Satır Arkası
EDGAR MORIN “MEDENİYETLER ARASI DİYALOG HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR?” İki farklı medeniyet diyaloğa…
Ara
LALE ZAMANI
Neredeyse 150 yıl olmuştu ve lalenin İstanbullu bir çiçek olduğunu unutmuştuk çoğumuz. Lalenin İstanbul’a ne kadar çok yakıştığını da... Neyse ki, baharla birlikte İstanbul’un parkları, bahçeleri, gariban çimenlikleri laleler ile şenlendi. Fatih’in şehrine lale, ne de güzel yakıştı. Ancak şu fani felekteki her güzel şey gibi, lalelerinde tayin edilmiş bir ömrü vardı. Mayıs ayı ile birlikte o asil laleler, bir ay boyunca ‘akleden kalp’lere sundukları tefekkür şölenini, dimağlarda inanç ve defterlerde sevap bırakarak, toprağın kara bağrındaki soğancıklarına doğru çekilip gittiler, yerlerini başkaca güzelliklere bırakarak...
Sanat-ı İlâhî, lale ayinesinde önce göründü, sonra da, bir sonraki bahara kadar gizlendi. Ama ne güzellik kayboldu, ne de o güzellikleri gören gözlerden kalplere yansıyan tesbih kelimeleri. Mü’minler Rablerinin sanatı karşısında, O’nu tesbih ederek, cennet bahçelerine ebedî laleler, hiç solmayacak güller, kokusu hiç azalmayacak sümbüller ve altın kalpli papatyalar ektiler. İşte bu yüzden, o güzel Rabbanî hediyeleri “Her işimiz tamam da bir lalemiz mi eksik kaldı” diyerek önemsemeyenler, yine yanılmış oldular. Bahçelerimizde çiçeklerimiz eksik olmasaydı eğer, belki de pek çok şey hiç eksik olmayacaktı bizden; şefkat mesela, sevgi mesela, incelik mesela, hoşgörü mesela... Çiçekler her baktığımız yerden bizlere Allah’ı anımsatacak ve her dem tazelenen imanımız, yaratılan hiçbir şeyi, Yaratan’dan ötürü, incitmemize engel olacaktı. Biz çok daha iyi insanlar olacaktık çiçekleri sevdikçe ve daha iyi insanlar oldukça, daha çok çiçek ekecektik bahçelerimize…
Bu ay sayfalarımızda İstanbul’un fethini yad ettik. Rahmetli Dr. Haluk Nurbaki Hocamızın, Mânânın Avucundaki Şehir: İstanbul adlı yazısı, Fatih ve fethin manevî boyutunu anlatıyor. Bu vesile ile, kendisini fatihalarla anıyoruz.
İbrahim Erdinç Şumnu, baldan tatlı üslûbuyla Elmas Belde’ye Giden Altın Yol’u tarif ediyor. Evet, “Bir gün gemiler dağlara tırmanmıştı denizden..”
Ümit Şimşek, bu sayımızda ki Âyetler ve İbretler’de, Nasıl Evliya Olunur? sorusuna cevap veriyor.
Ömer Sevinçgül ise, yine gençlerle ve onların sorunlarıyla baş başa. Büyük ve önemli bir soru(n), Ölümü Öldür de gel! adlı yazısında cevap buluyor kendisine...
Ömer Baldık, yakın zamanlara kadar, sinemalarda gösterimde olan ve büyük alâka gören Babam ve Oğlum filmi üzerinden, köyden kente göç gerçeğine ufuk açıcı bir okuma yapıyor, Köyden İndim Şehire adlı yazısında. Yine bu sayıda Amerikan Rüyası adlı kitabı ile, okurlarının karşısına çıkan Mücahit Bilici ile, kitap ve Amerika üzerine bir söyleşisi de var.
Selim Gündüzalp, güzel ve eski bir şarkının sözlerinden yola çıkarak kaleme aldığı Yıldızların Altında İbadet Ne Güzel Şey adlı yazısında “Çiçekleri ve yıldızları gören bir tek kişi, bütün bir şehir halkından önemlidir” diyor ve hem gözümüzü hem de kalbimizi, Allah’ın güzelliklerine doğru açabilmenin, manevî ikliminden bahsediyor.
