TR EN

Dil Seçin

Ara

Peygamberimizin Hayatından Seçilmiş Öyküler / Saadet Asrından Öyküler

Zafer Yayınları olarak üçüncü öykü dizimizin başladığını okuyucularımıza müjdeleriz. Bu öykü dizimiz, Saadet Asrından Öyküler” üst başlığını taşıyor.

Ve üç farklı grup olarak toplanıyor:

1- Peygamberimizin Hayatından Seçilmiş Öyküler

2- Sahabelerin Hayatlarından Hidayet Öyküleri

3- Kur’an Âyetlerinin Vahiy Öyküleri


 

Hepimiz aynı dünyada yaşıyoruz. Şu uçsuz bucaksız kâinatın içinde, hiçbir şeyin unutulmadığı, ihmâl edilmediği, sonsuz bir rahmetin ve cömertliğin eseri olarak hizmetimize sunulmuş ‘dünya’ adını verdiğimiz evimizde, hepimiz aynı toprağa basıyor, aynı gökyüzünün atında dolaşıyor, aynı havayı soluyoruz. Hayat tarzlarımız, dünyaya ait eşyaya ilişkin fikirlerimiz ve görüşlerimiz ne kadar farklı olsa da, hepimizi yaşadığımız müddetçe sürekli meşgul eden ortak sorularımız var. Bunlar tarihin en eski çağlarından günümüze kadar her insanın, büyük bir merak ve iştiyakla cevabını aradığı sorulardır: Kimim? Nereden geliyorum? Nereye gideceğim?

İnsanı, yoktan var eden ve onu çeşit çeşit nimetlerle perverde eden sonsuz hikmet ve rahmet sahibi olan Allah, insana yaratıcısını araması, tanıması, bilmesi ve severek ibadet etmesi için, bu soruları sorabilecek bir akıl, merak, kabiliyet ve duygulardan müteşekkil bir mahiyet vermiş ve ona, sorularını cevaplayacak ve yol gösterecek kılavuzlar olan peygamberler göndermiştir. Bu peygamberler, Allah’ın razı olduğu yoldan uzaklaşan, dalâlete ve küfrün karanlığına düşen kavimlerine, topluluklarına ve milletlerine, yeniden hakikati hatırlattılar, anlattılar, öğrettiler ve yollarını aydınlattılar.

İşte ümmeti olmakla şereflendiğimiz Hz. Muhammed (asm), bütün peygamberlerin sonuncusu ve en ekmelidir.

inatın, yüzü suyu hürmetine yaratıldığı O Zat (asm), yaratılış ağacının en parlak, en nûranî, en görkemli, en mükemmel meyvesidir. O (asm), son peygamber olmasıyla, gelmiş ve kıyamete kadar gelecek bütün insanlara hitab etmektedir. İnsanlık, hangi ırktan, hangi coğrafyadan, hangi inançtan olursa olsun, O’nun (asm) benzeri olmayan hakikatli sözlerinin ve tebliğcisi olduğu Kur’an’ın muhatabıdır.

Peygamberimiz (asm), Rabbimiz’i bize tarif eden kâinat kitabının ve Kur’an-ı Kerim’in tercümanıdır. O’nu (asm) tanımadan, sözlerini dinlemeden, nasıl yaşadığını öğrenmeden, ne kâinat kitabını okuyabilir, ne de Kur’an’ı hakkıyla anlayabiliriz.

O’nun (asm) neşrettiği hakikat ışığı olmasa, kâinatın şekli, umumi bir matemhane; mevcudat, birbirine yabancı ve düşman; her cansız şey, dehşetli cenazeler; bütün canlılar, ölümlerin, ayrılıkların, bitişlerin tokatlarıyla ağlayan zavallılar olarak görünmeyecek midir?

O’nu (asm) tanımayan, ya da hatırlamayan bir dünya değil midir, her yeri dehşetle dolduran?

Ya biz Müslümanlar? O (asm), hayatıyla bize yol ve istikamet göstermese, Kur’an’ı nasıl anlar, yolumuzu nasıl buluruz?

Batı’nın ve Doğu’nun en parlak zekalarının, ihtişamının ve neşrettiği hakikatin ışığı karşısında, hayret ve hayranlıkla boyun eğdikleri Hz. Muhammed’i (asm) daha iyi tanımak ve daha çok sevmek, her şeyden önce O’nun (asm) Müslüman ümmeti üzerinde sevimli bir borç ve sevinçli bir mecburiyet olmalıdır.

O (asm), karşılaştığı zorluklara gösterdiği sabır ve metanetiyle, Rabbine olan itimadı ve bağlılığıyla, davasına ve dostlarına olan sadakatiyle, her nimet için mübarek dilinden düşürmediği şükür ve dualarıyla, sahabelerine verdiği öğüt ve tavsiyeleriyle, dünyayı dolduran ve sevince boğan gülümsemesiyle, sevdiklerini kederlendiren sahici hüznüyle, yetimlerin, mazlumların, fakirlerin başları üstünde dolaşan şefkâti ve cömertliğiyle, düşmanlarına bile, O güvenilirdir.” dedirten şaşmaz adaleti ve hakperestliğiyle, cihada giderken sarsılmayan ve hiçbir kılıcın parçalayamadığı cesaretiyle, muzaffer dönerken bir an bile kaybolmayan tevazusuyla.. Hasılı kelâm, hayatının her safhasında sergilediği hâl ve tavırlarıyla, yaşadıkları ve söyledikleriyle, bugün de bizim için değişmez bir rehber ve modeldir.

O (asm), varlığıyla yaşadığı dönemi bir saadet asrına dönüştürdü. O asırda yaşanan her şey, her zaman olduğu gibi bugün de, bütün Müslümanlar için çıkarılacak dersler, başvurulacak çareler, dinlenecek öğütlerle doludur. Zaman—çoğunlukla aksi iddia edilse de—her şeyi değiştirecek kadar güçlü değildir. Elbette Rabbimiz dilemedikçe...

Peygamberimizin Hayatından Seçilmiş Öyküler adını taşıyan bu kitap, yukarıda bir parça değinebildiğimiz ve çerçevesini çizmeye gayret ettiğimiz düşüncelerin ve inancın bizi yönlendirdiği bir çalışmanın ürünüdür. Kitapta yer alan her yazı, güvenilir kaynaklardan derlenmiştir.

Bütün gayemiz ve dileğimiz, bu kitabın insanlığın ve yaratılmışların sultanı olan O Zat (asm) ile aramızdaki bağın kuvvetlenmesine vesile olmasıdır.

Muvaffakiyet Allah’tandır.