TÖVBE
İnsan bazen geçmişe doğru bakıp, kendini eksik ya da hatalı görüp, tövbe eder.
Pişmanlık da bir tövbedir. Her tövbesi insanı arındırır ve Rabbine yakınlığı artar.
Peygamber Efendimizin (asm), günde yetmiş defa tövbe ettiği rivayet edilmiş. O (asm), Allah’ın razı olmadığı bir şey yapmaktan korunduğuna göre, kendi kulluğunu eksik gördüğü için tövbe ediyordu. Bir önceki hâline nisbeten son geldiği noktada kemâli ve feyzi artmış bulunuyordu. Demek ki her gün kulluk ve kemâl mertebesi artıyordu. Peygamber Efendimiz (asm), Rabbine muhatap olmakta her an terakki halinde idi...
DURUŞLAR
Bazılarını, başkalarının açlığı rahatsız eder; bazılarını da başkalarının tokluğu.
Birincisi, imana daha uygun; dolayısıyla insanlığa da yakışan duruştur.
Bir de, birincisi mutlu olabilir, ama ikincisi mutlu da olamaz. Çünkü, kendisinin dışında onu mutsuz edecek o kadar çok şey vardır ki...
TAPMAK
Peygamber Efendimiz (asm), görünüşte putlara karşı savaşmış.
Hakikatte zihinlerdeki şirk ile savaşmıştır. Çünkü insan, zihninde tapmadığının önünde eğilmez.
“İslamiyet fikre tevhit, hayata istikamet vermiştir.”
İBADET
İnsan, ileriyi görebildiği derecede, bazı şeylere ihtiyaç hissediyor.
Önündeki kışı görebiliyorsa, ona hazırlık yapıyor. Kalp ve akıl da ahireti gördüğü nispette, gideceği yere hazırlık yapmaya ihtiyaç hissediyor.