Veli Sırım, medeniyetlerin de tıpkı yıllar gibi mevsimleri olduğunu söyleyerek kırılma noktalarına dikkat çekiyor.
Alaaddin Başar ise, Dolu Dolu Yaşamak emelinin içini nasıl doldurabileceğimize dair yollara ışık tutuyor.
Nihat Dağlı’nın, savaşlara ve bizi birbirimizle savaşmaya iten asıl güdücünün izini takip ettiği yazısının adı ise: Savaşmak Kader Değil.
…
Tekrar görüşmek ümidi ve duasıyla...
— Ergün Ür
EDGAR MORIN “MEDENİYETLER ARASI DİYALOG HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR?” İki farklı medeniyet diyaloğa…
Mânâ âleminde, mutlu bir zaman dilimine yaklaşmanın heyecanı vardı. Bu heyecan dünyaya…
İstanbul tarih boyunca kaç defa kuşatılmıştır: 26 ••• Fetihle sonuçlanan kuşatma kaç…
Hisarlar; İstanbul’un fetih hazırlığının ihtişamlı sembolleridir. Biz de söze oradan başlayalım… Fethin…
Peygamber Aleyhisselam o gün çok neşeli idi. Hz. Aişe validemiz, onun bu…
“Bilin ki Allah dostlarına hiçbir korku yoktur; onlar üzülmeyecekler de. Onlar iman…
Arkadaşlarım var, beni davet edip duruyorlar… “Sen eskiden böyle değildin” gibi laflarla…
Annelerin hamilelik ve annelik döneminde neden daha dikkatli, çocuk bakımında daha hassas…
Yeni yeni konuşmaya başlayan, küçük bir çocuk, babasının kucağında, neşe içinde oynuyor,…
Geçen aya kadar gösterimde olan ‘Babam ve Oğlum’ filmi, köyden kente göç…
Vapur iskelesinin bekleme salonundayım. Araba vapuru kıyıya iyice yakınlaştı. Ben onu izlerken,…
KARADA YÜZEN GEMİLER İstanbul’un fethinde büyük bir etkisi olan hadiselerden biri, Osmanlı…
Bazı şarkılar vardır, söylenir geçer. Şarkılar vardır, ruhunuzda iz bırakır. “Yıldızlı semâlardaki…
Su, içinde yaşadığımız Güneş Sistemi’nin yer aldığı uzayda çok az rastlanan bir…
İnsan yaklaşık 100 trilyon hücreden yaratılan muazzam bir varlık. Her hücremizde dört…
“Resulullah’a ‘ırkçılık nedir?’ diye sordular. ‘Zulüm ve haksızlıkta milletine yardımcı olmandır.’ buyurdu.”…
İçinde savaşın geçmediği bir hayat, savaşmayan bir dünya mümkün mü? Dünya…
Tarihçi Arnold Toynbee, İbn Haldun’un Mukaddime isimli kitabını “Tarih felsefesinde kendi alanının…
DAHA DEĞERLİ OLAN Peygamberimizin azatlı kölesi Zeyd’in oğlu Üsâme, annesini ve babasını…
Hafta sonu bir evde misafirdim. Ev sahibi olan yaşlı dedeyle koyu bir…
İnsanın diğer varlıklarla ortak yanları olduğu gibi onlardan ayrıldığı, kendine has özellikleri…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin internet sitesinde ulaşımla ilgili birim incelendiğinde ilgi çekici bilgilerin…
Fenerbalığı Fenerbalığı (Myctophidae sp.) adı verilen bir balığın alnının üzerinde madenci baretlerindeki…
Neden ‘Amerikan Rüyası’ ismini seçtiniz, tanıdık bir kavramla çıktınız okur karşısına? ‘Amerikan…
Biz böyle eğilmezdik, çocuklar olmasaydı. — Behçet Necatigil *** Allah’ım!…