TR EN

Dil Seçin

Ara

Annelerin En Güzeline... / Mutluluk Çağından

Âlemlerin Reisi, dünyaya yetim gelmişti. O’nu sarıp kucaklayan, annelerin en güzeli, evlatların en güzeline sahip, Hazret-i Âmine validemiz ise, Fahr-i Kâinat Efendimiz, henüz küçük bir çocuk iken bu dünyadan ayrılmıştı.

Allah’ın bu en sevgili kuluna, bulutlar gölge etti, melekler kol kanat gerdi. Yıllar yılları kovaladı. Sevgili Peygamberimiz bir gün, Hudeybiye Umresi sırasında Evbâ adlı mevkiden geçiyordu. Çocukluk günlerini anımsar oldu. Şefkâtli validesinin kendisini sevgiyle kucakladığı anlar gözlerinde buğulandı. Rabbimizden af ve mağfiret diledi. Annesinin kabrini ziyaret etmek için, müsaade niyaz etti.

Kabrin başına vardığında, hüzünle eğildi. Mübarek elleriyle toprakları düzeltmeye başladı. Ağlıyordu. O’nun ağladığını gören dostları da ağlamaya başladılar. Hiçbiri, kalplerinin sevgilisini, böyle hüzünlü görmeye dayanamazdı.

İçlerinden biri sordu:

Ya Resulullah niçin bu kadar gözyaşı döktünüz?”

Resulullah:

Sevgili annemin, benim hakkımdaki sınırsız şefkât ve sevgisini düşündüm de ağladım.” diye cevap verdi.