TR EN

Dil Seçin

Ara

Satır Arkası

Satır Arkası

DUA MÜMİNİN SİLAHIDIR, NE DEMEK?

''Dua müminin silahıdır, ibadetin temel direğidir, göklerin ve yerin nurudur.''

Duanın silah olması iki anlama gelebilir. Birincisi, dua sayesinde mümin şeytan ve nefis düşmanlarına karşı Allah'tan destek alır ve Allah'ın desteğini alınca artık mağlup olmaz. İkincisi, dua ile kul Allah'ı hatırlar. O'na bağlanır, sırtını adeta Allah'a dayadığı için kendini güçlü hisseder. Tıpkı korkulan bir mekanda insanın silahından güç alması gibi.

Dua ibadetin özüdür. Çünkü dua olmadıktan sonra ibadetler günlük birer görev gibi görülür ve kulun Allah'la iletişimini sağlamayabilir. Böyle olunca kulda, sen benim ibadet etmemi istedin, ben de yaptım, benim işim tamam gibi bir minnetsizlik duygusu oluşabilir. Allah'a yakarmadıkça kul O'nun yüceliğini, her şeyin maliki olduğunu, O istemedikçe hiçbir şeye sahip olamayacağını kavrayamaz. İşte bu sebeple dua aynı zamanda tefekkürdür.

Böyle olduğu için Allah; ''De ki, sizin duanız olmasa rabbim size hiçbir değer vermez.'' buyurmuştur. Yani önemli olan, kulun ibadetlerine güvenmemesi, Allah'tan her vesile ile istemesidir.

Kur'an'ı Kerim'de yüzlerce dua ayeti vardır. Demek ki, Allah bizim dua etmemize bu kadar önemveriyor.

Dua etmemizin istenmesi aynı zamanda cebri bir kader anlayışının yanlış olduğunu da gösterir. Eğer her şey yazıldığı için öyle olmak zorunda olsaydı o zaman dua etmenin bir anlamı kalmazdı. Çünkü ne yazılmışsa o olmak zorundaydı.

Bununla birlikte dua kaderin mahv ve ispat dairesine de işaret eder. Yani kulun külli iradeye bağlı olarak potansiyel ve muhtemel geniş bir hareket alanı vardır. Kul cüzi iradesini bir noktaya yöneltip dua ederse, o muhtemel sonuçlardan birini seçip istemiş olur ve istediği sabitlenir, diğer ihtimaller ise silinir, mahvedilir.

                                                                                          Prof. Dr. Faruk Beşer

 

***

 

Kitap okumanın esas önemi şundan kaynaklanır;

Başınızı sayfadan kaldırdığınızda biraz önceden daha geniş bir hayata sahip olursunuz.

                                                                                 Dr. Zafer Akıncı

 

***

 

Aramaz uzaklarda insan bilse...

Mutluluk hiç bir yerde değildir; bizde değilse.

                                        Cavidan Tümerkan

 

***

 

Şu geniş dünyaya sığmayan gönül, şimdi bir odaya kapandı kaldı.

                                                        Aşık Veysel

 

***

 

ÖĞRETMEN NASIL OLMALI?

Fatih Sultan Mehmed'in bir vakfiyesinde bir öğretmenin nasıl olması gerektiğine dair şunlar yazılıdır:

- Muallim (öğretmen), çok iyi, sağlam bir mizaca (karaktere) sahip olacak.

- Çocukların tahsil ve terbiyeleri için gayretli olacak.

- Vazifesini ağır bulup sevmemezlik etmeyecek.

- Çocukların bilmedikleri hususları güzellik ve yumuşaklılkla anlatacak.

 

***

 

Lao Tzu der ki; konuşmadan önce düşün:

- Gereği var mı?

- Şefkat barındırıyor mu?

- Kimseyi incitebilir mi?

- Sessizliği bozacak kadar değerli mi?