TR EN

Dil Seçin

Ara

Yol Çatallandığında

Yol Çatallandığında

“Bir ormanda yol ikiye ayrıldı ve ben / Ben gittim daha az geçilmişinden / ve bütün fark da bu oldu işte” diyordu Robert Frost

“Bir ormanda yol ikiye ayrıldı ve ben / Ben gittim daha az geçilmişinden / ve bütün fark da bu oldu işte” diyordu Robert Frost. 

Gidilmeyen yolun hayaleti bizi avlamaya devam ediyor. İçinde yaşadığımız politik çağ, imgenin hakikati öncelediği, samimiyetin aşındığı, kişinin duyarlı ve bütünlüklü bir benlik anlatısını geliştirmesinin giderek zorlaştığı, benliğin bir menfaat kovuğundan diğerine kona geldiği bir sığlık ve yüzeysellik dönemi olarak kayıtlara geçiyor.

“Yirmi beş yaşımda aldığım bir kurşunla bugün ölüyorum” der Rene Char. İrade ve gaye ile hayata tutunur, hayatın içinde gerçekten yer alırız. Seçimlerimizin bir işe yaramayacağı ve dahası bizi başka insanların gözünde itibardan düşüreceği fikri, bizi hayatın kıyısından köşesinden dolaşan, hayatı bir seyyah gibi âna ve yaşantıya katılarak değil de turist kıvamında yaşayan edilgen kişilere dönüştürür.

Yaptığımız seçimlerle hayatımızı inşa ediyoruz. Tuttuğumuz yol aynı zamanda geçmediğimiz binlerce patika demektir. Kapısından girdiğimiz her imkân, kullanmadığımız binlerce başka imkândır. Ama işte bizi biz yapan şey de yolların çatallandığı noktalarda yaptığımız bu seçimlerdir. 

Geriye dönerek hayatımıza baktığımızda, bu seçimlerin arasında bir iç bütünlük ve tutarlılık var ise daha mutmain bir hayat yaşadığımızı söyleyebiliriz.