Kur'ân, haksız yere, suçsuz bir insanı öldürmeyi bütün insanlara karşı yapılmış bir cinayet olarak görürken, [1] bir mü’mini kasten öldürmenin cezasının da ebedî cehennem azabı olacağını bildiriyor. [2] Bunun yanında, hiç kimsenin bir başkasının günahını çekmeyeceği esasını getiriyor [3] ve suçun şahsiliği üzerinde duruyor.
Bu açıdan, insanların günlük meşguliyeti içinde kadın, çocuk, yaşlı, müslim, gayrimüslim demeden, çarşı, pazar, kahve, lokanta, otobüs gibi herkese açık yerlerde savunmasız insanları “tevhid” ve “cihat” adına bombalamak, intihar eylemleri düzenlemek bir cinayettir, katliamdır.
…
Ayrıca “cihat” denince hemen akla savaş gelmemelidir. Çünkü Kur’ân-ı Kerîm’de “cihat” kelimesi ve türevleri 34 yerde geçtiği hâlde, sadece dört âyette doğrudan savaş anlamı kastedilmiştir ki, bu da bir saldırı değil, bütünüyle savunmaya yöneliktir.
Bu açıdan terör eylemlerine “cihat”, bu eylemi yapanlara “mücahit” adını vermek, ölenleri de “şehit” rütbesine çıkarmak, kutsal değerleri çarpıtmaktan başka bir şey değildir.
…
Bir kere İslam hukukunun temel kuralına göre, amacın meşru olması kadar, o amaca götüren yolun da meşru olması gerekir. Bunun için meşru bir hedefe gayr-ı meşru bir metotla, yolla gidilemez. Gayr-ı meşru bir işe hiçbir dinî gerekçe gösterilemez.
İslam, insanın hem dünya mutluluğunu ve rahatını esas alır, hem de ahiret saadetini ve huzurunu hedef olarak belirler. Bundan dolayıdır ki, terör olayları can güvenliğini ortadan kaldırdığı gibi, insanın en tabii hakkı olan yaşama hakkını elinden almakta ve toplumu bir dehşet içine sürüklemektedir.
Şefkat, merhamet, sevgi ve acıma dini olan İslam’ı, “terör” kelimesiyle birlikte öne çıkarmak, vatanını düşmandan temizlemek bahanesiyle kendi vatandaşını ve dindaşını gözünü kırpmadan bombalamak, pazar yerinde bomba yüklü kamyonları infilak ettirerek vahşet manzarası sergilemek, akabinde de dehşet dolu görüntüleri dünyaya dağıtarak taraftar toplamak nasıl bir “cihat”tır!? Bu yapılan İslam’a ihanettir, en büyük zararı vermektir.
…
Cihad Nedir?
Cihad, Allah yolundaki her türlü faaliyet ve hareketin adıdır. Hakkı üstün ve hakim kılmak için gayret sarf etmektir. Başka bir ifadeyle cihad, İslam'ın aksiyon yönüdür, onun hamle gücüdür.
'Cihad' kelimesinin karşılığı 'savaş' değildir.
Allah yolunda savaşmak da bir tür cihad olmakla beraber; cihad kelimesi, Allah'ın dinini her tarafa ulaştırmak için yapılan bütün faaliyet ve hareketleri içine alır.
...
Bir Saadet Asrı örneği:
Mekke’nin fethinden sonra Huneyn Savaşı’nda müşrik ölüleri arasında Peygamberimiz (asm), öldürülmüş bir kadın gördü. “Nedir bu gördüğüm şey?” diye sordu. Oradakiler, “Bu bir kadındır, Halid bin Velid’in askerleri öldürdü” dediler. Peygamberimiz (asm), orada bulunan bir kişiye, “Hemen Halid’e yetiş, Resûlullah, ‘Seni çocuk, kadın ve hizmetçi öldürmekten men ediyor!’ de.” buyurdu.
Orada bulunanlardan biri, “Yâ Resûlallah, onlar müşriklerin çocukları değiller mi?” dedi. Peygamyberimiz de (asm), “Sizin en hayırlılarınız da daha önce müşriklerin çocukları değiller miydi? Her çocuk İslam üzere doğar ve masumdur.” buyurdu.
Kaynaklar:
1. Maide Sûresi, 5:32.
2. Nisâ Sûresi, 4: 93.
3. En’âm Sûresi, 6:164.