Gecelerden pırıl pırıl bir geceydi. Sevgili Peygamberimizin (asm), en sadık arkadaşlarından Zeyd, onun kapısına geldi. Bir diyeceği vardı.
Peygamberimiz (asm) kapıyı açtı. Zeyd ona diyeceğini dedi, soracağını sordu.
Ancak ortada Zeyd’in garibine giden bir durum vardı. Peygamberimiz’in (asm) üzerindeki elbise, kıpır kıpır hareket ediyordu. Kucağında, sanki bir şeyler vardı. Fakat ne olduğu görünmüyordu. Acaba bu da neydi?
Zeyd, daha fazla dayanamadı ve sordu:
“Ey Allah’ın Elçisi, bunlar nedir?”
Sevgili Peygamberimiz, elbisesini açınca, torunları Hasan ile Hüseyin’in, gülümseyen güzeller güzeli yüzleri ortaya çıktı. Peygamberimiz, bu iki gül goncasına bakarak şöyle dedi:
“Bunlar benim oğullarımdır. Kızımın yavrularıdır. Allah’ım! Ben bunları çok seviyorum. Onları sen de sev! Onları sevenleri de sev!”