TR EN

Dil Seçin

Ara

Bana Niye Sorulmadı?

Bana Niye Sorulmadı?

Bazıları bana niye sorulmadı, ben böyle olmayı istemiyorum, imtihana tâbi olmak istemiyorum.. diyor. Ama ölmemeyi, güzel yaşamayı, yemeyi içmeyi.. istiyor. Zahmeti olmasın, sefam olsun diyor…

Diplomayı istiyor ama ben eğitimi, sınavı istemem diyor adeta.

Oysa biraz gerçekçi düşünebilen kişi, iyi ki bize sorulmamış der; diyecektir.

Bir dakika ilerisini göremeyen bir insan kendisine sorulsaydı eğer, ne korkunç tercihler yapardı Allah bilir…

Aslında insan olarak yaratılmış, akıl ve duygularla donatılmış olmasına rağmen, insan, yanlış tercihlerinden dolayı başına gelenlere ve yaşadığı pişmanlıklara baksa, iyi ki her şey bana sorulmamış diyecek. Bir tecrübeden sonra, “aman basit konularda ne hatalar yaptım, herşey bana kalsaydı kendi elimle başıma ne işler açardım..” diyecektir.

Gerçekte bu sorulma-cevap verme duygusu insana boşuna verilmiş de değil. İnsana sorulan sorular var ve onlara bir şekilde cevaplar veriyor:

Bedeninde, hayatında bir nimete mazhar olduğunda: Rabbin kim? Bu nimeti ve bu nimetten istifade edecek yetenekleri sana kim verdi?..

Bir sanatla, güzellikle karşılaştığında: Yaratan kim? Bunlar tesadüfen olabilir mi?..

Bir manayı anladığında, bir anlama ulaştığında: Hiçbir şey abes değil, senin hayatın anlamsız olur mu?..

Kendisine itaat istediğinde: Kâinatta her şey kanun ve nizama itaat halinde, görevlerini aksatmadan yerine getiriyorlar; senin başıboş kalman mümkün mü?..

Bir şey elde ettiğinde: Sen buna sahipsin ve bunu gözetip bozulmaktan koruyorsun; kâinatın sahipsiz olması mümkün mü?..

Ve bu sorular sürekli insana soruluyor, insan da cevaplar veriyor. Dünyada da işte böyle imtihan olup günlerini geçiriyor.

Önemli olan ise, sorumlu olmadığı sorulara değil, sorulan sorulara doğru cevaplar vermek..