Yeşil denince somut olarak akla ilk gelen şey orman, ağaç ve bitkidir. Yeşil alanlara kısaca yeşillik denir elbette. Bu nedenledir ki ‘yeşil’ renk doğayı gözlemleme sonucu ortaya konmuş bir addır. Asıl kökü “yaş-ıl”dan gelir. Yani bitkilerin tazeliği, yaş iken taşıdığı renkten kaynaklanmaktadır.
Renklerin insan psikolojisinde farklı etkiler oluşturduğu biliniyor. Yeşil rengin insanda güven ve rahatlama duygusu verdiği düşünülüyor.
Aslında yeşil renk, mavi ile sarı renklerin bir kombinasyonudur. Bu bileşimdeki sarı renk mental temizlik ve iyimserliği, mavi ise sükûnet ve iç dinginlik hissi verir insana. İşte bu iki rengin karışımı sonucu ortaya adına “yeşil” dediğimiz, başka renklerde olmayan umut ve ruhsal paylaşım ortaya çıkar. Bu nedenledir ki duygusal olarak da pozitif olan yeşil rengi sevmeyen hemen hemen yoktur. Çünkü, psikolojik sorunu olmayan herkes denge ve uyumu sever.
Yeşil renk; ruhsal, duygusal ve fiziksel enerjilerimizin büyük bir dengeleyicisidir. Bu nedenle bazı uzmanlar, tabiatın tedavi edici yönünü yeşil rengine bağlarlar. Şöyle bir gezmelere çıktığımızda yeşil alanlar ve mavi denizler bize ne kadar rahatlık verir değil mi? Ağaçlık mekanlar insanların şehrin kalabalık ortamından kaçıp içinde bulunmaktan ruhen zevk aldıkları yerlerdendir. Yeşil renk insanın yüklü olduğu enerjinin düzenlenmesini sağlar. Modern hayatın bize yüklediği ağır stres yükünü üzerimizden alır. Bu nedenle dinlenmek amaçlı gidilecek yerlerin, daha çok su sesinin olduğu yeşilin her türlü rengini barındıran ve bitki örtüsünün yoğun olduğu yerler olması tavsiye edilir.
Yeşil Rengin Bir De Tasavvufî Boyutu Var
Yeşil rengin hâkim olduğu tabiat; Allah’ın isim ve sıfatlarının tecelli ettiği, insan fıtratına uygun yaratılmış bir kitap gibidir. İnsan tabiata baktıkça Rabbinin isimlerinin yansımalarını görür. Bu yüzden tabiatla baş başa kalan insan huzur buluyor. Yeşilin taptaze yaprakları, gökyüzünün mavisiyle birleştiğinde, sanki cennetten bir köşe yeryüzüne düşmüş gibi hissettirir. Bu renk, Allah’ın bize sunduğu nimetleri hatırlatır ve içimizde umut çiçekleri açtırır.
Yeşil Renk, İslam Kültüründe Derin Anlamlar Taşır
Yeşil rengin, İslam kültüründe ayrı bir yeri vardır. Yeşil, cenneti ve ahireti simgeler. Yeşil, İslam mimarisinde estetik bir rol oynar. Yeşil’in tarihsel, sembolik bir anlamı da vardır. Cami kubbeleri, minareler ve iç mekanlarda sıkça kullanılır. Din alimlerinin türbeleri yeşil renkle süslenmektedir. Bu itibarla “Türbe yeşili” dendiğinde yeşil yelpazesi içinde İslam yeşiline uygun olan ton aklımıza gelir.
Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’in bazı ayetlerinde de yeşil renk zikredilir. Yeşil kelimesinin geçtiği bazı ayetlerin mealleri şöyledir:
“O, gökten su indirendir. İşte biz her çeşit bitkiyi onunla bitirdik. O bitkiden de kendisinde üst üste binmiş taneler bitireceğimiz bir yeşillik…” (Enam, 6/99)
“Görmedin mi, Allah, gökten yağmur indirdi de bu sayede yeryüzü yeşeriyor…” (Hâcc, 22/63)
Bu ayetlerle yeşil renk ile tabiatın rengi, canlılığı, ahengi, süsü ve güzelliği vurgulanmaktadır. Benzer şekilde Yusuf suresinde; “Hemen Yûsuf’un yanına koşarak: Yûsuf, ey özü sözü doğru aziz dost! Bize, rüyada görülen yedi zayıf ineğin yemekte olduğu yedi besili inek ve yedi yeşil başak ile bir o kadar da kuru başak hakkında bilgi ver…” (Yusuf, 46) denilmektedir. Yusuf Sûresi’nde geçen ‘yeşil’, ‘kuru’nun zıddı olarak belirtilmekte yine burada da hayatın canlılığını temsil etmektedir. Yani yeşil hayatı, kuruluk ise ölümü temsil etmektedir.
Yine Kur’an-ı Kerim’de Cennet’ten bahsedilen ayetlerde yeşil renkten de söz edilir. Cennetin bağ, bostan, bahçe gibi yemyeşil alanlarla süslü olduğu bildirilir:
“Onlar yeşil örtüler ve harikulade güzellikte sergiler üzerinde uzanacaklar.” (Rahman, 55/76)
“…Onlar Adn cennetlerinde tahtlar üzerine kurularak orada altın bileziklerle bezenecekler; ince ve kalın dibadan yeşil elbiseler giyecekler…” (Kehf, 18/31)
“Üstlerinde ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler vardır.” (İnsan, 76/21)
Görüldüğü üzere bu ayetlerde yeşil renk, Cennetin ve cennette giyilecek elbiselerin rengi olarak belirtilmekte yani orada da canlı bir hayatın ve zindeliğin varlığı yeşil ile nitelendirilmektedir.
Velhasıl yeşil ve cennet, belki de içimizdeki güzellikleri ve umutları canlandıran iki büyülü kavramdır. İnşaallah bir gün hepimiz, yeşilliklerle dolu bir cennette buluşuruz.