
Çeşmelerimiz Vardı Sahiden...
Mayıs 2014, 449 |
![]() |
Eklenme Tarih: 09 Nisan 2020 18:45 | Prof. Dr. Tevfik Özlü |
Eski zamanların durmuş saatleridirler
Ne zaman durdular
Kim durdurdu onları
Kim kesti bu neşeli çocukların sesini
Kim susturdu o canım çeşmeleri.
Sezai KARAKOÇ
Çeşmelerimiz vardı önceden... Hemen her sokağımızın başını mekan tutmuşlardı. Gece gündüz kesilmeden akar dururlardı. Musluk bile takılmazdı, çoğuna... Çünkü kurdu/kuşu; yılanı/çıyanı su içmeye gelirdi. Onların elleri yoktu ki, çevirip musluğu açsınlar. Su bereketti, birisine bereket duası yapılacak olsa: “su gibi ömrün olsun,” derlerdi. “Su hayrı gibisi yoktu.” Su bedelsizdi, suyun bedeli olmazdı, suya bedel biçilemezdi. “Su gibi aziz ol” derlerdi. Su değerliydi, su hürmetliydi. “Yılan bile su içerken dokunmazdı insana”...
Su herkesindi... Yerli, yabancı; dost, düşman; çocuk, ihtiyar; insan, hayvan; kedi/köpek, kurt/kuş, yılan/çıyan fark etmezdi. Su herkesindi, su herkese lazımdı, su herkesin hakkıydı. Hele küçüğün, zaten hakkıydı, büyükten de önce... Vefat eden anne babalarımızın adına çeşmeler yapardık; çünkü, sadece su akmazdı çeşmelerden... Sevaplar, dualar akardı durmadan...
Çeşmelerimiz vardı, pınarlarımız, sebillerimiz, şadırvanlarımız... Su sesine alışıktı kulaklarımız. Kimse suyun biteceğini düşünmezdi. Kimse suya pranga vurulacağına inanmazdı. Suda şifa vardı, şifalı sularımız vardı. Teberrüken içilen, ele yüze sürülen sularımız vardı. Çok uzaklardan su getirilirdi, yolcunun hediyesi olarak. Ayakta karşılardık suyu, kıbleye döner, dua ile içerdik; incinmesin diye su... Su incitilmezdi. Su israf edilmezdi. Deniz kıyısında bile olsak, suyu idareli kullanırdık. Su boldu, ama biz kıymetini bilirdik.
Çeşme başlarında tanışılırdı, görüşülürdü, karşılaşılırdı, aşık olunurdu. Çeşme başları mahallenin nabzının attığı yerlerdi. Çeşmelerde kazan kaynardı. Çeşmelerde etrafta ne olup bittiği konuşulurdu. Çeşmeden geçerdi, hayatın hikayesi...
Gün geldi, su PET şişelere girdi. Artık 50 Kuruş verip su satın alıyorduk. Herkesin suyu kendineydi. Su herkesin değildi, artık... Suyun sahibi vardı. Sebillere, şadırvanlara bile sayaçlar takıldı. Su satılıyordu, su paraydı. Su, parayı verenin hakkıydı. Çeşmelere musluklar takıldı. Suyun bereketi kaçmıştı, “su kaynakları tükeniyordu,” “insanoğlunu susuzluk bekliyordu,” “küremiz kuraklık tehdidi altındaydı.” Ah ne olmuştu o sularımıza? Hep akan, bitmeyen, tükenmeyen, eksilmeyen sularımıza ne olmuştu? Nereye gitmişlerdi?..
Peki kurda kuşa ne oldu? Onların 50 Kuruşları yoktu ki? Onlar nereden su içeceklerdi? PET şişeler onlar için değildi. Onları düşünen kalmamıştı. Aç mıydılar, susuz muydular, başlarını sokacak bir kovukları var mıydı? Yeni dünya onlar için değildi. Yeni dünya 50 Kuruşu olanlar içindi. Yeni dünya 50 Kuruşlar içindi, 50 Kuruşları kazanmak içindi.
