TR EN

Dil Seçin

Ara

Söz Üzerine...

Söz Üzerine...

Söz söylemede maksat anlaşılmak isteğidir.

Tek taraflı söze yüklenmek maksadın hâsıl olmasına yetmiyor ama.

Dinleme ona eşlik etmeli ki muhatap anlaşılsın ve karşılıklı anlayış gelişsin.

İletişim kurmakta amaçlanan da bu zaten.

İletişim çağında yaşıyoruz. Teknolojik imkânların çok uzakları bir “tık” mesafesine indirdiği zamanlardayız.

İnternet üzerinden sesli görüntülü haberler kesintisiz akan ırmak gibi gündeme dökülüveriyor.

Sosyal paylaşım sitelerine bakarsanız 7/24 iletişim halinde oldukları düşünülüyor insanların.

Çoğu kez doğru yanlış, haklı haksız ayırımına varmaya fırsat vermeyen bir tür bilgi bombardımanına maruz kalınıyor oysa.

Sanal dünya üzerinden hayatlarımıza giren yoğun haber akışı karşısında soğukkanlılığı yitirip söz savaşlarına girişenler oluyor.

Anlamak ve anlaşılmaktan ziyade, ne pahasına olursa olsun galip çıkmak amacıyla yapılan söz savaşları.

Sözümüzün gücüne güvenmediğimiz zamanlarda mı yükseltmek ihtiyacı duyuyoruz sesimizi, ne dersiniz?

Haksız bir sözün yüksek perdeden seslendirilmesi onu haklı kılar mı hiç?

İnsanların bırakın başkalarını, kendilerini dahi dinlemeye fırsat bulamadığı hızlı hayatın içinde gürültüye katkıda bulunmak değil midir söz savaşlarına girişmek?

Sözüne güvenen sesini yükseltme ihtiyacı duymaz diye düşünüyorum.

“Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı. Söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede bir söz.”

Öyle sözler vardır ki, insanları birbirine düşürür; kavgalara, savaşlara sebep olur. Öyle sözler de vardır ki, savaşları bitirir, barış ve huzura vesile olur.

Zor zamanlarda en çok ihtiyacımız olan, gönülleri ferahlatan, ümitleri tazeleyen, birlik ve beraberliğe davet eden güzel sözler duymaktır.

Bu şekilde moralini yüksek, inancını diri tutan insanımızın, zehirli aşları yağ-bal eyleyerek nice badireleri atlattığına tarih şahittir.

Söz söyleme makamında olanlar Yunus’a kulak vermeli vesselam.