Kan aracılığıyla vücut sıcaklığı da düzenlenir. Kan, içerisinde taşıdığı çeşitli maddelerin yanında hücrelerde meydana gelen ısıyı da taşır. Isı, hücrelerde çeşitli reaksiyonlar neticesinde meydana gelebildiği gibi, enerji kazanımı sırasında solunumla da ortaya çıkabilir. Kan dolaşımıyla bu sıcaklık vücudun geneline dağıtılır.
Eğer vücudun ısıyı dağıtım sistemi olmasaydı, çalışmasına göre vücudun bazı bölgeleri fazla ısınır, diğer bazı bölgeleri de soğuk kalabilirdi. Böyle bir yapı, metabolizmaya büyük zarar verirdi. Bu sebeple sıcaklık bütün vücuda kan dolaşımı vasıtasıyla dağıtılır.
Vücut genelinde yayılan bu sıcaklığın düşürülmesi için de terleme mekanizması devreye girer. Bu arada, deri altındaki kan damarları genişler ve yüzeye yaklaşır. Böylece kanın, taşıdığı ısıyı havaya bırakması kolaylaştırılır. Bu sebeple koştuğumuz ya da yüksek tempolu başka bir fiziki iş yaptığımız zaman, damarların genişlemesi neticesinde yüzümüz kızarır.
Kan, soğutma kadar sıcaklığı koruma işinde de büyük rol oynar. Soğuk bir havada derimizin altındaki kan damarlan daralır ve yüzeyden çekilir. Maksat, dışarıya yakın olan bölgelerdeki kanı azaltmak ve böylece soğumayı minimuma indirmektir. Üşüyen bir insanın özellikle yüzünün beyazlaşmasının sebebi, vücuduna yerleştirilmiş bu mekanizmayla otomatik olarak alınan tedbirdir.