Şimdilerde “sokak hayvanları için kapıya su bırakalım” diyorlar. “Sokak hayvanları”... Eskiden böyle demezdik, incitmezdik, aşağılamazdık onları... Onlar kedimizdi, köpeğimizdi, kuşumuzdu... En kötüsü bile yılandı, çıyandı; ama Allah’ın yarattığı candı. Bizimle aynı dünyada yaşıyorlardı. Hayatımızın bir parçasıydılar. Evlerimiz onlara böylesine kapalı değildi. Onlardan bu kadar kopuk ve uzakta değildik. Yemeğimizi paylaşırdık, suyu aynı çeşmeden içerdik. Bahçelerimizde, çatılarımızda, bodrumlarımızda birlikte yaşardık...
Ah! Ne oldu çeşmelerimize? Kim onları susturdu, kim onları durdurdu? Sessiz sedasız neden kıydılar onlara? Ne istediler çeşmelerimizden? Suya neden bedel biçtiler? Suyumuzun bereketini neden kaçırdılar?
Mayıs 2014, 449 Sayısı Tüm Yazıları
- 6 Kaderin İnce Sırları / Prof. Dr. Alaaddin Başar
- 9 Yoldaki Araba / M. Emin Şişman
- 10 Ebedî Kurtuluşun Yolu Nedir? / Mehmet Kırkıncı
- 11 Yediveren / Birisi Lazım!.. / Suat Ünsal
- 12 Satır Arkası / Serdar Çınar
- 14 Atomların Hareketlerine Kim Karar Veriyor? / Prof. Dr. Adem Tatlı
- 15 Kilitli Kapılar / Serkan Akdeniz
- 16 Kâinatta Görülen Fetih Gerçeği / Dr. Bahri Dayıoğlu
- 19 Onbeş Dakikada Yazılan Fetih Hadisi / M. Emin Şişman
- 21 Alma Mazlumun Ahını... / Ömer Sevinçgül
- 22 Yediklerimiz Huyumuzu Değiştirir Mi? / Prof. Dr. Fatih Satıl
- 24 Sağlığınız İçin Suyu Oturup İçin / Prof. Dr. Sefa Saygılı
- 25 Ölümcül Espriler / Mehmet Tüzün
- 26 Kırkambar / Zafer Araştırma Grubu
- 28 Topraktan Geldik, Toprağa Gidiyoruz / Prof. Dr. Volkan Tuzcu
- 30 Hayat Güzelse Ölüm De Güzel / Selim Gündüzalp
- 33 Sokakta Yankılanan Şiir / Esra Ataoğlu
- 34 Çeşmelerimiz Vardı Sahiden... / Prof. Dr. Tevfik Özlü
- 36 Vay Bee!.. Neler Varmış Meğer! / Aslınur Bahar
- 38 Çocuklarımıza Tabiatı Sevdirelim / Mükerrem Cahide Saraoğlu
- 40 Bazı Özel Şartlar Ve Gıybet / Dr. Muhammed Bozdağ
- 41 Risale-i Nur'dan Seçmeler / Aslınur Bahar
- 42 Ne Var Yani? / Yaşar Esen
- 43 Guguk Kuşları / Hayrunnisa Yurç
- 44 Kandinsky Ve Sanatta Manevilik Üzerine / Doç. Dr. Rasim Soylu
- 46 Günah Bütçesi / Muhiddin Yenigün
- 48 Sırlı Fetih!.. / İbrahim Erdinç Şumnu
- 50 Zor Şartların Canlısı / Prof. Dr. Ali Alaş
- 52 B Grubu Vitaminleri 3 / Dr. Yaşar Çil
- 53 Hazır Cevaplar / Zafer Araştırma Grubu
- 54 Çocuğunuz Kime Benziyor? / Banu Yaşar
- 56 Sizden Gelenler / Zafer Araştırma Grubu
- 57 Zafer Haber / Zafer Araştırma Grubu
- 58 Düşünceler / Zafer Araştırma Grubu
YAZARIN DİĞER YAZILARI

Kurban Üzerine Düşünceler
Kurban, vazgeçebilmektir; kendinden, en sevdiğinden, Allah’tan maada gönlünü bağladıklarından...

Nerede O Eski Ramazanlar
Eski ramazanların güzel hatıraları gönlümüzde, aklımızda kalmıştır. Hep canlıdır, cezbedicidir ve “keşke yine o günleri aynı duygularla yaşayabilsek” diye düşünürüz.
Şifahanelerimiz Vardı... Sahiden Ne Oldu Onlara?
Şifahanelerimiz vardı bir zamanlar, şifa bulmak için başvurulan...