TR EN

Dil Seçin

Ara

Yol

Yol

Diline gelmez ama kalbinden çıkmaz bir özel yerin sevdasını kalbine koyan, belli ki burada kaybolman için var etmedi seni… Bir yol olmalı…

Yol dediğin çağırmalı seni.

Seninle konuşabilmeli adeta; gönlünün izdüşümleri tecessüm etmeli yolda…

İşte bu diyebilmelisin… Alıp götürmeli…

Burada kaybolmuş gibi hissedersin.

Varman gereken bir yer olmalı; oraya götüren bir yol olmalı.

Seni buraya bırakan, seni yerinde duramaz yapan belli ki aramanı istiyor.

Diline gelmez ama kalbinden çıkmaz bir özel yerin sevdasını kalbine koyan, belli ki burada kaybolman için var etmedi seni…

Bir yol olmalı…

Şunca zamandır bu yollarda yürürsün ama kısır döngüdesin gibi aynı yere varıyorsun. Aradığın kaçıyor mu, yoksa burada yok mu?!

Bu garipliğin, okul sonrası hayatta sahip olacaklarını okul hayatında arayan bir öğrencinin haline mi benziyor!?

Babalar yapar ya…

Evladı ilk adımlarına cesaret ettiği zamanlarda onu uzağa bırakıp kollarını açarlar.

Bekleyen emin bir kucak kadar insanı koşmaya çağıran ne vardır ki şu hayatta!..

Düşecek olsa hemen tutuverir…

Koruyan birinin olduğunu bilince, korkular düşer gider.

O emin kucağa yürürsen kavuşmak cennet olur…

Cenneti hissettiren kelimedir kavuşmak.

Yol dediğin çağırmalı. Kavuşmaya çağırmalı!..

Yol dediğin buluşturmalı.

Şimdi içinde yine o duygu: uzaktasın.

Burada değil aradığın belli…

Elindeki ömür denilen kum saati seyretmen için verilmiş olamaz.

Belli ki yolcu olmak gerek.

Çocukluğumda küçük bir kutum vardı.

Kapağını açtığımda zaman zaman benim için bırakılmış hediyeler bulurdum; yaşadığım o sürprizler…

Sevdiği şeyleri bulmak gibisi var mıdır insanı mutlu eden…

Senin kalbin de sürpriz kutusu gibi…

İstediğin, özlediğin, aradığın ne varsa hasreti kalbine bırakılmış: ebedi yaşamak olsun, hep kavuşmak olsun, dert-keder nedir unutmak istiyorsun…

Bütün o hasretleri kalbine koyan, onlara yürümeni istiyor olmalı…

Öyleyse yol seni çağırıyor…

Madem bunlar burada yok, yolda olmak gerek.

Yol dediğin çağırmalı seni.

Kalbinin en ince sızılarını dindirecek olana…

Arayıp bulamadıklarına ‘kavuşturacak olan’a.

Burada var ettiği gibi, ‘tekrar var edecek olan’a götürmeli…

Yolculuk dediğinse, ‘Yolun Sahibi’nin ‘En Güzel Kılavuz’uyla (asm) olmalı ki, korktuklarından emin olasın, güç veren bir umutla yürüyesin…

Yol dediğin Ona varmalı.

Yol dediğin Hakk’a varmalı.