TR EN

Dil Seçin

Ara

Kalb-i Selim

Kalb-i Selim

Ahir zaman okyanusunda bir Kaptan-ı Derya Selim Gündüzalp.

Hayat dalgalı açık bir deniz, bir imtihan meydanı.

Açık denizde ise kaptansız, pusulasız, kılavuzsuz, kaybolmadan sahil-i selamete çıkmak hiç kolay değil.

Aşık Yunus’un dediği gibi:

Erenler bir denizdir

Aşık gerek dalası

Bahrı gerek denizden

Girip cevher alası

Asrın Bedi’si olan Üstadının ve Risale-i nurların kılavuzluğu ile yol aldın, cevherler, inciler çıkardın bu denizden.

Çıkardığın en güzel inciydi Zafer…

Ve Zafer için yol aldın engin denizlerde, karanlık gecelere, fırtınalara, dalgalara aldırmadan…

İşaret fişekleri ile aydınlattın karanlıkta kalanları.

Nurdan gelen ışığa muhtaç olanlar vardı, farkındaydın, zira sular durulmuyordu.

Durulmayan sularda sen de durmuyor çalışıyordun; çünkü durmak düşmek demekti senin için.

Belki de hayatın tadını, lezzetini Zafer için attığın adımlar veriyordu.

Bir röportajda ‘Zafer’den bahsederken şu cümleler dökülüyordu kalbinden. 

“Zafer’imizin bizim için ifade ettiği gerçek mânâsına gelince. Zafer, elbette İslam’ın zaferidir ama meselenin diğer bir yönü ise şudur: Zafer, Rububiyeti ilâhiyenin zaferidir. Rabbimizin birliğinin hücreden atoma, yıldızdan insana ilânıdır. Her bir şeyde görünen ilâhî birlik mühürlerini nazara vermektir. Nurlardan bir cümleyle özetlersek: “Her şeyde bir birlik var. Birlik ise, Bir’i gösterir..” İşte bu..”

Son nefesine kadar o meftun olduğu güzelliği, Bir olanı anlattın sohbetlerinde, yazdıklarında, çizdiklerinde...

Şairin dediği gibi:

“Bir seviyi anlamak

Bir yaşam harcamaktır,

Harcayacaksın.” 

Harcadın...

Kalbinde hissettiğin bu güçlü sevgiyi yunus gibi anlamak, anlatmak için harcadın ömrünü ve kazandın gerçek Zaferi.

Ve sahili selamette bitirdin dünya imtihanını.

Sen görevini bitirdin ücretini almaya gittin.

Şimdi ise sıra bizde.

Hani “Sevmek benzemek demek.” demiştin defalarca.

Şimdi sevdiğimize benzeme zamanı.

Yeni Hüseyinler yeni Kalb-i Selimler gerekli.

Çünkü Zafer bizi bekliyor...