TR EN

Dil Seçin

Ara

Konumuz Kader / Kader Nedir, Ne Anlama Gelir?

Konumuz Kader / Kader Nedir, Ne Anlama Gelir?

Bilindiği gibi bir konunun doğrusu bilinmedikçe, o konudaki yanlışları ayırmanın imkânı yoktur. Biz de Zafer Dergisi olarak her konuda olduğu gibi, bu konuda da okuyucularımızı aydınlatmayı ve yanlış kader anlayışlarının zararlarından korunmaya yardımcı olmayı görev biliyoruz. Zafer farkıyla, bu önemli konuyu ele alacak bir yazı dizisine başlıyoruz inşaallah.

Kader, bir yandan mutlaka iman edilmesi gereken bir iman esası iken, diğer yandan en çok bilgi kirliliği olan ve çok defa yanlış kullanılan bir kavramdır.

Bilindiği gibi bir konunun doğrusu bilinmedikçe, o konudaki yanlışları ayırmanın imkânı yoktur. Biz de Zafer Dergisi olarak her konuda olduğu gibi, bu konuda da okuyucularımızı aydınlatmayı ve yanlış kader anlayışlarının zararlarından korunmaya yardımcı olmayı görev biliyoruz. Zafer farkıyla, bu önemli konuyu ele alacak bir yazı dizisine başlıyoruz inşaallah.

‘Kader’ kelimesinin “takdir, ölçme, miktar, plan, program” gibi anlamları vardır.

İslamî bir kavram olarak ‘Kader’; “Cenab-ı Hakk’ın (cc), kâinatta olmuş ve olacak her şeyi, bütün vasıflarıyla, bütün hâlleriyle bilmesi ve daha onu yaratmadan önce de, her şeyiyle, levh-i mahfuz denilen kader levhasında yazmış olmasıdır.”

Bediüzzaman Hazretleri, kader tarifinde gözden kaçan çok önemli bir noktaya dikkatimizi çeker ve der ki: “Kader, ilim nev’indendir.”

Demek ki biz, “Ben kadere iman ettim.” dediğimizde, “Ben Allah’ın her şeyi bildiğine iman ettim.” demiş oluyoruz. Aynı zamanda da, “kâinatta hiçbir şeyin tesadüfen olmadığını” ifade etmiş oluyoruz. Çünkü “takdir, ölçme, miktar, plan, program” varsa—ki atomdan galaksiye, çiçekten ağaca, hücreden bedene her şey planı, takdiri, ilmi ve iradeyi gösteriyor—demek ki tesadüf yok…

Bu açıdan baktığımızda kaderin tüm yaratılmışları kuşatan bir anlamının olduğunu görürüz. Bir yaprağın, bir ağacın şekli, rengi, kokusu, büyüklüğü, ağırlığı hep Allah’ın takdiriyle, kaderiyle olduğu gibi, bizim bedenimizin, organlarımızın özellikleri de Allah’ın kaderiyle; ilmi, iradesi ve takdiriyledir.

Bir tohumun veya canlı hücresinin genetik programı, o bitkinin ve canlının bedenine ait kaderinin yazılarıdır.

Kaderi, bu yönüyle her yaratılmış şeyde çok açık olarak görüyoruz.

Demek kaderi inkâr etmek, kâinat kadar büyük ve yaratılmışlar kadar örneği ve şahidi bulunan bir gerçeği inkâr etmek anlamına geliyor. Hatta o inkâr edenin, Allah'ın takdirinin eserleri olan dili ve bütün bedeni de o inkârcıyı yalanlıyor.

Kaderi inkâr etmenin, en vahim yönü de—haşa—Allah’ı, bilmemekle, kâinata hâkim olmamakla itham etmek olmasıdır. Kadere iman etmeyenlerin, tesadüfe iman etmeleri de, kalplerinin pespayeliğini göstermesi açısından ilginçtir.

Bir de ‘Kader’ denilince en çok akla gelen konu, insan iradesiyle kaderin ilk bakışta zıt anlamları ifade ettikleri sanılarak birlikte düşünülememesidir. Yani birinin varlığında diğerinin olamayacağı yanılgısıdır.

Oysa başta dediğimiz gibi kader, Allah’ın (cc) yarattıklarına dair ilmini ifade eder. Bilmek ve yapmak (zorlamak) farklı şeylerdir. Allah, bizim irademizi nasıl kullanacağımızı bilir, fakat bizi tercih yapmakta zorlamaz. Tercihte zorlasaydı, iman teklif etmek için peygamberleri yollamazdı.

İnsan iradesi ve kaderi şu örneklerle düşündüğümüzde bu problem ortadan kalkacaktır:

- Biz, elimizin özelliklerini—rengini, şeklini, büyüklüğünü vs—belirleyemeyiz ama elimizi nerede kullanıp kullanmayacağımız bize bırakılmıştır.

- Biz, gözümüzün özelliklerini belirleyemeyiz ama onu nerede kullanacağımız bize bırakılmış.

- Ya da hayatımız—ne zaman ve nerede doğacağımız, kaç sene yaşayacağımız vs—bize bırakılmamış ama, bize verilen bu hayatı nasıl kullanacağımız bize bırakılmış.

...

İşte, inşaallah bu yazı dizimizde, kaderle ilgili pek çok meseleyi netleştirecek ve okuyucularımıza bu konuda ölçü olacak, zihinlerdeki sisleri dağıtacak pek çok manaları aktaracağız. Gelecek sayımızdan itibaren Yusuf Yalçın’ın kaleminden kader konusunun ayrıntılarını paylaşacağız. Kendisine şimdiden teşekkür ediyor, istifadeye vesile olmasını diliyoruz.