TR EN

Dil Seçin

Ara

İlaç Kullanmanın Püf Noktaları

İlaç Kullanmanın Püf Noktaları

Dengeli beslenmek en iyi ilaçtır.

Aktardan içeri adım atıp “Altın otu” dediğinizde “Arkasını söylemenize gerek yok” diyor aktar. Çünkü “Filan hocanın zayıflama kürü” olduğunu biliyor. Bilim adamları söz söylerken ve sözün kıymetini takdir ederken dahi, “Kim söylemiş? Kime söylemiş? Ne için söylemiş ve ne makamda söylemiş?” sorularının sorulmasını tavsiye ediyorlar. İlaç kullanırken de belli şeylere dikkat edilmeli.

 

Dengeli beslenmek en iyi ilaçtır

İnsan vücudunun düzenli çalışabilmesi için, belli besinlere ihtiyacı vardır. Bu besinler, dengeli beslenmeyle alınırsa; hem metabolizma düzenli çalışır hem de hastalıklara karşı dayanıklılık sağlanır. Aslında dengeli beslenme en büyük ilaçtır ve bu beslenme kültürü Türk mutfağında vardır. Bizim mutfağımızdan yemek seçmeden beslenecek olursak, hasta olmamız için bir sebep kalmaz. Çünkü vücudumuz için gerekli olan karbonhidrat, yağ, protein ve vitamin gibi bütün besin öğelerini zaten almış oluyoruz. Zengin fakir farketmez… Çünkü Cenâb-ı Hak, kırmızı ete koymuş olduğu proteini, fakirin eti olan fasulyeye de aynı oranda koymuştur.

Dengeli beslenilmezse veya vücudun dengesini bozacak maddeler kullanılırsa (alkol, uyuşturucu, bozuk gıdalar vb.) metabolizmada aksaklıklar görülür ve sonuçta hastalıklar ortaya çıkar. Hastalık tedavisinde izlenen yollardan birisi de ilaç tedavisidir. İlaçlar da; kimyasal ve doğal (bitkisel) ilaçlar olmak üzere iki kısımda incelenebilir.

 

Biraz ilaç, biraz zehir

Kimyasal ilaçlar; eczanelerden alınan ilaçlar olup, büyük çabalar, masraflar, laboratuvar çalışmaları ve klinik deneyler sonucu ortaya çıkarılmış ürünlerdir. Bu ilaçların etki mekanizmaları üzerinde ciddi çalışmalar yapılır ve çoğu hastalıkların bu ilaçlar vasıtasıyla azaltılması veya yok edilmesine çabalanır. Çalışmalar sırasında; her bir ilacın kullanım dozu, yan etkisi, başka ilaçlarla etkileşimleri, toksisitesi ve hangi sağlık problemlerine neden olabileceği araştırılır. Bu çalışmalar sonucunda; çoğu ilacın tedavi ediciliğinin yanında az veya çok metabolizmayı bozucu etkisi olduğu da bulunmuştur. Örneğin, glokom (göz tansiyonu) hastalığı tedavisinde kullanılan ilaçların, %50’ye varan ölçüde yan etkileri olduğu bulunmuştur. Bu yüzden ilaç kullanırken; ilaçların tedavi edici yönü yanında, yan etkilerine de dikkat edilmelidir.

 

Azı karar, çoğu zarar

Doğal (bitkisel) ilaçların kullanımı ile hastalık tedavisi ise insanlık tarihi kadar eskidir. Günümüzde, bitkisel ilaçların yan etkilerinin az olduğu inancı, maliyetin ucuz olması ve daha önemlisi doğal olmaları, tedavide tercih sebebi olmaktadır. Gelişmiş ülkelerde şifalı bitkilerle tedavi; alternatif bir ilaç tedavisi olarak kabul edilmiş, bu sektöre önemli yatırımlar yapılmış ve üniversitelerde araştırma projeleri kapsamında çalışılmıştır. Geleneksel olarak kullanılan halk ilaçları, bu çalışmalar sonucunda bilimsel bir kimlik kazanmıştır. Kimyasal ilaçlar için yapılan laboratuvar çalışmaları ve klinik deneyler, bitkisel ilaçlar için de yapılmış ve sonuçta; hem hastalık tedavisinde etkili oldukları, hem de yan etkilerinin minimum olduğu bulunmuştur. Fakat ne yazık ki ülkemizde bu alandaki çalışmalar yeterli düzeye ulaşmamıştır.

İlaç kullanımında önemli olan; ilacın hangi hastalık için kullanılacağı, ilaçtan beklenen etkilerin ne olacağı, ne derece güvenli olduğu, hangi dozda ve günde kaç defa alınması gerektiği, yan etkisi ve toksisitesinin olup olmadığıdır. Bu ölçülere dikkat edilmezse, ilaçların bilinçsiz kullanımı sonucunda sağlığımıza telafi edilemeyecek zararlar vereceği unutulmamalıdır.

Atalarımız bu durumu “Azı karar, çoğu zarar” sözüyle çok güzel ifade etmişler. Bediüzzaman da ölçülü olmanın önemini, “Beğendiğin şeyde ifrat etme. Bir derdin dermanı, başka derde dert olur; panzehiri zehir olur. Derman hadden geçerse dert getirir, öldürür.” diyerek ifade etmiştir.

Öyle ise ilaç kullanırken onların yan etkileri dikkate alınmalı, her baş ağrısında bir ağrı kesici alınmamalı ve ağrıların metabolik bozuklukların bir sinyali olduğu göz ardı edilmemelidir. Arabamız bozulduğunda bir ustaya veya servise götürdüğümüz gibi, tedavi için de bir uzman doktora gitmeli ve onun tavsiyesi ile ilaç kullanılmalıdır. Çünkü bize emanet olarak verilen bedenimizin sağlığını korumak, her şeyden önce en önemli görevimizdir.