İnsan beyninde tahmini 100 milyar kadar temel sinir hücresi yani nöron vardır. Biz harika özelliklerle yaratılmış olan bu nöronlar sayesinde hareket eder, konuşur, davranır, düşünür, inanır, sever, nefret ederiz… Beynimiz ve bedenimiz arasındaki ilişkiler, nöronların çalıştırılmasıyla gerçekleşir.
Nöronlar, merkezi sinir sistemimizin (beyin) yaklaşık yarısı kadardırlar. Geriye kalan bölüm ise çeşitli destekleyici hücrelerdir.
En önemli destekleyici hücreler ise glia hücreleridir. Bunların sayıları ise nöronların 9-10 katı kadardır.
Nöronların metabolizma oranı çok yüksektir, bu yüzden sürekli besin ve oksijene ihtiyaç duyarlar. Üstelik besin saklama imkânları da bulunmaz, besin ve oksijen bulamadığında ise hızlıca ölürler.
İşte glia hücreleri, nöronları çevreleyip tutmak ve besin sağlamalarını kontrol etmek için yaratılırlar.
Glialar ayrıca nöronlar arası gerçekleşen iletişimin karışmaması ve iletişim hızının artması için yalıtım hizmeti sağlamak gibi görevleri vardır.
İletişimin olduğu aksonları elektrik kablolarındaki yalıtkan plastik kılıfta olduğu gibi miyelin kılıfı ile sararlar.
Ayrıca yaralanma veya hastalık sonucu ölmüş nöronların enkazlarını yutarak yok eder ve temizlik görevi de yaparlar.
Glia hücrelerinin bir tipi olan mikroglialar üzerine son yıllarda yapılan araştırmalarda; bu hücrelerin sinapsların (nöronların birleşme yerleri) yapımında ve kullanılmayan sinapsların budanmasında görevleri olduğu anlaşılmıştır.
Yine mikrogliaların yenidoğanlardaki nöronların büyümesinde ve gelişmelerinde de çalıştırıldıkları ifade edilmektedir.
Glia hücrelerinin faaliyetleri bunlarla da bitmez. Nöronların fonksiyonlarını yerine getirebilmeleri için gerekli bazı kimyasal salgılar da glia hücrelerinde üretilirler. Nöronların çevrelerindeki kimyasal bileşenlerin kontrol edilmesinde, yoğunluklarının belli kritik seviyede bulunmasının sağlanmasında; bazı maddeleri alarak veya bırakarak aktif görev yaparlar.
Bazı glia hücreleriyle, kan damarlarının iç yüzeyleri kaplanır, böylece beynin içine ve dışına hangi kimyasal sinyallerin geçişine izin verileceği kontrol edilir.
Glia hücrelerinin en önemli faydalarından birisi de, beyin hasarına karşı iltihabi reaksiyon oluşturarak beyni istilâ eden mikroorganizmalara karşı beynin korunması için kullanılmalarıdır.
Yapılan araştırmalar bu hücrelerin hayati önemde olduğunu gösterdi. Üstelik her geçen gün yeni görevleri de tespit edilmektedir.
Her şey hakkında ahkâm kesmeye meraklı evrimciler ise yakın zamana kadar glia hücrelerinin fazlalık olduğunu söylüyorlardı. Ama ortaya çıkan gerçekler evrimcileri yine yalanladı ve bu iddiaları da fos çıktı…
Anlaşılan o ki, evrimciler, kendilerini böyle mükemmel donanımlarla yaratan Allah'a şükretsinler; yoksa işleri evrime kalsa ağızlarını açıp o çok sevdikleri evrim kelimesini de söyleyemezlerdi...