TR EN

Dil Seçin

Ara

Öküz Altında Buzağı Aramak / Deyim Öyküsü

Öküz Altında Buzağı Aramak / Deyim Öyküsü

Zengin bir toprak ağası varmış. Koyun, sığır, at, manda ve keçi gibi büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarını köylülere verir; köylüler de hem onlara bakar, hem de bu arada kendi işlerini görürlermiş. Fakat ağa köylülere bu hayrı yaparken bir şart da koşarmış; doğan yavruları kendisi almak şartıyla verirmiş.

Her yıl âdeti üzere hayvanların doğum yaptığı zamanlarda köylere giderek, yeni doğan kuzu, buzağı, malak, tay gibi yavruları tek tek sayar, özel damgasını vurdurur, sonra da defterine kaydedermiş.

Fakat bu kayıt işleri sırasında tüm aksiliği üzerinde olur; sanki köylüler ondan bir şeyler saklayıp kaçırıyor havasıyla köylülere sıkıntı yaşatırmış.

Hele boş bir hayvan görmesin; hemen “Hani bunun kuzusu? Hani bunun yavrusu?..” diye bağırıp çağırırmış.

Ağa, yine bir yavrulama mevsimi, bir köyde sayım ve kayıt yapıyormuş. Bu sırada inek sandığı irice bir öküzün altında buzağı görememiş. Öküzü boynuzundan tutup “Hani bunun buzağısı?.. Bunun buzağısı neredee?..” diye bağırmaya başlamış. Bir hırsızlık yaptılar da onu yakaladım diye düşünüp şamatayı abartmış da abartmış.

Ancak köylülerin içinden uyanık birisi durumu farkedip: “Ağam be” demiş, “Görmüyor musun; o hayvan inek değil öküzdür. Öküzün altında buzağı aranır mı? Erkek hayvanın da buzağısı mı olur?”

Böylece köylüler rahat bir nefes almışlar. Bu olaydan sonra da çeşitli bahanelerle insanlarda suç bulmaya çalışanlar için bu deyim “öküz altında buzağı arıyor” ya da “öküz altında buzağı aranmaz ki..” şeklinde söylenir olmuş.

•••

Bu deyim, “olmayacak bahanelerle suç ya da suçlu bulmaya çalışmak” anlamında kullanılır.