TR EN

Dil Seçin

Ara

Hz. Meryem Ve Seracılık

Hz. Meryem Ve Seracılık

Hazret-i Meryem’in babası İmran, Davud peygamberin soyundan ve Beni İsrail’in büyüklerindendi. Annesi Hanne ise o zamanın peygamberi olan Zekeriyya aleyhisselamın baldızıydı. İmran ile hanımı uzun yıllar çocukları olmayınca “Allahü Teâlâ bir çocuk ihsan ederse onu Beyt-ül Makdis’e hizmetçi vereceğiz.” diye adakta bulunmuşlardı. Bir müddet sonra Hanne hamile kaldı ve o hamileyken İmran vefat etti. Bir de erkek çocuk beklenirken bir kız çocuk dünyaya geldi. Annesi adını ‘Allah’ın kulu’ manasına gelen Meryem koydu.

Meryem biraz büyütüldükten sonra Allah’a verilen söz gereği götürülüp Beyt-ül Makdis’e hizmetçi olarak verildi. Zekeriya aleyhisselam onun için orada mihrab adı verilen bir oda yaptırdı ve ona nezaret ediyordu. İlginç olarak, Zekeriya peygamber ne zaman onun odasına girse, Meryem’in yanında farklı ve özel yiyecekler buluyordu. Bunlar yaz mevsiminde kış yiyecekleri, kış mevsiminde de yaz yiyecekleri gibi veya Kudüs civarında yetişmeyen yiyecekler gibi, özel yiyeceklerdi. Zekeriyya aleyhisselam, “Ey Meryem, bunlar nereden geliyor?” diye sorduğunda, “Bunlar Allah katındandır.” dedi.(1)

Bu durum Cenabı Hakk’ın Hazret-i Meryem’e bir ikramıydı.

Mevsimi dışında meyve ve sebze bulmak geçmişte mümkün değildi. Böyle bir olayın Kur’an’da bildirilmesi, insanlara böyle bir şeyin mümkün olduğu, meyve ve sebzelerin her mevsimde yetiştirilebileceği mesajını da veriyor olabilir. Evet, o zaman Hazret-i Meryem’de görünen bu ikramın bir benzerini, günümüzde seracılık tekniği sayesinde yaşamaktayız. İçinde bulunduğumuz şu kış aylarında çarşı pazara baktığımızda Hazret-i Meryem’in odası gibi görünüyor adeta. Domates, biber, çilek, erik, kiraz, karpuz gibi ne ararsan var…

Günümüzde akıllı seralar geliştirildi. Bu teknolojiye topraksız tarım deniliyor. Bitkinin büyümesi için gerekli besin elementleri 18 çeşittir. Bunlar uygun miktarlarda suda çözülerek sıvı halde büyük tanklara konulur ve borularla bitkilerin kök ortamına akıtılır. Bu sırada bitkilerin kökleri toprak yerine bu sıvıdan besinlerini alarak büyürler. Besin hazırlanmasından besin sıvısının akıtılmasına, seranın sıcaklık ve nem ayarından ışık şiddeti ayarına kadar her şey otomatik olarak bilgisayarlar vasıtasıyla yapılır.

Bitkilerin kimyasal yapısı analiz edilmiş ve tabiattaki elementlerden yaklaşık 70 tanesinin bitkilerde bulunduğu belirlenmiştir. Ancak yine yapılan araştırmalara göre bitki büyümesi için bunlardan 18 tanesinin bulunması yeterli olmaktadır. Bunlar: karbon, hidrojen, oksijen, azot, kükürt, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, demir, bakır, çinko, mangan, bor, molibden, kobalt, sodyum ve klor elementleridir.(2-3) Bu yüzden akıllı seracılıkta bu 18 besin elementi kullanılmaktadır.

Normal toprakta yetişen bitkilerde 70 element bulunurken bu tip seralarda yetişen bitkilerde 52 element eksiktir.

Bitkinin kendi büyümesi için belki 18 element yeterli oluyor. Ancak bitkiler sadece kendileri için değil onları rızık olarak yiyen hayvan ve insanlar için de yaratılmıştır. Dolayısıyla bitki büyümesi için gerekli olmayan bir element insan ve hayvan için gerekli olabilir. Vücuttaki görevlerinin henüz bilinmiyor olması onların gereksiz olduğunu göstermez. Bu yüzden bu tip seralarda üretilenleri yediğimizde eksik beslendiğimizi söyleyebiliriz.

Her ne kadar günümüzün seracılık tekniği Hazret-i Meryem’in kerametine yaklaşmışsa da tam ulaşamamıştır. Çünkü Hazret-i Meryem’e gönderilen yiyecekler Allah katından gönderiliyordu ve besin elementlerinin eksik olması söz konusu olamazdı.

 

Kaynaklar:

1. Âl-i İmran suresi, 37. ayet.

2. Kocaçalışkan, İ., Bitki Kültürleri, Bizim Büro Basım Yayın, Ankara, 2008.

3. Kaçar, B., Bitki Besleme, Ankara Üniv. Ziraat Fak. Yayını, 1977.