. Biz insanlara düşen ise, yeryüzünde buna benzer yaratılış mucizelerini görüp onları yaratanı hatırlayıp, sergilediği sanatlı eserlerini takdir etmektir. Ayrıca onları yaratanın ilminin, kudretinin ve iradesinin her şeyi kuşattığını görmek; ve onlarda yaratılan teknik özellikleri anlayıp faydalanmaya çalışmaktır…

Şu kâinatın yaratıcısının, şu çiçekleri acayip şekillerde yapması ve şuur sahibi mahlûkatını seyir ve tenezzüh ve ibret ve tefekküre yöneltmesi hikmetinin gereğidir. Kur’an-ı Kerîm’de de “Bitkilerin her birinde düşünen bir insan ve toplum için ibretler vardır” (Şuara, 7-9) ayeti ile bu ilahi sanat eserlerine bakarken ibret almamız istenmektedir. Bakışımızın tefekkür olması dileklerimle…