TR EN

Dil Seçin

Ara

Gönülden Dualara Durduk, Uzak Yakın Bir Olduk

Gönülden Dualara Durduk, Uzak Yakın Bir Olduk

Bazen ne dışındakine, ne de içindekine yani nefsine söz geçiremiyor insan… 

Tam da böyleyken; uçuk uçurtma nevinden boşlukta kaybolmak üzereyken, çıkageldi mübarek Ramazan. Bir ayar çekti cümle yanıma, en başta içime. Sevmek, sevilmek gibi güneşi iki taraftan hissettim birden.

Hilaliyle az söyledi, öz söyledi. Sözü kısa olanın dili tatlı olur… Her şeyi yerli yerine çekti, getirdi. 

Ruhumuz içimizdedir ama rengini, şeklini ve dahi ahengini dışımızdan alır. Gücünü ise kalbin imanından alır, sevgisinden alır. 

Aldı, oturttu gönlümüzle baş başa bizi. Aya, yıldıza bakmayı öğretti. Hilalleri bir bir saymayı, sevmeyi öğretti Ramazan. O kızıl akşamüstlerini, iftar vakitlerini, oruçluların telaşlı hâllerini, aceleci yürüyüşlerini sevdirdi. Bir yudum suyu, bir kuru ekmeği özletti, değerini bildirdi bize. 

“Sevin ki…” dedi, “Çiçekli rüyalar göresiniz Yusuf misali.” Uykularımız da, rüyalarımız da değişti. Hatta zaman bile…

En güzel mevsimde; akşamın derinliğiyle, pırıl pırıl salâ sesleriyle ve bol bol rahmetiyle geldi Rabbimizin Ramazanı.

Hoş geldi. Hoş etti içimizi. 

Bizi kendine benzetti. Ramazan hükmünü icra etti.

Nefisler ağladıysa da, kendini bekleyen sevdalıların ruhunu güldürdü Ramazan. Teravihle, sahurla, en bereketli vakitlerle… Süt gibi içirdi. Bembeyaz bir güzellik kattı tenimize, kalbimize. Her sabah aynaya baktıklarında, her gün bir başka güzel yüz gördü oruçlular. Bunu Rablerinden bildiler.

Ramazan’ın da kalbi var. Kalbi ise, Kadir Gecesi. O kalbe muhatap olan, o kalbe mukâbil bir kalp taşıyan insan ne büyük bir insandır, ne güzel bir Müslüman’dır.

Allah (cc), rahmetiyle, mağfiretiyle, sekînetiyle, tecellisiyle doyurur, sevindirir kalbimizi. Ramazan, bir armağandır bize Ondan, sonsuz rahmetiyle her şeyi yaratandan. 

Gündüzleri diri kılmak için geceden gelir Ramazan. Ramazan’la dirilir gönüller. Oruçla açılır nice düğümler ve Kur’an, ayet ayet şifa olur, nur olur gönüllere. 

Gecelerde bir sır var. O sırrı yaşatmak için gelir Ramazan. Göklerden yerdekilere ilahî bir sofra serilir. Önce ruhlar doyurulur. Önce ruhlar ki; aylardır aç, Rahman’ın rahmetine muhtaç… İnananların ruhlarını doyurmaya gelir Ramazan.

Daha ilk gecenin teravihiyle, sahuruyla ve daha ilk günün orucuyla değişir her şey. En müptela alışkanlıklar bile deva bulur, iyileşir birden.

Evet, hastalar bile oruçla iyileşir. Allah’ın rahmeti işte böyle gelir. İhsanı, lütfu böyle olur kullarına… Yardım paketleriyle, kolilerle gelecek değil ya. Allah’ın yardımı geldi mi, böyle gelir işte. Ona yönel ve al… 

En küçükten en büyüğüne, en hastadan en yaşlıya kadar kolaylaştırılır herkese oruç. Zorluklar Allah’ın yardımıyla aşılır. Mevsimler bile değişir. Bu da Allah’ın büyük mucizeleridir. Her günün orucunda ve her Ramazan’da bunlar yaşanır.

Bedenimiz, ruhumuzdan çala çala her gün biraz daha semizlenmişti. Öyle çalıyordu ki, farkında bile değildik. Uyuyorduk. Şükür ki birden oruçla uyandık. Ruhumuzun hazinelerine Ramazan’la beraber sahip çıktık. Kalbimizi Kur’an’la güçlendirdik, ibadetlerle yeniledik. 

Allah’ın yardımıyla mutluyuz, huzurluyuz Ramazan’da… Vicdanımız, kalbimiz şahididir bu şenliğin, bu zaferin, bu ziyafetin. 

Bakım ayı, bakım günleridir kalbimize Ramazan. Zorluktan kaçan nefsimiz bile razı olmuş, teslim olmuş. İçimizin her yanı bir cennet köşesi. 

Nefsimiz suskun, hilebaz şeytanın da tuzaklarından uzağız. Şeytanların azgınları da bağlandığı için, meydan baştanbaşa kalbin ve ruhun. Onun için Ramazan yoğun mu yoğun bir bakım ayı.

Tüm müminleri şehir şehir, saf saf kıyama kaldırdı Ramazan. Kardeş olduğumuzu, Rabbimizin bir olduğunu hatırladık. Bir buçuk milyarı aşan bir koca cemaat, omuz omuza verdik. Uzak yakın bir olduk. Gönülden dualara durduk. Rabbimizden hayırlar ve güzellikler diliyoruz: 

“Ey Rabbimiz! Senden bildiğimiz ve bilmediğimiz hayırların hem çabuk, hem geç olanlarını istiyoruz. Ey Rabbimiz! Resulünün Senden istediklerini istiyoruz. Resulünün Sana sığındığı şeylerden biz de Sana sığınıyoruz.”