“Hikmetin şaşmaz işareti, insanların 'adiyattan' gördüğü şeylerdeki mucizevî işleri görebilmektir.”
—Ralph Waldo Emerson
***
En hızlı kim?
• Bir çıta 600 metreden daha uzunca bir mesafeyi saatte 113 km. gibi inanılmaz bir hızla koşabilmektedir.
• Bazı kartallar yere inerken yaptıkları dalış sırasında hızlarını 322 km.’ye kadar çıkarabilirler.
• Kunduzların su altında hatırı sayılır bir sür’atleri vardır: saatte 12 km.
• Yerin altında ise, hiçbir şey yıldız burunlu köstebek gibi hızlı hareket edemez. Yumuşak toprakta, bu tüylü küçük hayvan yaklaşık 45 metre uzunlukta bir tüneli bir saat içinde kazar.
• Boğa antilopları da son derece hızlı hareket edebilen canlılardandır. Öyle ki, hareketsiz bulundukları durumdan âni olarak harekete geçtikten sonraki iki saniye içinde 62 km./saat hıza erişebilirler.
• Ördekler uçarken saatte 50 km.’nin üzerine çıkabilirler. Suya dalmaları gerektiğinde ise bunu o kadar hızlı bir şekilde yaparlar ki, bu sırada onları avlamak en usta avcılar için bile çetin bir iştir.
***
İNSAN VÜCUDUNUN SIRLARI
Bir kez hapşırdığımızda burnumuzda 5000 civarında damlacık saçılır.
...
Bir kafatasında ortalama 100.000 saç teli vardır.
İnsan günde 50 ila 100 saç telini yitirir.
Her saç teli 3 yıl boyunca büyür, sonraki iki yıl içinde dinlenir, sonra tamamen kaybolur ya da yerine yenisi gelir.
...
İnsanın kılcal damarları kıldan incedir; bir kılcal damarın çapı bir saç telinin onda biri kadardır.
...
İnsan her 5 saniyede bir göz kırpar. Yani günde 17.000 kez ya da yılda 6.25 milyon kez göz kırpıyoruz.
***
Hayat denen bilmece
Hayatın kendisinin ne olduğunu hiç kimse kavrayamamıştır. Onun ne ağırlığı vardır, ne boyutları, ama yine de bir gücü vardır; büyüyen bir kök bir kayayı parçalayabilir. Hayat suyu, toprağı ve havayı fetheder, elementlere hükmeder, onları çözünmeye veya kombinasyonlarını değiştirmeye zorlar.
Bir heykeltraştır hayat; yaşayan her şeye şekil verir. Bir sanatçıdır; her ağacın her yaprağını ve her çiçeğin rengini tasarlar. Bir müzisyendir aynı zamanda; her bir kuşa kendi aşk şarkısını söylemeyi öğretir, her bir böceğe kendi özgün sesleriyle başkalarına seslenmeyi. Hayat yüce bir kimyagerdir; meyvelere ve baharatlara tat verir, güle koku, şekere ve oduna karbonik asit, ve böyle yaparak, hayvanlar için hayat nefesi olan oksijeni çıkartır onlardan.
Neredeyse gözle görülemeyecek kadar küçük, şeffaf, peltemsi bir protoplazma damlasına bakın! Nasıl da hareket ediyor, nasıl da güneşten enerji alıyor. Bu tek hücre, bu şeffaf buğu-misal damlacık içinde hayatın özünü taşıyor; ve bunu, büyük ya da küçük, her canlıya dağıtma gücü de var kendisinin. Bu damlacığın gücü bitkilerden de, hayvanlardan da, insanlardan da büyük; çünkü bütün bunların hayatı ondan geliyor. Tabiat hayatı yaratmaz; ateş fışkırtan kayalar ve tuzsuz bir deniz hayat için gerekli şeyleri karşılayamaz.
Peki o zaman, onu kim koydu buraya?”
— New York Bilimler Akademisi eski başkanlarından Cressy Morrison, ‘Bir Bilim Adamının Allah'a İnanmasının Yedi Sebebi’ arasında 'hayat'ı zikrederken, bunları söylüyor işte...
***
DAYANIKLILIĞIN BÖYLESİ
Tardigrad adında ve toplu iğne ucu büyüklüğündeki ilginç bir böcek, kâinattaki en dayanıklı canlılardan biridir. Araştırmacılar onu 272 derecede helyum içine attılar, -192 derecede yirmi ay süreyle bıraktılar, 92 derecede eter, alkol ve daha başka zehirli, zararlı kimyasal maddelerin içine attılar ve haftalarca fokur fokur kaynattılar Ama, normal ısıya döndürülüp biraz da su görünce bu böcek hemencecik kendine geldi. Dayanıklılık harikası bu minik böceğin beyni, iki gözü ve sindirim sistemi vardır. Ancak kalp ve akciğerleri yoktur.
***
Ebe Yunuslar
Yunus balıklarının doğumlarında da, tıpkı insanlar gibi, yardımcı ebeler bulunduğunu biliyor muydunuz? Hem de iki tane. Doğum ânında dişi yunusların yanında iki dişi yunus daha bulunur. Bu hayvanlar anne yunusun iki yanında yüzerler. Görevleri doğum ânında savunmasız kalan anne yunusu ve yavruyu korumaktır. Doğum sırasında akan kanın kokusuna gelebilecek köpek balıklarına karşı anneyi ve yavruyu bu yardımcı ebe yunuslar korur.
***
Buzuna göre ayı!
Kışın yolda yürümenin zorluğunu bilirsiniz. Yollar bir yandan yağan kardan dolayı, bir yandan da daha önce yağmış ve donmuş kar yığınlarından dolayı, oldukça kaygandır. Üstelik kar beyazı gözlerimizi kamaştırdığı için, bastığınız yere doğru düzgün bakamazsınız.
Bizim için durum buyken, hayatları buzdan bir kıt’ada geçen kutup ayılarının buz üstünde yaşamak için yaratılıştan donanımlı olduğunu gösteriyor araştırmalar. Kutup ayıları, geniş, düz ve tüylü pençeleri ve kaygan olmayan ayak tabanları ile buz üzerinde bırakın yürümeyi, neredeyse bir at kadar hızlı koşabilirler. Zorlu kutup ikliminde kalın ve yağlı bir kürke sahip olan kutup ayılarının çok önemli bir koruyucuları daha var: gözlerindeki zarımsı gözkapağı filtresi. Bu filtre de, bir nevi doğuştan ‘güneş gözlüğü’ işlevi görüyor kutup ayıları için, zira onları kar körlüğüne karşı koruyor.
Sözün kısası, her şeyi ihtiyacı olan donanımla yaratan hikmeti sonsuz Rabbimiz, rahmet yüklü bir hikmetini de kutup ayıları aynasında gösteriyor.
***
‘Biz ‘harika’yı başka türlü anlıyorduk.
Hadiselerin normal seyrinde akmasından daha harika bir şey olamazdı bizim için.
— Rainer Maria Rilke