TR EN

Dil Seçin

Ara

Mutluluk Şükür İle

Mutluluk Şükür İle

Her gün akşam evimin yakınındaki bir spor parkına gidip üç kilometre yürüyüş yapıyorum...

İşyerinde arkadaşlarla günlük yürüyüş yapmanın öneminden, yürürken nasıl nefes alıp verilmesi gerektiğinden, ne tür ayakkabı giyilmesinin daha sağlıklı olacağından, yeme içme düzeninin nasıl olması gerektiğinden ve daha bir çok şeyden bahsederken, aynı işyerinde çay ve temizlik işlerine bakan arkadaş kendi telefonundaki adım sayarı gösterdi. 

Vakit henüz öğlendi ve on iki kilometre olmuştu işyerinde, bina içerisinde yürüdüğü mesafe. Tek bir kelime daha söylemeden sustum!

Kimisi kendi konforu içinde, belki de hobi olarak egzersiz yapmaktan bahsederken ve yürüdüğü üç kilometre ile yeni oyuncak almış bir çocuk gibi sevinirken, kimisi de vücudu paralanırcasına rızkı için bina içinde her gün otuz kilometre yürümek zorunda. 

Kimisi, Allah’ın kendisine bir lütuf olarak bahşettiği evin temizliğini haftada bir iki defa yapmaktan bıkmış, ütüden çamaşırdan şikâyetçiyken, kimisi de evdeki çocuklarına yetebilmek, kirasını ödeyebilmek uğruna haftanın her günü farklı birinin evini eşyalarını temizlemek, terlemek, yorulmamak, bıkmamak ve şikâyet etmemek zorunda.

Kimisi son model arabasının içinde eşiyle çocuklarıyla sürekli kavga halinde asık suratla yolculuk yaparken, kimisi ailesiyle bir motosikletin üzerinde, buz gibi rüzgâr esiyorken birbirine sıkı sıkıya tutunmak, sarılmak ve az olan şeye kanaatle mutlu olmak zorunda.

Kimisi sağlıklı hayat formülleriyle her şeyin doğal olanının peşinde, üstelik mevcut birçok nimetin arasında seçim yaparak hayatını yaşarken, kimisi çocuklarımızın parmaklarını dahi değdirmeyeceğimiz kadar bulanık bir suyu kana kana içebilmenin telaşıyla, mutluluğuyla sürdürüyor hayatını.

Nedir gönlümüzü mutlulukla dolduran ya da nedir bize mutsuzlukla karalar bağlatan?

Hepimiz sahip olduklarımızın farkındayız biliyorum, ama iş hakkını vermeye gelince bir ağırlık çöküyor ayaklarımıza, bakışlarımız bulanıklaşıyor, mecalsiz oturup kalıyoruz yollarda. Mutlu olamıyoruz. Mutsuzluklarımız konforlu bahanelerimiz haline geliyor zamanla! 

İnsanı, ne nimetin çokluğu ne de azlığı mutlu ya da mutsuz ediyor. Mutluluk ancak şükür ile, şükür ise nimetin farkına varmakla ve hakkını vermekle mümkün...

Velhasıl, mutluluk ancak şükür ile!