TR EN

Dil Seçin

Ara

Lütuf Ve Rahmet / Saadet Asrından

Ramazan ayı idi. Suffa ehli her akşam birileri tarafından iftara götürülürdü. Ancak o gün kimse gelmedi. Oruçlarını yemek ile açmadan sabahladılar. Ertesi akşam, baktılar yine gelip giden yok.

Hz. Vasile, onların elçileriydi. Ne vakit bir ihtiyaçları olsa Vasile’yi Peygamber Aleyhisselam’a gönderirlerdi. O kalktı, Resulullah’ın yanına gitti ve durumlarını anlattı.

Peygamber Aleyhisselam, hanımlarına yiyecek bir şey olup olmadığını sordu. Peygamber hanesinde, onlara yedirebilecek hiçbir şey çıkmadı.

Resulullah ellerini açarak dua etti:

“Allah’ım senin lütfundan ve merhametinden istiyorum. Rahmet Senindir. Senden başka kimsenin değil!”

Daha ellerini indirmemişti ki, bir adam elinde kızarmış bir koyun ve ekmek olduğu halde içeriye girdi.

Suffa ehli, doyuncaya kadar yedi…

Yemekten sonra Resulullah şöyle buyurdu:

“Biz Allah’ın lütuf ve merhametini istemiştik. İşte bize Allah’ın lütfu. Rahmetini de öbür dünyaya bıraktı.”