TR EN

Dil Seçin

Ara

Kâinattan Haberler

BİR BAŞKA ÜZÜCÜ CEP TELEFONU GERÇEĞİ

ABD’de yaklaşık 130 milyon cep telefonu kullanıcısı ve her birinin de kullanılmaz hale gelmek üzere olan bir cep telefonu cihazı var. EPA sponsorluğunda 2001 Mayıs’ında yayınlanan bir araştırmaya göre 2005 itibariyle 500 milyon civarında kullanılmış cep telefonu çöpe gidecek.

Çok küçük olduklarından, cep telefonlarının çöpe gitme oranı, bilgisayar ya da televizyondan daha yüksek.” diyor New York’ta bir çevre örgütü olan INFORM’un önde gelen üyelerinden Bette Fishbein. Uygunsuz çöpe atma büyük bir problem çünkü diğer birçok elektronik cihaz gibi cep telefonlan da arsenik, kadmiyum ve kurşun gibi toksik metallerden yapılmış parçalarla dolu. Her telefonda sadece birkaç gram tehlikeli madde bulunsa da, milyonlarcası bir araya gelince toksik bir yığın oluşturuyor.

Peki alternatifler neler? Fishbein’e göre, kullanılmış telefonlar, kullanmaları için başkalarına verilebilir. Bazı üreticiler eski telefonların geri alındıkları geri dönüşüm kampanyaları uygulamışlardı. Belki de telefonlar gazoz gibi depozitolu satılabilir.

 

***

 

Bebeklerin şaşırtıcı zekâları

Budapeşte’deki Macaristan Bilim Akademisi’nden gelişim psikoloğu olan György Gergely, yaptığı bir deney ile bebeklerin şaşırtıcı bir zekaya sahip olduklarını tespit etti.

1988’de yapılmış bir deneyde 14 aylık bebeklerin, sıradışı davranışları bile taklit edebildikleri tespit edilmişti. Mesela bebekler özel imal edilmiş bir lambayı kafasıyla açan birisini gördüklerinde aynı lambayı kafalarıyla açıyorlardı.

Gergely bu deneyi iki grup bebeğe iki farklı şekilde uyguladı.

Birinci grup, bir kadının lambayı kafasıyla açtığını görünce hemen hepsi lambayı kafasıyla açarak kadını taklit etti. Deneyin bu kısmı 1988 yılındakiyle aynıydı.

Diğer grup, ise kadının kendisini sardığı bir battaniyeyi elleriyle tutarken, yani elleri doluyken lambayı kafasıyla açtığı gösterildi. Bu gruptaki bebeklerden çoğu lambayı kafasıyla değil elleriyle açmayı tercih etti.

İkinci düzenekteki bebekler, kadının lambayı elleri meşgul olduğu için kafasıyla açtığını anlamışlardı. Gergely’e göre “öyle görünüyor ki, bebekler birçok durumda, kendi durumlarını temel atarak, bir davranışı taklit etmenin akıllıca olup olmayacağını hesap edebiliyorlar.”

Gergely’nin bu tespitinden sonra insan merak ediyor doğrusu; bu bebekler, büyüdüklerinde neden taklit etme konusunda bu kadar dikkatli davranamıyorlar!

 

***

 

TAVUK TÜYÜNDEN BİLGİSAYAR

Delaware Üniversitesi’nde kimya mühendisi olan Richard Woolz tavuk tüylerinden bilgisayar üretmeyi planlıyor.

Richard Woolz, “Bu malzemeden üretilen levhalar konvansiyonel tablolardan daha az yoğun ama daha katı olduklarından hafif laptop bilgisayarları yapmak için kullanılacak. Elektrik, yeni materyalin içinde silikondan iki kat daha hızlı iletiliyor. Bu da bilgisayarın hızını artırıyor.” Tyson’ın Amerikan Enerji Departmanı tarafından desteklenen projesi henüz yapım aşamasında. “İnsanlar şaka olduğunu düşünüyorlar.” diyor araştırmacı, “ilgi göstermeden önce, Bill Gates in fikrini merak ediyor olmalılar.”

 

***

 

SİZİN EVRENİNİZ NE RENK

2002 Ocak ayında iki astronom, evrenin genel renginin turkuazın bir tonu olduğunu açıklamışlardı. Daha sonra renklerin geçiş tonlarının halkalarına bakarak elde ettikleri ipuçlarıyla, araştırmacılar açıklamalarını geri aldılar ve evrenin daha çok, pembeye dönük bej renginde olduğunu söylediler.

Baltimore’daki John Hopkins Üniversitesi’nden Karl Glazebrook ve Ivan Baldry 200.000’den fazla galaksi üzerinde yapılan 2dF Galaxy Redshift Araştırması’ndan alınan veriler üzerinde çalıştılar ve tüm bu yıldızların ışıklarının bir ortalamasını aldılar. Araştırmacıların hedefi evrenin net rengini tespit etmekti. Yani atmosferin dışına çıkan astronotların dünyayı mavi renk gördükleri gibi, evrenin dışına çıkabilsek onu hangi renkte görebilirdik?

Maalesef, Glazebrook ve Baldry ışıkları harmanlayarak belli bir renk değeri elde etmeye çalışırken renk karşılaştırma programlarında bir hata oldu. “Turkuaz oldukça beklenmedik bir cevaptı.” diyor Glazebrook. “Renk bilimciler bulduğumuz spektrumu incelediklerinde hata çabucak açığa çıktı, aslında evren pembeye dönük bej olmalı. Çünkü, birçok yıldız güneşten daha yaşlı ve daha kırmızı. Ve evren, yıldızlar yaşlandıkça ve öldükçe git gide daha da kırmızılaşacak. Tabii eğer komşu bir evrenle ya da başka bir şeyle çarpışmazsak.” diyor Glazebrook. “Çünkü bu her şeyi gerçekten değiştirecektir.”